|
- This floating, unchecked population is growing every year and adding to other sources of clandestine immigration.
- Bu yüzen, kontrolsüz nüfus her yıl artmakta ve diğer gizli göç kaynaklarına eklenmektedir.
- I saw some swimmers floating on the lake in their life jackets.
- Gölde can yelekleriyle yüzen birkaç yüzücü gördüm.
- The fisherman saved himself by means of a floating board.
- Balıkçı yüzen bir tahta sayesinde kendini kurtardı.
- Tom saw something floating in the pool.
- Tom havuzda yüzen bir şey gördü.
- The boat was broken by the floating ice.
- Tekne, yüzen bir buz tarafından parçalandı.
- Tom saw some dead fish floating on the lake.
- Tom gölde yüzen bazı ölü balıklar gördü.
- There's something floating in my water.
- Suyumda yüzen bir şey var.
- Thousands of dead fish have been found floating in the lake.
- Gölde yüzen binlerce ölü balık bulundu.
- The fisherman saved himself by means of a floating board.
- Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı.
Show More (6)
|