fine line - English Turkish Sentences
English Turkish
fine line ince çizgi n.
  • Tom and Mary are waltzing on the fine line between hate and love.
  • Tom'la Mary, aşk ve nefret arasındaki ince çizgide vals yapıyorlar.
  • Tom is dancing on the fine line between genius and insanity.
  • Tom delilik ve dâhilik arasındaki ince çizgide dans ediyor.
  • Tom is dancing on the fine line between genius and insanity.
  • Tom, deha ve delilik arasındaki ince çizgide dans ediyor.
Show More (1)