|
- It must be said that the forms in use at present vary greatly between Member States.
- Şu anda kullanılan formların Üye Devletler arasında büyük farklılıklar gösterdiği söylenmelidir.
- This will probably lead to the worldwide application of the IMO forms.
- Bu muhtemelen IMO formlarının dünya çapında uygulanmasına yol açacaktır.
- We believe that the exploration of other forms of stem cell, and indeed comparisons, are essential.
- Kök hücrenin diğer formlarının araştırılmasının ve hatta karşılaştırma yapılmasının elzem olduğuna inanıyoruz.
- The various forms have to be available on the Internet.
- Çeşitli formlar internette mevcut olmalıdır.
- We will not bring dynamism to ports merely by standardising forms; we need to introduce competition to ports as well.
- Sadece formları standartlaştırarak limanlara dinamizm getiremeyiz; limanlara rekabet de getirmeliyiz.
- I urge the Commission to rethink that and look at the old IACS forms.
- Komisyon'u bu konuyu yeniden düşünmeye ve eski IACS formlarına bakmaya davet ediyorum.
- This results in the development of resistant forms of the disease, as has happened with malaria.
- Bu durum, sıtmada olduğu gibi, hastalığın dirençli formlarının gelişmesine yol açmaktadır.
- We also need similar forms throughout Europe.
- Avrupa genelinde de benzer formlara ihtiyacımız var.
- I urge the Commission to rethink that and look at the old IACS forms.
- Komisyonu bu konuyu yeniden düşünmeye ve eski IACS formlarına bakmaya davet ediyorum.
- When lines combine, space is enclosed and forms and shapes are defined.
- Çizgiler birleştiğinde, alan çevrelenir ve formlar ve şekiller tanımlanır.
- You can also try to open the forms in another web browser.
- Formları başka bir web tarayıcısında açmayı da deneyebilirsiniz.
- Do not waste time completing their forms.
- Formlarını doldurarak zaman kaybetmeyin.
- ALP helps break down proteins in the body and exists in different forms, depending on where it originates.
- ALP vücuttaki proteinlerin parçalanmasına yardımcı olur ve geldiği yere bağlı olarak farklı formlarda bulunur.
- When lines combine, space is enclosed and forms and shapes are defined.
- Çizgiler birleştiğinde mekan çevrelenir ve formlar ve şekiller tanımlanır.
- Sign these forms.
- Bu formları imzala.
- Filling out all these forms is a pain in the neck.
- Tüm bu formları doldurmak tam bir eziyet.
- I'll go get the proper forms.
- Uygun formları almaya gideceğim.
- The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
- Yeni muhasebe prosedürleri, harcamaları bildirmek için farklı formlar doldurmamızı gerektiriyor.
- Ignorance gives rise to many forms of prejudice.
- Cehalet önyargının birçok formlarına yol açmaktadır.
- Tom needed to fill out lots of forms.
- Tom'un birçok form doldurması gerekiyordu.
- What other forms do I need to fill out?
- Başka hangi formları doldurmam gerekiyor?
- You need to fill out these forms.
- Bu formları doldurmanız gerekiyor.
- Tom came here to help us fill out these forms.
- Tom bizim bu formları doldurmamıza yardımcı olmak için buraya geldi.
- Tom had to fill out lots of forms.
- Tom bir sürü form doldurmak zorundaydı.
- Tom is filling out the forms now.
- Tom şu anda formları dolduruyor.
- Tom needed to fill out lots of forms.
- Tom'un bir sürü form doldurması gerekiyordu.
- What other forms do I need to fill out?
- Başka hangi formları doldurmam gerekiyor.
- Are there stars with other forms of life on them?
- Üzerinde başka yaşam formları olan yıldızlar var mı?
- The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
- Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
- Tom has to fill out these forms.
- Tom bu formları doldurmak zorunda.
- Please ask Tom to come here and help us fill out these forms.
- Lütfen Tom'dan buraya gelmesini ve bu formları doldurmamıza yardım etmesini iste.
- I spent the entire morning filling out these forms.
- Bütün sabahı bu formları doldurarak geçirdim.
- Tom came here to help us fill out these forms.
- Tom bu formları doldurmamıza yardım etmek için geldi.
- I'll go get the proper forms.
- Uygun formları alacağım.
- All forms of life have an instinctive urge to survive.
- Tüm yaşam formlarının hayatta kalmak için içgüdüsel bir dürtüsü vardır.
- Tom had to fill out lots of forms.
- Tom bir sürü form doldurmak zorunda kaldı.
- Have you filled out the forms yet?
- Formları henüz doldurmadın mı?
- Please fill out these forms.
- Lütfen bu formları doldurun.
- Many forms of life are disappearing.
- Birçok yaşam formu kayboluyor.
- Have you filled out the forms yet?
- Formları doldurmadın mı?
Show More (37)
|
