duty free - English Turkish Sentences
English Turkish
duty free gümrüksüz adj.
  • You might remember that there were similar reactions when the Commission opposed continuing duty free.
  • Komisyon gümrüksüz satışların devamına karşı çıktığında da benzer tepkiler olduğunu hatırlayabilirsiniz.
  • Duty free was abolished, to the benefit of the taxpayer, and there was absolutely no disaster.
  • Vergi mükellefinin yararına olacak şekilde gümrüksüz satış kaldırıldı ve kesinlikle hiçbir felaket yaşanmadı.
Show More (-1)