|
- I went up in the elevator with Tom.
- Tom'la birlikte asansöre bindim.
- I smell smoke in the elevator.
- Asansörde duman kokusu alıyorum.
- Tom got off the elevator and walked down the hall to his office.
- Tom asansörden indi ve koridorda yürüyerek ofisine gitti.
- Which way is the elevator?
- Asansör hangi tarafta?
- This elevator doesn't stop at the second or third floors.
- Bu asansör ikinci veya üçüncü katlarda durmaz.
- We have an elevator in our new house.
- Yeni evimizde bir asansörümüz var.
- The elevator wasn't working.
- Asansör çalışmıyordu.
- I got off the elevator.
- Asansörden çıktım.
- Tom wondered how many more people could fit into the elevator.
- Tom kaç kişinin daha asansöre sığabileceğini merak etti.
- It looks like there's an elevator over there.
- Orada bir asansör var gibi görünüyor.
- I got into the elevator and pushed the button for the third floor.
- Asansöre bindim ve üçüncü katın düğmesine bastım.
- They entered the elevator.
- Onlar asansöre girdiler.
- Tom rode up in the elevator with Mary.
- Tom, Mary ile birlikte asansöre bindi.
- He chose to take the stairs rather than the elevator.
- Asansör yerine merdivenleri çıkmayı seçti.
- We have to use the stairs because the elevator is out of order.
- Asansör bozuk olduğu için merdivenleri kullanmak zorundayız.
- He chose to take the stairs rather than the elevator.
- Asansör yerine merdivenleri kullanmayı tercih etti.
- Which way is the elevator?
- Asansör ne tarafta?
- This elevator doesn't stop at the second or third floors.
- Bu asansör ikinci ya da üçüncü katta durmuyor.
- You took the elevator up to the third floor.
- Asansörle üçüncü kata çıktın.
- We have to use the stairs, because the elevator is being repaired.
- Merdivenleri kullanmak zorundayız, çünkü asansör tamir ediliyor.
- Tom got into the elevator.
- Tom asansöre bindi.
- Tom was stuck in a crowded elevator.
- Tom kalabalık bir asansörde sıkıştı.
- I went down by elevator.
- Asansörle aşağı indim.
- The elevator opened and Tom got out.
- Asansör açıldı ve Tom indi.
- Are we allowed to use the elevator?
- Asansörü kullanabilir miyiz?
- To call the elevator, push the button.
- Asansörü çağırmak için düğmeye bas.
- The elevator is out of order today.
- Asansör bugün bozuk.
- You need an elevator if you want to go down twenty storeys.
- Yirmi kat aşağıya gitmek istiyorsan bir asansöre ihtiyacın var.
- I went down by elevator.
- Ben asansörle aşağı indim.
- I was alone in the elevator.
- Asansörde yalnızdım.
- Tom and Mary were trapped in the elevator for three hours.
- Tom ve Mary üç saat boyunca asansörde mahsur kaldılar.
- We took the elevator down to the basement.
- Asansörle zemin kata indik.
- You may not smoke in an elevator.
- Asansörde sigara içemezsiniz.
- Is there an elevator in this building?
- Bu binada asansör var mı?
- Let me show you the way to the elevator.
- Size asansöre giden yolu göstereyim.
- This elevator is capable of carrying ten persons.
- Bu asansör, on kişi taşıma kapasitesine sahiptir.
- Do you have an elevator?
- Asansörünüz var mı?
- We have an elevator in our new house.
- Yeni evimizde asansörümüz var.
- The elevator is coming up.
- Asansör yukarı çıkıyor.
- Tom pushed the elevator call button.
- Tom asansör çağrı düğmesine bastı.
- We took the elevator down to the basement.
- Asansörle bodruma indik.
- We jammed into the elevator.
- Asansöre doluştuk.
- The elevator is out of order today.
- Asansör bugün arızalı.
- Tom pushed the elevator call button.
- Tom asansör çağırma düğmesine bastı.
- We have an elevator and a private bath.
- Asansörümüz ve özel banyomuz var.
- This elevator only goes up to the sixth floor.
- Bu asansör sadece altıncı kata kadar çıkıyor.
- In an emergency, use the stairway, not the elevator.
- Acil bir durumda asansörü değil, merdivenleri kullanın.
- You need an elevator if you want to go down twenty storeys.
- Yirmi kat aşağı inmek istiyorsan asansöre ihtiyacın var.
- We jammed into the elevator.
- Asansöre sıkıştık.
- Tom headed for the elevator.
- Tom asansöre doğru gitti.
- Do you have an elevator?
- Bir asansörün var mı?
- Take the elevator to the fifth floor.
- Asansörle beşinci kata çıkın.
- Take the elevator to the fifth floor.
- Asansöre binip beşinci kata çıkın.
- I went up to the 5th floor in an elevator.
- Beşinci kata asansörle çıktım.
- I got off the elevator.
- Asansörden indim.
- Tom stepped into the elevator and pushed the button for the third floor.
- Tom asansöre bindi ve üçüncü katın düğmesine bastı.
- Smoking prohibited inside elevator.
- Asansörde sigara içmek yasaktır.
- Tom got out of the elevator.
- Tom asansörden çıktı.
- Do you have an elevator in your house?
- Evinizde asansör var mı?
- The elevator seems to be out of order.
- Asansör, bozuk gibi görünüyor.
- Give me a room near the elevator.
- Bana asansöre yakın bir oda ver.
- Fortunately, there is an elevator in our hotel.
- Ne mutlu ki, otelimizde bir asansör var.
- Is there an elevator?
- Asansör var mı?
- I took the elevator to the third floor.
- Asansörle üçüncü kata çıktım.
- The elevator was out of order and we had to walk to the fifth floor.
- Asansör bozuktu ve biz beşinci kata yürümek zorunda kaldık.
- This elevator is capable of carrying 10 persons at a time.
- Bu asansör tek seferde 10 kişi taşıma kapasitesine sahiptir.
- Let me show you to the elevator.
- Size asansörü göstermeme izin verin.
- You may not smoke in an elevator.
- Asansörde sigara içemezsin.
- Smoking isn't allowed inside the elevator.
- Asansörde sigara içmek yasak.
- This elevator is capable of carrying ten persons.
- Bu asansör on kişi taşıma kapasitesine sahip.
- We have to use the stairs because the elevator is out of order.
- Asansör arızalı olduğu için merdivenleri kullanmak zorundayız.
- We squeezed into the elevator.
- Asansöre sıkıştık.
- We went up and down by elevator.
- Asansörle aşağı yukarı gittik.
- Tom is waiting for an elevator.
- Tom bir asansör bekliyor.
- We have to use the stairs, because the elevator is being repaired.
- Asansör tamir edildiği için merdiveni kullanmak zorundayız.
- We went down by elevator.
- Asansörle aşağıya indik.
- This elevator's capacity is ten people.
- Bu asansörün kapasitesi on kişidir.
- This elevator will take you up to the tenth floor.
- Bu asansör sizi onuncu kata çıkaracaktır.
- Take the elevator three floors down to the conference room.
- Asansörle üç kat aşağıya, konferans odasına in.
- The elevator doesn't work anymore since yesterday.
- Asansör dünden beri çalışmıyor.
- They were stuck in the elevator for four hours.
- Onlar dört saat boyunca asansörde mahsur kaldılar.
- Tom got on the crowded elevator.
- Tom kalabalık asansöre bindi.
- We went down by elevator.
- Asansörle aşağı indik.
- Tom wondered how many more people could fit into the elevator.
- Tom asansöre kaç kişinin daha sığabileceğini merak etti.
- We squeezed into the elevator.
- Asansörde sıkıştık.
- You can always ride the elevator.
- Her zaman asansöre binebilirsin.
- He waited for the elevator to come down.
- Asansörün inmesini bekledi.
- Tom was stuck in a crowded elevator.
- Tom kalabalık bir asansörde sıkışmıştı.
- Is there an elevator in the apartment?
- Apartmanda asansör var mı?
- You may not smoke in the elevator.
- Asansörde sigara içemezsin.
- In an emergency, use the stairway, not the elevator.
- Acil bir durumda, asansörü değil merdiveni kullanın.
- I thought Tom would walk you to the elevator.
- Tom'un seninle asansöre kadar yürüyeceğini düşünmüştüm.
- We have to take the stairs, because the elevator is being repaired.
- Merdivenleri kullanmak zorundayız, çünkü asansör tamir ediliyor.
- This elevator does not go above the sixth floor.
- Bu asansör altıncı kattan yukarı çıkmıyor.
- Tom and Mary waited for the elevator together.
- Tom ve Mary asansörü birlikte beklediler.
- The elevator isn't running.
- Asansör çalışmıyor.
- Let me show you to the elevator.
- Size asansörü göstereyim.
- This elevator is going up.
- Bu asansör yukarı çıkıyor.
- Tom walked Mary to the elevator.
- Tom, Mary'yi asansöre kadar geçirdi.
- I got into the elevator and pushed the button for the third floor.
- Asansöre bindim ve üçüncü kat butonuna bastım.
Show More (97)
|
