| 1 |
delighted |
memnun |
adj. |
|
- Personally, I am not entirely delighted with all these amendments, but I can live with them.
- Şahsen ben tüm bu değişikliklerden tam olarak memnun değilim, ancak bunlarla yaşayabilirim.
- That is a project that certainly has been very successful and they are delighted to have received European support.
- Bu proje kesinlikle çok başarılı oldu ve Avrupa desteği aldıkları için çok memnunlar.
- Treasury Ministers are delighted with the income generated by tobacco, whilst Health Ministers rail against it.
- Hazine Bakanları tütünden elde edilen gelirden memnunken, Sağlık Bakanları buna karşı çıkmaktadır.
- And the pig farmers in my country are delighted at the fact.
- Ve ülkemdeki domuz çiftçileri bu durumdan çok memnun.
- They were extremely delighted.
- Onlar son derece memnundu.
- He is delighted with this book.
- Bu kitaptan çok memnun.
- I'm delighted to see you again.
- Seni tekrar gördüğüme memnun oldum.
- I'm delighted to make your acquaintance.
- Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum.
- The tribe wasn't delighted about the advent of the peacemaker.
- Kabile arabulucunun gelişi hakkında memnun değildi.
- You look very delighted.
- Çok memnun görünüyorsun.
- You have no idea how delighted I am to meet you.
- Seninle tanıştığıma ne kadar memnun olduğum konusunda hiç bir fikrin yok.
- Tom was delighted with the result.
- Tom sonuçtan memnundu.
- He was delighted at the result.
- O sonuçtan memnundu.
- Tom is delighted with the result.
- Tom sonuçtan memnundur.
- I'm delighted to meet you again.
- Seninle tekrar karşılaştığıma memnun oldum.
- We're delighted with the way things turned out.
- Olayların bu hâle gelmesinden memnunuz.
- I'm delighted to be here.
- Burada olmaktan çok memnunum.
- The tribe wasn't delighted about the advent of the peacemaker.
- Kabile barışçının gelişinden memnun değildi.
- Tom's delighted.
- Tom çok memnun.
- I am delighted that it's all come to an end.
- Bunun hepsinin bittiğine memnunum.
- I'm delighted to meet you.
- Seninle tanıştığıma memnun oldum.
- We're delighted with the way things turned out.
- İşlerin bu şekilde sonuçlanmasından çok memnunuz.
- I'm delighted to meet you again.
- Seninle tekrar tanıştığıma memnun oldum.
- I'm delighted to make your acquaintance.
- Tanıştığımıza memnun oldum.
- He is delighted with this book.
- O bu kitaptan memnundur.
- Tom was delighted by the idea.
- Tom fikirden memnundu.
- We're delighted with the result.
- Sonuçtan çok memnunuz.
- We're delighted with the way things turned out.
- İşlerin böyle olmasından memnunuz.
- Tom and Mary are so delighted that they found an honest and capable painter.
- Tom ve Meryem dürüst ve becerikli bir boyacı buldukları için çok memnun.
- Tom is delighted with the result.
- Tom sonuçtan memnun.
- Tom and Mary are so delighted that they found an honest and capable painter.
- Tom ve Mary dürüst ve becerikli bir ressam buldukları için çok memnunlar.
- The students were delighted.
- Öğrenciler memnundu.
- I'm delighted to meet you.
- Tanıştığımıza memnun oldum.
- You have no idea how delighted I am to meet you.
- Sizinle tanıştığıma ne kadar memnun olduğumu bilemezsiniz.
- Tom is delighted.
- Tom çok memnun.
- Everyone was delighted by this morning's headlines.
- Herkes bu sabahki haber başlıklarından memnundu.
- I found Jane delighted at the play.
- Jane'i oyundan memnun buldum.
Show More (34)
|
| 2 |
delighted |
mutlu |
adj. |
|
- I am delighted that we have been able to show the human face of European politics.
- Avrupa siyasetinin insani yüzünü gösterebildiğimiz için çok mutluyum.
- We are taking a responsible attitude and I am delighted that we have unanimity round the Chamber this evening.
- Sorumlu bir tutum sergiliyoruz ve bu akşam Meclis'te oybirliği sağladığımız için çok mutluyum.
- I am delighted about this and I am therefore only going to speak about this field.
- Bu konuda çok mutluyum ve bu nedenle sadece bu alan hakkında konuşacağım.
- I want to say how delighted I am at her election.
- Seçilmesinden dolayı ne kadar mutlu olduğumu söylemek istiyorum.
- I confess that I never thought he could be released, and I am delighted to have seen him here alive.
- İtiraf etmeliyim ki serbest bırakılabileceğini hiç düşünmemiştim ve onu burada canlı olarak gördüğüm için çok mutluyum.
- We are poor souls who are delighted with what they give us.
- Bizler bize verilenlerle mutlu olan zavallı ruhlarız.
- I'd be delighted if you could come with us.
- Bizimle gelebilirsen çok mutlu olurum.
- We're delighted to have you with us.
- Bizimle olacağın için çok mutluyuz.
- The students were delighted.
- Öğrenciler çok mutluydu.
- I am delighted to have met you today.
- Bugün seninle tanıştığım için mutluyum.
- Tom and Mary are so delighted that they found an honest and capable painter.
- Tom ve Mary dürüst ve yetenekli bir ressam buldukları için çok mutlu.
- Tom is delighted.
- Tom mutlu.
- Tom was delighted.
- Tom mutluydu.
- Tom was delighted.
- Tom çok mutluydu.
- I'm delighted to be here.
- Burada olmaktan mutluyum.
- We were delighted to hear of his success.
- Onun başarısını duymaktan mutlu olduk.
- You look very delighted.
- Çok mutlu görünüyorsun.
- I am delighted that it's all come to an end.
- Her şey sona erdiği için çok mutluyum.
- Tom's delighted.
- Tom mutlu.
- I'd be delighted if you'd come with me.
- Benimle gelseydiniz mutlu olurdum.
- The speech made by the president yesterday delighted his supporters.
- Başkan tarafından yapılan konuşma taraftarlarını mutlu etti.
- Tom and Mary are so delighted that they found an honest and capable painter.
- Tom ve Mary dürüst ve yetenekli bir badanacı buldukları için çok mutlular.
- Every boy and every girl was delighted.
- Tüm erkekler ve her kızlar çok mutluydu.
Show More (20)
|
| 3 |
delighted |
hoşnut |
adj. |
|
- Tom will be delighted to hear that.
- Tom onu duyduğuna hoşnut olacak.
Show More (-2)
|
| 4 |
delighted |
keyifli |
adj. |
|
- I think people are delighted.
- İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
Show More (-2)
|
