|
- We must therefore focus on the essential points while at the same time preserving our diversity.
- Bu nedenle çeşitliliğimizi korurken aynı zamanda temel noktalara odaklanmalıyız.
- There are three essential points we must uphold in New Delhi.
- Yeni Delhi'de desteklememiz gereken üç temel nokta var.
- The Council has accepted the essential points of the report passed by this House at First Reading stage.
- Konsey, bu Meclis tarafından ilk oturum aşamasında kabul edilen raporun temel noktalarını kabul etmiştir.
- The two rapporteurs have already mentioned the essential points.
- İki raportör de zaten temel noktalardan bahsetti.
- We must therefore focus on the essential points while at the same time preserving our diversity.
- Bu nedenle bir yandan çeşitliliğimizi korurken diğer yandan da temel noktalara odaklanmalıyız.
- I would just stress one essential point.
- Sadece bir temel noktanın altını çizmek istiyorum.
- There are three essential points we must uphold in New Delhi.
- Yeni Delhi'de savunmamız gereken üç temel nokta var.
- We know the essential point at issue.
- Konuyla ilgili temel noktayı biliyoruz.
- We support the rapporteur on three essential points.
- Raportörü üç temel noktada destekliyoruz.
- These are just some of the essential points.
- Bunlar sadece temel noktalardan bazıları.
- The essential points of my argument have been expressed in the preceding pages.
- Argümanımın temel noktaları önceki sayfalarda ifade edilmiştir.
Show More (8)
|
