elderly - English Turkish Sentences
English Turkish
elderly yaşlı adj.
  • It is on the last two that the elderly, in particular, depend.
  • Özellikle yaşlılar bu son iki maddeye bağlıdır.
  • What have the elderly and pensioners to do with this document?
  • Yaşlıların ve emeklilerin bu belge ile ne ilgisi var?
  • Many children and elderly people are already dying of starvation.
  • Pek çok çocuk ve yaşlı insan halihazırda açlıktan ölmektedir.
Show More (90)
elderly yaşlı n.
  • Don't interrupt the elderly.
  • Yaşlıların sözünü kesme.
  • I respect the elderly.
  • Yaşlılara saygı duyuyorum.
  • I respect the elderly.
  • Yaşlılara saygı duyarım.
Show More (0)