explanation - English Turkish Sentences
English Turkish
explanation açıklama n.
  • We now come to Explanation 5/2003.
  • Şimdi 5/2003 sayılı Açıklamaya geliyoruz.
  • The Commission owes us a very good explanation.
  • Komisyon bize çok iyi bir açıklama borçludur.
  • That concludes the explanations of vote.
  • Oylamaya ilişkin açıklamalarımız bu şekilde sona ermiştir.
Show More (449)
explanation izahat n.
  • I feel like I owe you an explanation.
  • Sana bir izahat borçluymuşum gibi hissediyorum.
Show More (-2)