friend - English Turkish Sentences
English Turkish
friend arkadaş n.
  • She claims she was raped by a friend and subsequently she bore a child.
  • Bir arkadaşı tarafından tecavüze uğradığını ve daha sonra bir çocuk doğurduğunu iddia etmektedir.
  • He went with a friend to meet a supposed gay man.
  • Bir arkadaşıyla sözde eşcinsel bir adamla buluşmaya gitmiş.
  • Who can help this friend at this stage?
  • Bu aşamada bu arkadaşınıza kim yardımcı olabilir?
Show More (1796)
friend dost n.
  • I welcome the fact that our American friends are involving the United Nations in this way.
  • Amerikalı dostlarımızın Birleşmiş Milletler'i bu şekilde sürece dahil etmelerini memnuniyetle karşılıyorum.
  • But as a friend of Israel, I am also entitled in this Parliament to speak up for it.
  • Ancak İsrail'in bir dostu olarak, bu Parlamento'da bunun için konuşma hakkına da sahibim.
  • You must make peace with your enemy, not with your friend.
  • Düşmanınızla barış yapmalısınız, dostunuzla değil.
Show More (197)
friend ahbap n.
  • Hi, friend!
  • Selam, ahbap!
Show More (-2)