diligence - English Turkish Sentences
English Turkish
diligence çalışkanlık n.
  • Her diligence is indeed worthy of praise.
  • Onun çalışkanlığı gerçekten övgüye değer.
  • Diligence is the way to success.
  • Başarıya giden yol çalışkanlıktan geçer.
  • His perseverance and diligence in his youth have made him what he is today.
  • Onun gençliğindeki azim ve çalışkanlığı onu bugünkü durumuna getirdi.
Show More (9)
diligence gayret n.
  • Needless to say, diligence is a key to happiness.
  • Söylemeye gerek yok, gayret mutluluğa götüren bir anahtardır.
Show More (-2)