|
- The man I was talking to is my English teacher.
- Konuştuğum adam İngilizce öğretmenim.
- Is Miss Smith an English teacher?
- Bayan Smith bir İngilizce öğretmeni midir?
- All the English teachers at my son's school are native speakers.
- Oğlumun okulundaki tüm İngilizce öğretmenlerinin ana dili İngilizce.
- Who is your English teacher?
- İngilizce öğretmenin kim?
- My sister is an English teacher.
- Kız kardeşim İngilizce öğretmenidir.
- Our English teacher is both strict and kind.
- İngilizce öğretmenimiz hem sert hem de naziktir.
- When I grow up, I want to be an English teacher.
- Büyüdüğümde İngilizce öğretmeni olmak istiyorum.
- As a rule, our English teacher gives a lot of homework.
- İngilizce öğretmenimiz genellikle çok ödev verir.
- I am an English teacher.
- Ben bir İngilizce öğretmeniyim.
- John's wife is an English teacher.
- John'un karısı bir İngilizce öğretmenidir.
- She is an English teacher fresh from college.
- O üniversiteden yeni mezun bir İngilizce öğretmenidir.
- I don't give a fuck about what the English teacher thinks about me.
- İngilizce öğretmeninin hakkımda ne düşündüğü umurumda değil.
- Tom applied for a job as an English teacher.
- Tom İngilizce öğretmeni olarak iş başvurusunda bulundu.
- He's our English teacher.
- O bizim İngilizce öğretmenimiz.
- He is qualified as an English teacher.
- İngilizce öğretmeni olarak kalifiye.
- His mother is an English teacher.
- Annesi İngilizce öğretmeni.
- Is Miss Smith an English teacher?
- Bayan Smith İngilizce öğretmeni mi?
- The reason is that I want to be an English teacher.
- Çünkü İngilizce öğretmeni olmak istiyorum.
- Our new English teacher is fresh from college.
- Bizim yeni İngilizce öğretmenimiz üniversiteden yeni mezun.
- I know an English teacher who comes from Canada.
- Kanada'dan gelen bir İngilizce öğretmeni tanıyorum.
- She is an English teacher fresh from college.
- Üniversiteden yeni mezun olmuş bir İngilizce öğretmeni.
- John's wife is an English teacher.
- John'un karısı İngilizce öğretmeni.
- We call our English teacher E.T.
- İngilizce öğretmenimize E.T. diyoruz.
- Our English teacher is both strict and kind.
- İngilizce öğretmenimiz hem katı hem de naziktir.
- I know an English teacher who comes from Canada.
- Kanadalı olan bir İngilizce öğretmeni tanıyorum.
- As a rule, our English teacher gives a lot of homework.
- Kural olarak, İngilizce öğretmenimiz çok fazla ev ödevi veriyor.
- He's our English teacher.
- O bizim İngilizce öğretmenimizdir.
- I can't take the place of her as an English teacher.
- İngilizce öğretmeni olarak onun yerini alamam.
- Who is your English teacher?
- İngilizce öğretmeniniz kim?
- Tom applied for a job as an English teacher.
- Tom bir İngilizce öğretmeni olarak bir işe başvurdu.
- My English teacher advised me to read these books.
- İngilizce öğretmenim bu kitapları okumamı tavsiye etti.
- I can't take the place of her as an English teacher.
- Bir İngilizce öğretmeni olarak onun yerini alamam.
- Our English teacher is always on time.
- İngilizce öğretmenimiz her zaman zamanında gelir.
- He is qualified as an English teacher.
- Bir İngilizce öğretmeni olarak kalifiyedir.
- Brown is our English teacher.
- Brown bizim İngilizce öğretmenimiz.
- I don't give a fuck about what the English teacher thinks about me.
- İngilizce öğretmeninin benim hakkımda düşündüğü umurumda değil.
- The students adore the new English teacher.
- Öğrenciler yeni İngilizce öğretmenine bayıldılar.
- Since she was married to an English teacher, she could learn English for free.
- Bir İngilizce öğretmeniyle evli olduğu için ücretsiz İngilizce öğrenebiliyordu.
- We call our English teacher E.T.
- Biz İngilizce öğretmenimize E.T. diyoruz.
- My sister is an English teacher.
- Kız kardeşim İngilizce öğretmeni.
- The students adore the new English teacher.
- Öğrenciler yeni İngilizce öğretmenlerini çok seviyor.
- He is our English teacher.
- O bizim İngilizce öğretmenimiz.
- When I grow up, I want to be an English teacher.
- Büyüyünce, bir İngilizce öğretmeni olmak istiyorum.
- Donald was the name of my English teacher.
- İngilizce öğretmenimin adı Donald'dı.
- He met his English teacher at the station by accident.
- İstasyonda tesadüfen İngilizce öğretmeniyle karşılaştı.
- Our English teacher is always on time.
- İngilizce öğretmenimiz her zaman vaktinde gelir.
- His mother is an English teacher.
- Annesi bir İngilizce öğretmenidir.
- He is an English teacher.
- O bir İngilizce öğretmeni.
- Brown is our English teacher.
- Brown bizim İngilizce öğretmenimizdir.
- I would like to be an English teacher.
- İngilizce öğretmeni olmak istiyorum.
Show More (47)
|
