|
- These are drugs that are mainly used by young people at discos, concerts and parties.
- Bunlar çoğunlukla gençler tarafından diskolarda, konserlerde ve partilerde kullanılan uyuşturuculardır.
- They kicked him out of the disco without any explanation.
- Onu diskodan hiçbir açıklama olmadan dışarı attılar.
- We had trouble getting into the disco.
- Diskoya girmekte zorlandık.
- She kept dancing at the disco all night.
- Bütün gece diskoda dans etti.
- It's a girls' night at the disco bar.
- Disko barda kızlar gecesi var.
- When he was a student, he went to the disco only once.
- O da öğrenciyken diskoya sadece bir kez gitmişti.
- There is too much noise in this disco.
- Bu diskoda çok fazla gürültü var.
- When she was a student, she went to the disco once only.
- Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
- When he was a student, he went to the disco only once.
- Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
- We found it difficult to enter the disco.
- Diskoya girmeyi zor bulduk.
- When it comes to disco dancing, I'm no match for Susan.
- Konu disko dansına gelince, Susan'la boy ölçüşemem.
- They kicked him out of the disco without any explanation.
- Hiçbir açıklama yapmadan onu diskodan attılar.
- She likes dancing in a disco better than skiing.
- Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
- She likes dancing in a disco better than skiing.
- Diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha çok seviyor.
- We found it difficult to enter the disco.
- Diskoya girmekte zorlandık.
- They kissed in the disco and nobody saw them.
- Diskoda öpüştüler ve kimse onları görmedi.
- The disco is empty.
- Disko boş.
- When she was a student, she went to the disco only once.
- Öğrenciyken diskoya sadece bir kez gitti.
Show More (15)
|
