|
- The army and the air force and the State Department have ganged up to keep me from getting married.
- Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ve Dışişleri Bakanlığı evlenmemi engellemek için bir araya geldi.
- That year, when we got married, I forced myself to like him.
- O yıl, evlendiğimizde, kendimi onu sevmeye zorladım.
- The army and the air force and the State Department have ganged up to keep me from getting married.
- Kara ve hava kuvvetleri ile Dışişleri Bakanlığı benim evlenmemi engellemek için birlik oldu.
- I could go get a justice of the peace, take them to Laurel, and we could get married.
- Gidip sulh hakimi bulup onları Laurel'a götürebilirim ve evlenebiliriz.
- That's probably why she doesn't want to get married.
- Muhtemelen bundan dolayı evlenmek istemiyor.
- That's probably why she doesn't want to get married.
- Muhtemelen bu yüzden evlenmek istemiyor.
- The army and the air force and the State Department have ganged up to keep me from getting married.
- Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri, Devlet departmanı benim evlenmemi engellemek için birlik oldular.
- I could go get a justice of the peace, take them to Laurel, and we could get married.
- Gidip bir sulh hakimi bulabilirim, onları Laurel'e götürürüm ve evlenebiliriz.
- They'll get married next month.
- Gelecek ay evlenecekler.
- If you don't want to get married, you don't have to.
- Eğer evlenmek istemiyorsanız, evlenmek zorunda değilsiniz.
- Tom and Mary didn't tell anyone that they had gotten married.
- Tom ve Mary evlendiklerini kimseye söylemediler.
- I feel that it is better to stay single than to get married.
- Evlenmektense bekâr kalmanın daha iyi olduğunu hissediyorum.
- Tom told Mary that he didn't want to get married until he was thirty.
- Tom Mary'ye otuz yaşına kadar evlenmek istemediğini söyledi.
- I thought Tom and Mary would get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğini düşünmüştüm.
- Tom and I got married.
- Tom ve ben evlendik.
- Tom told me you and Mary are planning to get married.
- Tom bana Mary ile evlenmeyi planladığınızı söyledi.
- I don't know when Tom got married, but I do know he got married.
- Tom'un ne zaman evlendiğini bilmiyorum ama evlendiğini biliyorum.
- Tom and Mary got married on Christmas Eve.
- Tom ve Mary Noel arifesinde evlendiler.
- Tom and Mary want to get married right away.
- Tom ve Mary hemen evlenmek istiyor.
- I don't think Tom and Mary will ever get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğini hiç sanmıyorum.
- Nancy wouldn't do a stupid thing like getting married to Jack.
- Nancy, Jack'le evlenmek gibi aptalca bir şey yapmazdı.
- I didn't know Tom and Mary were planning to get married.
- Tom ve Mary'nin evlenmeyi planladığını bilmiyordum.
- Tom and Mary are finally going to get married.
- Tom ve Mary nihayet evlenecekler.
- Tom and Mary are getting married next weekend.
- Tom ve Mary gelecek hafta sonu evleniyorlar.
- We'll probably get married.
- Büyük olasılıkla evleneceğiz.
- Tom got married before I did.
- Tom ben evlenmeden önce evlendi.
- We just got married, and this is our honeymoon.
- Daha yeni evlendik ve bu bizim balayımız.
- He doesn't want to get married.
- O evlenmek istemiyor.
- My nephew is getting married tomorrow.
- Erkek yeğenim yarın evleniyor.
- I still can't believe Tom and Mary got married.
- Tom ve Mary'nin evlendiğine hala inanamıyorum.
- Whether you get married or stay a bachelor, you'll regret it either way.
- İster evlen ister bekar kal, her iki durumda da pişman olacaksın.
- Fadil and Layla got married.
- Fadıl ve Layla evlendi.
- After I got married, my French got better since I started speaking French with my wife.
- Evlendikten sonra karımla Fransızca konuşmaya başladığım için Fransızcam daha iyi oldu.
- Tom and Mary got married three weeks after they graduated from college.
- Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan üç hafta sonra evlendiler.
- You don't have to get married if you don't want to.
- İstemiyorsan evlenmek zorunda değilsin.
- Tom and Mary are getting married.
- Tom ve Mary evleniyor.
- When did Tom and Mary get married?
- Tom ve Mary ne zaman evlendi?
- She got married when she was twenty-five.
- O, yirmi beş yaşındayken evlendi.
- They got married two years ago.
- İki yıl önce evlendiler.
- I don't want to get married.
- Evlenmek istemiyorum.
- I'm not going to get married anytime soon.
- Yakın bir zamanda evlenmeyeceğim.
- Tom and Mary just got married.
- Tom ve Mary yeni evlendi.
- She is getting married this fall.
- Bu sonbaharda evleniyor.
- Do you think Tom is ever going to get married?
- Sence Tom hiç evlenecek mi?
- We will get married in June.
- Haziran'da evleneceğiz.
- We got married very young.
- Çok genç evlendik.
- Before she died, your grandmother told me to give them to you when you get married.
- Ölmeden önce, büyükannen evlendiğinde bunları sana vermemi söyledi.
- I don't think Tom and Mary will ever get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğini sanmıyorum.
- Tom and Mary decided to get married.
- Tom ve Mary evlenmek için karar verdi.
- They've decided to get married next month.
- Önümüzdeki ay evlenmeye karar verdiler.
- Tom says he's thinking about getting married.
- Tom evlenmeyi düşündüğünü söyledi.
- We got married on October 20, 2013.
- Biz 20 Ekim 2013'te evlendik.
- I got married at 30 and, at the same time, I started getting infertility treatment.
- Ben 30 yaşında evlendim ve aynı zamanda, kısırlık tedavisi almaya başladım.
- Do I look like a guy who wants to get married?
- Evlenmek isteyen bir adama benziyor muyum?
- I knew we were going to get married the moment I met you.
- Seninle tanıştığım an evleneceğimizi biliyordum.
- Do I look like a guy who wants to get married?
- Evlenmek isteyen birine benziyor muyum?
- I'm going to get married.
- Evleneceğim.
- It's not that I don't love you, I just don't want to get married.
- Seni sevmediğimden değil, sadece evlenmek istemiyorum.
- Was anyone surprised when you told them you were getting married?
- Onlara evleneceğinizi söylediğinde herhangi biri şaşırdı mı?
- Tom told Mary he wanted to get married right away.
- Tom Mary'ye hemen evlenmek istediğini söyledi.
- They got married in Vegas.
- Onlar Vegas'ta evlendiler.
- Do you think Tom is ever going to get married?
- Hiç Tom'un evleneceğini düşünüyor musun?
- There's a rumor that Tom and Mary are going to get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğine dair bir söylenti var.
- There is a rumor that she got married.
- Evlendiğine dair bir söylenti var.
- When are you going to tell Tom that you want to get married?
- Tom'a evlenmek istediğini ne zaman söyleyeceksin?
- To my surprise, he got married to a very beautiful actress.
- Çok güzel bir aktrisle evlenmesine şaşırdım.
- They got married very young.
- Çok genç evlendiler.
- I got married on June first.
- Ben 1 Haziran'da evlendim.
- Tom got married when he was just eighteen years old.
- Tom henüz on sekiz yaşındayken evlendi.
- Do you mean you didn't know Tom had gotten married?
- Tom'un evlendiğini bilmiyordum mu demek istiyorsun?
- Sébastien got married three days ago.
- Sébastien üç gün önce evlendi.
- Is it true you got married?
- Evlendiğiniz doğru mu?
- I don't want Tom to know that I got married.
- Tom'un evlendiğimi bilmesini istemiyorum.
- Tom is finally getting married.
- Tom sonunda evleniyor.
- What age was she when she got married?
- Evlendiğinde kaç yaşındaydı?
- It's been three years since my sister got married.
- Kız kardeşim evlendiğinden beri üç yıl oldu.
- She must have been over thirty when she got married.
- Evlendiğinde otuzunu geçmiş olmalı.
- We got married very young.
- Biz çok genç evlendik.
- Tom and Mary plan to get married.
- Tom ve Mary evlenmeyi planlıyorlar.
- I got married at 30 and, at the same time, I started getting infertility treatment.
- 30 yaşında evlendim ve aynı zamanda kısırlık tedavisi görmeye başladım.
- Mary was desperate to get married.
- Mary evlenmek için can atıyordu.
- Tom wants to get married again.
- Tom tekrar evlenmek istiyor.
- Tom and I just got married.
- Tom ve ben daha yeni evlendik.
- There are many things that a man should never do after he gets married.
- Bir erkeğin evlendikten sonra asla yapmaması gereken birçok şey vardır.
- She gained 3 and a half stones after she got married.
- O, evlendikten sonra 23 kilo aldı.
- Tom is getting married next month.
- Tom gelecek ay evleniyor.
- If you don't want to get married, it would be better if you didn't get married.
- Evlenmek istemiyorsan, evlenmesen daha iyi olur.
- Tom got married in his thirties.
- Tom otuzlu yaşlarında evlendi.
- I just can't believe they're getting married.
- Ben sadece onların evlendiklerine inanamıyorum.
- Tom and Mary say they want to get married right away.
- Tom ve Mary hemen evlenmek istediklerini söylüyor.
- Are you two planning to get married?
- Siz ikiniz evlenmeyi düşünüyor musunuz?
- She got married soon after her graduation from the college.
- Üniversiteden mezun olduktan kısa bir süre sonra evlendi.
- I can't see myself ever getting married.
- Kendimi evlenmiş olarak hiç hayal edemiyorum.
- I hear Tom and Mary are getting married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğini duydum.
- Tom and Mary got married thirty years ago.
- Tom ve Mary otuz yıl önce evlendiler.
- Tom and Mary have just gotten married.
- Tom ve Mary daha yeni evlendi.
- They got married on Christmas Eve.
- Noel arifesinde evlendiler.
- As you know, I met your daughter a long time ago, and we want to tell you that we've decided to get married.
- Bildiğiniz gibi, kızınızla uzun zaman önce tanıştık ve size evlenmeye karar verdiğimizi söylemek istiyoruz.
- I don't think you should get married.
- Evlenmen gerektiğini sanmıyorum.
- I still can't believe you and Tom got married.
- Tom'la evlendiğinize hala inanamıyorum.
- Tom and Mary plan to get married in October.
- Tom ve Mary Ekim ayında evlenmeyi planlıyorlar.
- All in all, after ten years of searching, my friend got married to a girl from the Slantsy region.
- Sonuç olarak, on yıllık arayıştan sonra arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi.
- Tom and Mary got married as soon as they graduated from college.
- Tom ve Mary üniversiteden mezun olur olmaz evlendiler.
- I guess that's why Tom never got married.
- Sanırım bu yüzden Tom hiç evlenmedi.
- Tom fell in love with Mary and they got married three months later.
- Tom, Mary'ye aşık oldu ve üç ay sonra evlendiler.
- I told Tom I was getting married.
- Tom'a evlendiğimi söyledim.
- Tom has gotten married.
- Tom evlendi.
- I'm seriously considering getting married.
- Evlenmeyi ciddi olarak düşünüyorum.
- My parents gave me a house when we got married.
- Evlendiğimizde ailem bana bir ev verdi.
- Tom and Mary got married three weeks after they graduated from college.
- Tom ve Mary, üniversiteden mezun olduktan üç hafta sonra evlendi.
- Tom is getting married.
- Tom evleniyor.
- Tom and Mary finally decided to get married.
- Tom ve Mary sonunda evlenmeye karar verdiler.
- Tom just doesn't want to get married.
- Tom sadece evlenmek istemiyor.
- They lived together for two years before they got married.
- Onlar evlenmeden önce iki yıl birlikte yaşadı.
- She gained fifty pounds after she got married.
- Evlendikten sonra 23 kilo aldı.
- Tom and Mary got married in 2013.
- Tom ve Mary 2013 yılında evlendiler.
- I heard you got married.
- Evlendiğinizi duydum.
- Tom is going to get married next month.
- Tom gelecek ay evlenecek.
- My mother got married at the age of twenty.
- Annem yirmi yaşında evlendi.
- It won't be long before they get married.
- Onlar çok geçmeden evlenecek.
- She's not the woman she was before she got married.
- Evlenmeden önceki kadın değil.
- Tom and Mary got married in Maryland.
- Tom ve Mary, Maryland'te evlendiler.
- It's a pity that he can't get married to her.
- Onunla evlenememesi çok yazık.
- My younger sister got married in her teens.
- Küçük kız kardeşim gençken evlendi.
- Don't get married.
- Evlenme.
- She wants to get married right away.
- Hemen evlenmek istiyor.
- He got married in Nicaragua.
- O, Nikaragua'da evlendi.
- If you don't want to get married, you don't have to.
- İstemiyorsan evlenmek zorunda değilsin.
- Before Mary got married, she was much thinner.
- Mary evlenmeden önce, çok daha zayıftı.
- Everyone opposed it, but Sally and Bob got married all the same.
- Herkes karşı çıktı ama Sally ve Bob yine de evlendi.
- They plan to get married tomorrow.
- Yarın evlenmeyi planlıyorlar.
- She got married and had kids.
- O evlendi ve çocukları oldu.
- Are you getting married?
- Evleniyor musun?
- I often wonder if I will ever get married.
- Evlenip evlenmeyeceğimi sık sık merak ederim.
- Tom got married in October 2013.
- Tom Ekim 2013'te evlendi.
- I'm glad we're getting married.
- Evleneceğimize sevindim.
- I never want to get married.
- Asla evlenmek istemiyorum.
- We were going to get married.
- Biz evlenecektik.
- Tom's parents got married in Boston.
- Tom'un ebeveynleri Boston'da evlendi.
- Tom and Mary almost got married.
- Tom ve Mary neredeyse evleniyorlardı.
- I don't think Tom and Mary are ever going to get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğini sanmıyorum.
- It won't be long before they get married.
- Evlenmeleri uzun sürmeyecektir.
- She got married in her teens.
- Ergenlik çağındayken evlenmiş.
- Tom and Mary are getting married next spring.
- Tom ve Mary gelecek bahar evleniyorlar.
- I think Tom and Mary might actually get married.
- Bence Tom ve Mary gerçekten evlenebilirler.
- Tom doesn't want to get married again.
- Tom tekrar evlenmek istemiyor.
- He got married in Turkey.
- Türkiye'de evlendi.
- Tom and Mary are planning to get married.
- Tom ve Mary evlenmeyi planlıyorlar.
- They got married three months later.
- Üç ay sonra evlendiler.
- It's rumored that they are going to get married.
- Evlenecekleri söylentisi dolaşıyor.
- Tom is getting married in Boston.
- Tom Boston'da evleniyor.
- If you don't want to get married, you shouldn't get married.
- Evlenmek istemiyorsan evlenmemelisin.
- If you don't want to get married, it would be better if you didn't get married.
- Evlenmek istemiyorsanız, evlenmeseniz daha iyi olur.
- Be born, get married, and die; always bring money.
- Doğ, evlen ve öl; her zaman para getir.
- Tom and I almost got married.
- Tom ve ben neredeyse evlendik.
- Tom's friend is getting married in Boston.
- Tom'un arkadaşı Boston'da evleniyor.
- Tom and Mary wanted to get married on the quiet to avoid all the hullabaloo.
- Tom ve Mary tüm bu gürültü patırtıdan kaçınmak için sessiz sedasız evlenmek istediler.
- Aren't you serious about getting married?
- Evlenme konusunda ciddi değil misin?
- Tom and I just got married.
- Tom ve ben yeni evlendik.
- Tom told everybody at work that he and Mary were getting married.
- Tom iş yerindeki herkese Mary ile evleneceklerini söyledi.
- I heard you are going to get married.
- Senin evleneceğini duydum.
- Why didn't Tom and Mary get married in Australia?
- Tom ve Mary neden Avustralya'da evlenmediler?
- Looks like Mary will be getting married next month.
- Görünüşe göre Mary gelecek ay evlenecek.
- She got married at seventeen.
- O on yedi yaşında evlendi.
- I suspect that Tom and Mary want to get married.
- Tom ve Mary'nin evlenmek istediğinden şüpheleniyorum.
- It's been thirty years since we got married.
- Evleneli 30 yıl oldu.
- We're getting married.
- Biz evleniyoruz.
- When are you going to tell Tom that you want to get married?
- Evlenmek istediğini ne zaman Tom'a söyleyeceksin?
- They got married only recently.
- Daha yeni evlendiler.
- I want to get married and I want to have kids.
- Evlenmek ve çocuk sahibi olmak istiyorum.
- I heard that she got married and she had a kid.
- Evlendiğini ve bir çocuğu olduğunu duydum.
- Japanese women get married at 25 on average.
- Japon kadınları ortalama 25 yaşında evlenirler.
- Tom is too young to get married.
- Tom evlenmek için çok genç.
- We're getting married in Boston.
- Biz Boston'da evleniyoruz.
- I feel that it is better to stay single than to get married.
- Bekar kalmanın evlenmekten daha iyi olduğunu düşünüyorum.
- We're going to get married.
- Evleneceğiz.
- On graduating from college, she got married.
- Üniversiteden mezun olduktan sonra evlendi.
- I am getting married to the most beautiful girl in town.
- Kasabadaki en güzel kızla evleniyorum.
- Tom and Mary have decided to get married next month.
- Tom ve Mary gelecek ay evlenmeye karar verdi.
- I heard that Tom and Mary are getting married.
- Tom ve Mary'nin evleneceklerini duydum.
- She looks a little young to get married.
- O evlenmek için biraz genç görünüyor.
- I wasn't surprised when I heard Tom and Mary had gotten married.
- Tom ve Mary'nin evlendiklerini duyduğumda şaşırmadım.
- Do you know when Tom and Mary got married?
- Tom ve Mary'nin ne zaman evlendiklerini biliyor musun?
- I got married very young.
- Çok genç yaşta evlendim.
- He's getting married for love.
- Aşk için evleniyor.
- How has your life changed since you got married?
- Evlendiğinizden beri hayatınız nasıl değişti?
- It wasn't until long after they got married that Tom found out that Mary was wanted for murder.
- Evlenmelerinin üzerinden çok geçmeden Tom, Mary'nin cinayetten arandığını öğrendi.
- According to Tom, Jane got married last month.
- Tom'a göre Jane, geçen ay evlenmiş.
- Tom and Jane got married last month.
- Tom ve Jane geçen ay evlendiler.
- They decided to get married.
- Onlar evlenmeye karar verdiler.
- Did you know that Tom got married last week?
- Tom'un geçen hafta evlendiğini biliyor muydun?
- Tom doesn't want to get married.
- Tom evlenmek istemiyor.
- We fell in love with each other, and we got married a few weeks later.
- Birbirimize aşık olduk ve birkaç hafta sonra evlendik.
- Tom and I are getting married.
- Tom ve ben evleniyoruz.
- Do you think Tom and Mary are ever going to get married?
- Tom ve Mary'nin evleneceklerini düşünüyor musunuz?
- He had to let his secretary go because she got married.
- Sekreteri evlendiği için onu işten çıkarmak zorunda kaldı.
- I didn't know you were planning to get married.
- Evlenmeyi planladığını bilmiyordum.
- Many Japanese get married in church.
- Birçok Japon kilisede evlenir.
- When they got married, they both swore to never lie.
- Evlendiklerinde ikisi de asla yalan söylemeyeceklerine yemin ettiler.
- Do you think Tom will ever get married?
- Tom'un evleneceğini düşünüyor musun?
- Sami and Layla fell in love and got married.
- Sami ve Leyla aşık olup evlendiler.
- Tom got married at 26.
- Tom 26 yaşında evlendi.
- I hear she is going to get married next month.
- Gelecek ay onun evleneceğini duyuyorum.
- She is getting married this fall.
- Bu sonbahar evleniyor.
- I just got married.
- Az önce evlendim.
- Why didn't you get married in Germany?
- Neden Almanya'da evlenmedin?
- Tom and Mary got married this year in the spring.
- Tom ve Mary bu yıl baharda evlendi.
- He definitely wants to get married in a church.
- O kesinlikle bir kilisede evlenmek istiyor.
- I asked Tom why he had never gotten married.
- Tom'a neden hiç evlenmediğini sordum.
- Do you want to get married and have children?
- Evlenmek ve çocuk sahibi olmak ister misiniz?
- I heard that Tom and Mary got married.
- Tom ve Mary'nin evlendiklerini duydum.
- They were supposed to have gotten married in May.
- Mayıs ayında evlenmeleri gerekiyordu.
- Tom and Mary ran off to Boston and got married after knowing each other only a few weeks.
- Tom ve Mary birbirlerini sadece birkaç hafta tanıdıktan sonra Boston'a kaçtılar ve evlendiler.
- I don't think Tom is ever going to get married.
- Tom'un evleneceğini hiç sanmıyorum.
- Do you think Tom and Mary will ever get married?
- Tom ve Mary'nin evleneceğini düşünüyor musun?
- I laughed when Tom told me he was planning to get married.
- Tom bana evlenmeyi planladığını söylediğinde güldüm.
- Tom and Mary got married as soon as they graduated from college.
- Tom ve Mary, üniversiteden mezun olur olmaz evlendi.
- She got married at seventeen.
- On yedi yaşında evlendi.
- I can't help but think that maybe someday you and I'll get married.
- Kendimi belki günün birinde seninle evleneceğimi düşünmekten alamıyorum.
- I wanted to ask Tom why he had never gotten married.
- Tom'a neden hiç evlenmediğini sormak istedim.
- I was surprised when Tom told me he was planning to get married.
- Tom bana evlenmeyi planladığını söylediğinde şaşırdım.
- Since I got married, I've quit working.
- Evlendiğimden beri çalışmıyorum.
- She got married last year.
- Geçen yıl evlendi.
- Tom and Mary got married just a few months ago.
- Tom ve Mary sadece birkaç ay önce evlendi.
- I haven't seen Tom and Mary since they got married.
- Tom ve Mary'yi evlendiklerinden beri görmedim.
- What is the ideal age to get married?
- Evlenmek için ideal yaş kaçtır?
- I guess that's why Tom never got married.
- Sanırım Tom'un hiç evlenmemesinin nedeni bu.
- I think Tom should get married.
- Bence Tom evlenmeli.
- I hear you got married again.
- Yeniden evlendiğini duydum.
- She got married in her teens.
- Genç yaşta evlenmiş.
- She was a Brown before she got married.
- O evlenmeden önce bir Brown'dı.
- It has been more than 3 years since I got married.
- Evleneli üç yıldan fazla oldu.
- If I remember correctly, Tom and Mary got married in October of 2003.
- Doğru hatırlıyorsam, Tom ve Mary Ekim 2003'te evlendiler.
- She gained 23 kg after she got married.
- O, evlendikten sonra 23 kilo aldı.
- I think we shouldn't have gotten married.
- Bence evlenmemeliydik.
- Do you want to get married first or have a child first?
- Önce evlenmek mi yoksa çocuk sahibi olmak mı istiyorsun?
- Tom can't wait to get married.
- Tom evlenmek için sabırsızlanıyor.
- I'm getting married.
- Evleniyorum.
- Tom and Mary got married.
- Tom ve Mary evlendi.
- I don't think you two should get married.
- Bence siz ikiniz evlenmemelisiniz.
- Nobody told us Tom and Mary were planning to get married.
- Kimse bize Tom ve Mary'nin evlenmeyi planladıklarını söylemedi.
- My son, Tom, and his fiancée, Mary, got married today.
- Oğlum Tom ve onun nişanlısı Mary bugün evlendi.
- We should get married.
- Evlenmeliyiz.
- What is the ideal age to get married?
- Evlenmek için ideal yaş nedir?
- Tom and Mary plan to get married as soon as they graduate from college.
- Tom ve Mary üniversiteden mezun olur olmaz evlenmeyi planlıyorlar.
- Don't you want to get married?
- Evlenmek istemiyor musun?
- Tim settled down after he got married.
- Tim, evlendikten sonra uslandı.
- It doesn't look like Tom and Mary are going to get married.
- Tom ve Mary evlenecek gibi görünmüyor.
- Tom knew Mary's husband before she got married.
- Tom, Mary'nin kocasını evlenmeden önce tanıyordu.
- Tom and Mary got married last October.
- Tom ve Mary geçen Ekim ayında evlendi.
- Sami is getting married tomorrow.
- Sami yarın evleniyor.
- Tom and Mary have just gotten married.
- Tom ve Mary yeni evlendiler.
- Tom and Mary are getting married in October.
- Tom ve Mary Ekim ayında evleniyorlar.
- Do you still want to get married?
- Sen hâlâ evlenmek istiyor musun?
- Tom got married three weeks before he died.
- Tom, ölmeden üç hafta önce evlenmişti.
- Tom and Mary are too young to get married.
- Tom ve Mary evlenmek için çok gençler.
- I really am getting married.
- Gerçekten evleniyorum.
- Sami and Layla rented a house in Cairo after getting married.
- Sami ve Layla evlendikten sonra Kahire'de bir ev kiraladılar.
- Tom is getting married in three months.
- Tom üç ay içinde evlenecek.
- He and she got married three years ago.
- Üç yıl önce evlendiler.
- I think Tom should get married.
- Tom'un evlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
- Tom and Mary want to get married.
- Tom ve Mary evlenmek istiyorlar.
- Tom tells me you and Mary are planning to get married.
- Tom bana senin ve Mary'nin evlenmeyi planladığınızı söylüyor.
- Am I the only one who thought Tom and Mary were going to get married?
- Tom ve Mary'nin evleneceğini düşünen tek kişi ben miyim?
- My daughter is getting married in June.
- Kızım Haziran'da evleniyor.
- He hasn't said anything publicly, but in confidence he told me he's getting married.
- Herkesin önünde bir şey söylemedi ama sır olarak bana evleneceğini söyledi.
- I hope that your parents will allow us to get married.
- Umarım ailen evlenmemize izin verir.
- I told Tom I was getting married.
- Tom'a evleneceğimi söyledim.
- I heard that Tom and Mary are planning to get married.
- Tom ve Mary'nin evlenmeyi planladıklarını duydum.
- Are you two planning to get married?
- Siz ikiniz evlenmeyi mi planlıyorsunuz?
- Layla fell in love with a handsome man and got married.
- Leyla yakışıklı bir erkeğe aşık oldu ve evlendi.
- Instead of getting married again, I’m going to find a woman I don’t like and just give her a house.
- Tekrar evlenmek yerine, sevmediğim bir kadın bulup ona bir ev vereceğim.
- He definitely wants to get married in a church.
- Kesinlikle kilisede evlenmek istiyor.
- Tom got married when he was 30 years old.
- Tom 30 yaşındayken evlendi.
- Tom was the first one in our class to get married.
- Tom bizim sınıfta ilk evlenen kişiydi.
- Mary told Tom that she was getting married.
- Mary Tom'a evleneceğini söyledi.
- Do you plan to get married before you're thirty?
- Otuz yaşından önce evlenmeyi düşünüyor musunuz?
- He became a university student and got married.
- Üniversite öğrencisi oldu ve evlendi.
- It's been thirty years since we got married.
- Evlendiğimizden beri otuz yıl oldu.
- Tom wants to get married again.
- Tom yeniden evlenmek istiyor.
- It is just a year since I got married.
- Evleneli sadece bir yıl oldu.
- Tom and Mary got married in secret.
- Tom ve Mary gizlice evlendiler.
- Tom got married when he was thirty.
- Tom otuz yaşındayken evlendi.
- Tom and Mary have finally gotten married.
- Tom ve Mary sonunda evlendiler.
- I doubt Tom and Mary will ever get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğinden şüpheliyim.
- I'm getting married next month.
- Gelecek ay evleniyorum.
- Anna got married without her parents' knowledge.
- Anna ailesinin bilgisi olmadan evlendi.
- Tom and Mary are going to get married.
- Tom ve Mary evlenecekler.
- I'm getting married in November.
- Kasım'da evleniyorum.
- I got married again.
- Tekrar evlendim.
- I'm not so sure I want to get married.
- Evlenmek istediğimden o kadar emin değilim.
- It's been seven years since we got married.
- Evleneli yedi yıl oldu.
- Tom and Mary are getting married in Boston.
- Tom ve Mary Boston'da evleniyor.
- I hear you're getting married again.
- Tekrar evlendiğini duyuyorum.
- Every one opposed it, but Mary and John got married all the same.
- Herkes karşı çıktı ama Mary ve John yine de evlendi.
- I wish I hadn't gotten married.
- Keşke evlenmeseydim.
- Did you get married?
- Sen evlendin mi?
- Tom and Mary just got married last year.
- Tom ve Mary geçen yıl evlendiler.
- He can't afford to get married.
- Evlenmeye parası yetmiyor.
- Tom and Mary got married this year in the spring.
- Tom ve Mary bu yıl ilkbaharda evlendiler.
- Tom and Mary decided not to get married.
- Tom ve Mary evlenmemeye karar verdiler.
- Tom and Mary have decided to get married in October.
- Tom ve Mary ekim ayında evlenmeye karar verdiler.
- We're going to get married this summer.
- Bu yaz evleneceğiz.
- I'm never going to get married.
- Asla evlenmeyeceğim.
- Tom and Mary aren't really getting married, are they?
- Tom ve Mary gerçekten evlenmiyorlar, değil mi?
- Do you want to get married first or have a child first?
- Önce evlenmek mi istersin yoksa çocuk sahibi olmak mı?
- Tom will get married next month.
- Tom gelecek ay evlenecek.
- Tom and Mary will get married next spring.
- Tom ve Mary gelecek bahar evlenecekler.
- My sister will get married early next year.
- Kız kardeşim önümüzdeki yılın başlarında evlenecek.
- Three years ago today, Tom and I got married.
- Üç yıl önce bugün Tom ve ben evlendik.
- I tried to dissuade a friend of mine from getting married.
- Bir arkadaşımı evlenmekten vazgeçirmeye çalıştım.
- Tom didn't want to get married again.
- Tom tekrar evlenmek istemiyordu.
- Tom and Mary got married just a few months ago.
- Tom ve Mary sadece birkaç ay önce evlendiler.
- I got married and had children.
- Evlendim ve çocuk sahibi oldum.
- When we got married, our parents had already passed away.
- Biz evlendiğimizde, ebeveynlerimiz çoktan vefat etmişti.
- You're too young to get married, aren't you?
- Evlenmek için çok gençsin, değil mi?
- Tom got married three days ago.
- Tom üç gün önce evlendi.
- He had to part with his secretary because she got married.
- O evlendiği için, o sekreterinden ayrılmak zorunda kaldı.
- Tom and Mary have finally gotten married.
- Tom ve Mary nihayet evlendiler.
- Tom and Mary eventually got married.
- Tom ve Mary sonunda evlendiler.
- How many children do you want to have when you get married?
- Evlendiğinde kaç çocuk sahibi olmak istersin?
- They got married two years ago.
- Onlar iki yıl önce evlendiler.
- I'm about to get married!
- Evlenmek üzereyim!
- Who did Tom get married to?
- Tom kiminle evlendi?
- Tom probably won't live long enough to see his daughter get married.
- Tom muhtemelen kızının evlendiğini görecek kadar uzun yaşamayacak.
- Now's the time to decide whether you really want to get married or not.
- Şimdi gerçekten evlenmek isteyip istemediğine karar verme zamanı.
- Tom doesn't know when Mary got married.
- Tom, Mary'nin ne zaman evlendiğini bilmiyor.
- Tom and Mary got married in secret.
- Tom ve Mary gizlice evlendi.
- Tom didn't seem surprised when he heard that Mary and John had gotten married.
- Tom, Mary ve John'un evlendiğini duyduğunda şaşırmış görünmüyordu.
- She's getting married in five months.
- Beş ay sonra evleniyor.
- I want to have a career before I get married.
- Evlenmeden önce bir kariyerim olsun istiyorum.
- Who do you think will be the first one in our class to get married?
- Sizce sınıfımızda ilk evlenecek kişi kim olacak?
- By what age do you want to get married?
- Kaç yaşında evlenmek istiyorsunuz?
- Tom and Mary got married three months after they met.
- Tom ve Mary tanıştıktan üç ay sonra evlendi.
- He got married three days ago.
- Üç gün önce evlendi.
- Tom wasn't surprised to hear that Mary had gotten married.
- Tom Mary'nin evlendiğini duyduğuna şaşırmadı.
- Who cares when she gets married?
- Ne zaman evleneceği kimin umurunda?
- They got married and settled near Boston.
- Evlenip Boston civarına yerleştiler.
- Time to get married!
- Evlenme zamanı!
- At what age do you want to get married?
- Kaç yaşında evlenmek istiyorsun?
- They got married couple of months ago.
- Onlar birkaç ay önce evlendi.
- Tom and Mary got married last summer, but not to each other.
- Tom ve Mary geçen yaz evlendiler ama birbirleriyle değil.
- He became a university student and got married.
- O bir üniversite öğrencisi oldu ve evlendi.
- I'm not getting married.
- Ben evlenmiyorum.
- It wasn't until long after they got married that Tom found out that Mary was wanted for murder.
- Evlendikten sonra çok geçmeden Tom, Mary'nin cinayetten arandığını öğrendi.
- Three years ago today, Tom and I got married.
- Üç yıl önce bugün, Tom ve ben evlendik.
- I never thought I would get married.
- Evleneceğimi hiç düşünmemiştim.
- We're getting married in three months.
- Üç ay içinde evleniyoruz.
- I haven't spoken with Tom since he got married.
- Evlendiğinden beri Tom'la konuşmadım.
- Tom and Mary haven't yet told anyone they plan to get married.
- Tom ve Mary henüz evlenmeyi planladıklarını kimseye söylemediler.
- They had been dating for two years before getting married.
- Evlenmeden önce iki yıldır çıkıyorlardı.
- I won't be getting married this year.
- Bu yıl evlenmeyeceğim.
- Tom and Mary will get married next spring.
- Tom ve Mary gelecek ilkbaharda evlenecekler.
- Tom and Mary are going to get married next spring.
- Tom ve Mary önümüzdeki bahar evlenecekler.
- Some Shanghainese hold large banquets when they get married.
- Bazı Şanghaylılar evlendiklerinde büyük ziyafetler verirler.
- Tom said he never wanted to get married.
- Tom hiç evlenmek istemediğini söyledi.
- She got married when she was twenty-five.
- Yirmi beş yaşındayken evlendi.
- Tom and Mary want to get married someday.
- Tom ve Mary bir gün evlenmek istiyor.
- Tom got married three years ago.
- Tom üç yıl önce evlendi.
- I don't think Tom and Mary should get married.
- Bence Tom ve Mary evlenmemeli.
- I definitely don't want to get married.
- Kesinlikle evlenmek istemiyorum.
- Tom got married when he was thirty years old.
- Tom otuz yaşındayken evlendi.
- Tom didn't know that Mary had gotten married.
- Tom Mary'nin evlendiğini bilmiyordu.
- I just got married.
- Yeni evlendim.
- According to Tom, Mary got married last month.
- Tom'a göre Mary geçen ay evlenmiş.
- Where did Queen Victoria get married?
- Kraliçe Victoria nerede evlendi?
- Mary was desperate to get married.
- Mary evlenmek için yanıp tutuşuyordu.
- We are to get married in June.
- Haziran'da evleneceğiz.
- Tom made it very clear that he didn't want to get married.
- Tom evlenmek istemediğini açıkça belirtti.
- I was thinking about getting married.
- Evlenmeyi düşünüyordum.
- I heard that she got married and she had a kid.
- Onun evlendiğini ve bir çocuğu olduğunu duydum.
- Tom and Mary got married three months after they met.
- Tom ve Mary tanıştıktan üç ay sonra evlendiler.
- I liked Tom and Mary better before they got married.
- Tom ve Mary'yi evlenmeden önce daha çok seviyordum.
- Are you ever going to get married again?
- Tekrar evlenecek misin?
- Tom told John that he and Mary were getting married.
- Tom, John'a Mary ile evleneceklerini söyledi.
- Fadil really wasn't ready to get married.
- Fadıl gerçekten evlenmek için hazır değildi.
- At what age do you want to get married?
- Hangi yaşta evlenmek istiyorsun?
- Tom and Mary got married about three years ago.
- Tom ve Mary yaklaşık üç yıl önce evlendiler.
- She got married at the age of 17.
- O 17 yaşında evlendi.
- They got married last fall.
- Geçen sonbaharda evlendiler.
- I'm getting married on Monday.
- Pazartesi günü evleniyorum.
- It is just a year since I got married.
- Evlendiğimden beri sadece bir yıl oldu.
- Can you think of any reason why Tom and Mary shouldn't get married?
- Tom ve Mary'nin evlenmemeleri için bir neden düşünebiliyor musunuz?
- She got married and had kids.
- Evlendi ve çocukları oldu.
- My sister got married in her teens.
- Kız kardeşim onlu yaşlarında evlendi.
- Do you still think Tom and Mary shouldn't get married?
- Tom ve Mary'nin evlenmemesi gerektiğini hâlâ düşünüyor musun?
- We eventually got married.
- Biz sonunda evlendik.
- Tom and Mary got married last month.
- Tom ve Mary geçen ay evlendi.
- We're getting married in Boston.
- Boston'da evleniyoruz.
- I imagine that Tom and Mary will eventually get married.
- Tom ve Mary'nin sonunda evleneceğini hayal ediyorum.
- I don't want to have kids, and I don't want to get married.
- Ben çocuk sahibi olmak istemiyorum ve evlenmek istemiyorum.
- I can't believe that Tom got married.
- Tom'un evlendiğine inanamıyorum.
- Because she is twenty-five years old, she gets married.
- Yirmi beş yaşında olduğu için evleniyor.
- We're getting married next spring.
- Gelecek ilkbaharda evleniyoruz.
- My younger sister got married in her teens.
- Küçük kız kardeşim onlu yaşlarında evlendi.
- Tom and Mary got married the week after they graduated from college.
- Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan sonraki hafta evlendiler.
- I assume that Tom and Mary will get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğini varsayıyorum.
- Why are you getting married?
- Neden evleniyorsun?
- The rumor that they would get married spread at once.
- Evlenecekleri dedikodusu bir anda yayıldı.
- Tom and I almost got married.
- Tom ve ben neredeyse evleniyorduk.
- When I grow up, I'm going to get married to Tom.
- Büyüdüğümde Tom'la evleneceğim.
- Tom is too young to get married.
- Tom evlenemeyecek kadar küçük.
- Since we got married, he's become a devoted family man.
- Biz evlendiğimizden beri o, sadık bir aile babası oldu.
- Tom wanted to get married.
- Tom evlenmek istedi.
- Tom and Mary are getting married tomorrow.
- Tom ve Mary yarın evleniyor.
- By what age do you want to get married?
- Hangi yaşta evlenmek istiyorsun?
- I got married eight years ago.
- Sekiz yıl önce evlendim.
- I'm not going to get married.
- Evlenmeyeceğim.
- Tom knew that Mary had gotten married.
- Tom, Mary'nin evlendiğini biliyordu.
- When are you planning to get married?
- Ne zaman evlenmeyi planlıyorsun?
- He got his girlfriend pregnant and they had to get married.
- Kız arkadaşını hamile bıraktı ve evlenmek zorunda kaldılar.
- Tom never got married.
- Tom hiç evlenmedi.
- Tom got married, didn't he?
- Tom evlendi, değil mi?
- Tom and Mary just told me they were getting married.
- Tom ve Mary bana evleneceklerini söylediler.
- Mary opposed her son's decision to get married.
- Mary oğlunun evlenme kararına karşı çıktı.
- I got married three weeks ago.
- Üç hafta önce evlendim.
- When did you get married?
- Ne zaman evlendiniz?
- Tom is getting married tomorrow, isn't he?
- Tom yarın evleniyor, değil mi?
- I heard from someone that she got married.
- Onun evlendiğini birinden duydum.
- I liked Tom better before he got married.
- Tom'u evlenmeden önce daha çok seviyordum.
- I heard that Tom got married.
- Tom'un evlendiğini duydum.
- Tom says he wants to get married right away.
- Tom bir an önce evlenmek istediğini söylüyor.
- I wish I had never gotten married.
- Keşke hiç evlenmeseydim.
- My sister and her boyfriend are going to get married next year.
- Kız kardeşim ve onun erkek arkadaşı gelecek yıl evlenecekler.
- I can't believe Tom's getting married again.
- Tom'un tekrar evlendiğine inanamıyorum.
- Tom got married when he was thirty.
- Tom 30 yaşındayken evlendi.
- Tom told Mary that he was getting married.
- Tom Mary'ye evleneceğini söyledi.
- Is it true that you and Tom got married?
- Tom'la evlendiğiniz doğru mu?
- Tom and Mary got married about three years ago.
- Tom ve Mary yaklaşık üç yıl önce evlendi.
- My French got better after I got married to a native French speaker.
- Ana dili Fransızca olan biriyle evlendikten sonra Fransızcam daha da gelişti.
- Tom and Mary just got married, but they don't act like newlyweds.
- Tom ve Mary yeni evlendi ama onlar yeni evlenmiş gibi davranmıyorlar.
- Tom says he won't get married to Mary.
- Tom, Mary'yle evlenmeyeceğini söylüyor.
- We're not getting married.
- Biz evlenmeyeceğiz.
- My daughter is to get married in June.
- Kızım haziran ayında evlenecek.
- Tom doesn't want to get married again.
- Tom bir daha evlenmek istemiyor.
- Tom is unlikely to get married.
- Tom'un evlenme ihtimali yok.
- She was a Smith before she got married.
- Evlenmeden önce Smith'ti.
- How old were your grandparents when they got married?
- Büyükannen ve büyükbaban evlendiklerinde kaç yaşındaydılar?
- I asked Tom and Mary why they'd never gotten married.
- Tom ve Mary'e neden hiç evlenmediklerini sordum.
- They decided to get married.
- Evlenmeye karar verdiler.
- I'm getting married to her in June.
- Onunla Haziran'da evleneceğim.
- I won't be getting married this year.
- Ben bu yıl evlenmiyeceğim.
- What's so bad about getting married?
- Evlenmenin nesi kötü?
- We're getting married in October.
- Ekim'de evleniyoruz.
- I definitely don't want to get married before I'm thirty.
- Otuz yaşımdan önce kesinlikle evlenmek istemiyorum.
- Don't you think you'll get married again?
- Yeniden evleneceğini düşünmüyor musun?
- It wasn't until long after they got married that Tom found out that Mary was wanted for murder.
- Evlenmelerinin üzerinden çok geçmeden Tom, Mary'nin adam öldürmekten arandığını öğrendi.
- She gained 23 kg after she got married.
- Evlendikten sonra 23 kilo aldı.
- Tom was the first one in our class to get married.
- Tom sınıfımızda evlenen ilk kişiydi.
- My older sister finally got married.
- Ablam sonunda evlendi.
- Tom and Mary got married last spring.
- Tom ve Mary geçen ilk baharda evlendi.
- Tom and Mary got married last summer.
- Tom ve Mary geçen yaz evlendiler.
- How many children do you want to have when you get married?
- Evlendiğinizde kaç çocuğunuz olsun istiyorsunuz?
- Tom and Mary wanted to get married, but their parents were against it.
- Tom ve Mary evlenmek istiyordu, ama ebeveynleri buna karşıydı.
- I tried to talk a friend of mine out of getting married.
- Bir arkadaşımı evlenmekten vazgeçirmeye çalıştım.
- She will get married to a rich man.
- Zengin bir adamla evlenecek.
- Layla got married at twenty and had two children.
- Layla yirmisinde evlendi ve iki çocuğu oldu.
- They've decided to get married next month.
- Gelecek ay evlenmeye karar verdiler.
- Tom wanted to get married after he graduated.
- Tom mezun olduktan sonra evlenmek istiyordu.
- He got married at 22.
- O, 22 yaşında evlendi.
- It's been three years since we got married.
- Evlendiğimizden beri üç yıl oldu.
- I don't want to have kids, and I don't want to get married.
- Çocuk istemiyorum ama evlenmek de istemiyorum.
- Fadil really wasn't ready to get married.
- Fadıl evlenmeye gerçekten hazır değildi.
- I heard you are going to get married.
- Evleneceğini duydum.
- Mary and I are getting married in August.
- Mary ve ben ağustos ayında evleniyoruz.
- Tom and Mary have finally decided to get married.
- Tom ve Mary sonunda evlenmeye karar verdi.
- You should get married in Boston.
- Boston'da evlenmelisin.
- If my memory serves me right, Tom and Mary got married in October of 2003.
- Hafızam beni yanıltmıyorsa, Tom ve Mary 2003 yılının ekim ayında evlendi.
- Who told you Tom and Mary were getting married?
- Tom ve Mary'nin evlendiğini sana kim söyledi?
- It's been three years since my younger sister got married.
- Küçük kız kardeşim evleneli üç yıl oldu.
- Tom never got married.
- Tom asla evlenmedi.
- She will be happy when she gets married.
- O, evlendiğinde mutlu olacak.
- I liked Tom better before he got married.
- Evlenmeden önce Tom'u daha çok seviyordum.
- We didn't get married.
- Evlenmedik.
- Do you think you'll ever get married?
- Hiç evleneceğini düşünüyor musun?
- I'm getting married this year.
- Bu yıl evleniyorum.
- Tom doesn't ever want to get married.
- Tom asla evlenmek istemiyor.
- We'll be getting married next year.
- Gelecek yıl evleneceğiz.
- I heard that Tom got married to a rich woman.
- Tom'un zengin bir kadınla evlendiğini duydum.
- My father bought this house for us when we got married.
- Evlendiğimizde babam bu evi bize aldı.
- We're going to get married in October.
- Ekim'de evleneceğiz.
- I asked Tom and Mary why they'd never gotten married.
- Tom ve Mary'ye neden hiç evlenmediklerini sordum.
- She's not the woman she was before she got married.
- O evlenmeden önceki kadın değil.
- I have no intention of getting married.
- Evlenmeye hiç niyetim yok.
- Tom heard that Mary got married.
- Tom Mary'nin evlendiğini duydu.
- I hear you're getting married.
- Evleneceğini duyuyorum.
- Nobody told us Tom was planning to get married.
- Tom'un evlenmeyi planladığını hiç kimse bize söylemedi.
- He's getting married for love.
- O aşk için evleniyor.
- Tom and Mary got married a few years ago.
- Tom ve Mary birkaç sene önce evlendi.
- Tom and Mary got married and settled in Boston.
- Tom ve Mary evlenip Boston'a yerleştiler.
- I thought Tom said he didn't want to get married.
- Tom'un evlenmek istemediğini söylediğini sanıyordum.
- I hear that Tom and Mary got married.
- Tom ve Mary'nin evlendiğini duydum.
- I'm getting married in October.
- Ekim ayında evleniyorum.
- She got married against her father's will.
- Babasının isteği dışında evlendi.
- They got married quickly.
- Onlar çabuk evlendiler.
- On graduating from college, she got married.
- Üniversiteden mezun olduğunda, o evlendi.
- Tom told me that Mary got married last month.
- Tom bana Mary'nin geçen ay evlendiğini söyledi.
- We'll get married in October.
- Ekim ayında evleneceğiz.
- I got married last week.
- Ben geçen hafta evlendim.
- Some people only get married to prevent their wives from marrying somebody else.
- Bazı insanlar karılarının başka biriyle evlenmesini önlemek için evlenirler.
- This is the church where we got married.
- Bu, evlendiğimiz kilise.
- Tom wants to get married.
- Tom evlenmek istiyor.
- Tom wanted to get married, but Mary didn't.
- Tom evlenmek istiyordu ama Mary istemiyordu.
- One hundred and fifty thousand couples are expected to get married in Shanghai in 2006.
- Şanghay'da 2006 yılında yüz elli bin çiftin evlenmesi bekleniyor.
- Jill and John will get married next month.
- Jill ve John gelecek ay evlenecekler.
- Tom and Mary are going to get married next month.
- Tom ve Mary gelecek ay evlenecekler.
- Tom and Mary will probably get married one day.
- Tom ve Mary muhtemelen bir gün evlenecek.
- We got married a few years ago.
- Birkaç yıl önce evlendik.
- She got married last year.
- O, geçen yıl evlendi.
- Tom and Mary want to get married someday.
- Tom ve Mary bir gün evlenmek istiyorlar.
- Perhaps when Tom and I are older we'll get married.
- Belki de Tom ve ben yaşlandığımızda evleneceğiz.
- I was thinking, would you like to get married?
- Düşünüyordum da, evlenmek ister misin?
- I know we're never going to get married.
- Asla evlenmeyeceğimizi biliyorum.
- Tom and I got married in 2013.
- Tom ve ben 2013'te evlendik.
- My sister will get married early next year.
- Kız kardeşim gelecek yılın başlarında evlenecek.
- My sister and her boyfriend are going to get married next year.
- Kız kardeşim ve sevgilisi gelecek yıl evlenecekler.
- We're getting married.
- Evleniyoruz.
- Tom's daughter is getting married.
- Tom'un kızı evleniyor.
- When did Tom and Mary get married?
- Tom ve Mary ne zaman evlendiler?
- Tom was planning to get married the last time I talked to him.
- Tom en son onunla konuştuğum zaman evlenmeyi planlıyordu.
- Tom just got married.
- Tom henüz evlendi.
- Tom says he wants to get married right away.
- Tom hemen evlenmek istediğini söylüyor.
- They're unlikely to get married.
- Evlenmeleri pek olası değil.
- Tom and Mary want to get married as soon as they graduate from college.
- Tom ve Mary üniversiteden mezun olur olmaz evlenmek istiyorlar.
- Tom made it very clear that he didn't want to get married.
- Tom evlenmek istemediğini çok açıkça ifade etti.
- Why are you getting married again?
- Neden yine evleniyorsun?
- I heard that Tom and Mary are going to get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğini duydum.
- Tom got married in Boston.
- Tom Boston'da evlendi.
- Tom is finally getting married.
- Tom nihayet evleniyor.
- After getting married, my wife put on five pounds.
- Evlendikten sonra karım beş kilo aldı.
- I got married yesterday.
- Dün evlendim.
- Who's getting married?
- Kim evleniyor?
- Tom and Mary plan on getting married in October.
- Tom ve Mary Ekim'de evlenmeyi planlıyorlar.
- I'm seriously considering getting married.
- Evlenmeyi ciddi ciddi düşünüyorum.
- Has she gotten married before?
- O daha önce evlendi mi?
- He got married at 22.
- 22 yaşında evlendi.
- I still can't believe Tom and Mary got married.
- Tom ve Mary'nin evlendiğine hâlâ inanamıyorum.
- They got married on New Year's Eve.
- Yılbaşı gecesinde evlenmişler.
- Who told you Tom and Mary were getting married?
- Tom ve Mary'nin evleneceğini sana kim söyledi?
- I'm getting married next week.
- Haftaya evleniyorum.
- Tom and Mary plan on getting married in October.
- Tom ve Mary Ekim ayında evlenmeyi planlıyorlar.
- I guess that's why Tom never got married.
- Sanırım Tom bu yüzden hiç evlenmedi.
- Instead of getting married again, I’m going to find a woman I don’t like and just give her a house.
- Tekrar evlenmek yerine sevmediğim bir kadın bulacağım ve ona bir ev vereceğim.
- They will get married next month.
- Gelecek ay evlenecekler.
- Getting married is a serious matter.
- Evlenmek ciddi bir meseledir.
- I am getting married to the most beautiful girl in town.
- Şehirdeki en güzel kızla evleniyorum.
- Tom and Mary got married very young.
- Tom ve Mary çok genç evlendi.
- Do you know when Tom and Mary got married?
- Tom ve Mary'nin ne zaman evlendiğini biliyor musun?
- I got married very young.
- Çok genç evlendim.
- Did you know that Tom and Mary were planning to get married?
- Tom ve Mary'nin evlenmeyi planladığını biliyor muydun?
- We're getting married next spring.
- Gelecek bahar evleniyoruz.
- Has he gotten married before?
- O daha önce evlendi mi?
- I had a baby girl the year after I got married.
- Evlendikten bir yıl sonra bir kızım oldu.
- I just can't believe Tom and Mary will actually get married.
- Ben sadece Tom ve Mary'nin gerçekten evleneceğine inanamıyorum.
- I never got married.
- Ben hiç evlenmedim.
- Tom got married to an older woman.
- Tom yaşlı bir kadınla evlendi.
- Tom and Mary want to get married right away.
- Tom ve Mary hemen evlenmek istiyorlar.
- Are you ever going to get married again?
- Siz tekrar evlenecek misiniz?
- Perhaps when Tom and Mary are older they'll get married.
- Belki Tom ve Mary yaşlandıklarında evlenirler.
- Tom said that he wasn't ready to get married.
- Tom evlenmeye hazır olmadığını söyledi.
- Tom and Mary are getting married next month.
- Tom ve Mary gelecek ay evleniyorlar.
- They got married last fall.
- Onlar geçen sonbaharda evlendiler.
- Tom is getting married tomorrow, right?
- Tom yarın evleniyor, değil mi?
- I heard from someone that she got married.
- Evlendiğini birinden duydum.
- Tom and Mary have decided to get married next month.
- Tom ve Mary gelecek ay evlenmeye karar vermişler.
- We got married because we love each other.
- Birbirimizi sevdiğimiz için evlendik.
- He had to let his secretary go because she got married.
- O evlendiği için sekreterinin gitmesine izin vermek zorunda kaldı.
- Tom and Mary got married in a Catholic church.
- Tom ve Mary bir Katolik kilisesinde evlendi.
- I got married three months ago.
- Üç ay önce evlendim.
- I'm never getting married.
- Asla evlenmeyeceğim.
- I hear she is going to get married next month.
- Duyduğuma göre gelecek ay evlenecekmiş.
- They got married three months ago.
- Üç ay önce evlendiler.
- Do you know why Tom and Mary decided not to get married?
- Tom ve Mary'nin neden evlenmemeye karar verdiklerini biliyor musun?
- She's too young to get married.
- Evlenmek için çok genç.
- Tom and Mary got married three years after they first met.
- Tom ve Mary ilk tanışmalarından üç yıl sonra evlendiler.
- Before Mary got married, she was much thinner.
- Mary evlenmeden önce çok daha zayıftı.
- How old was she when she got married?
- O, evlendiğinde kaç yaşındaydı?
- Tom got married again.
- Tom tekrar evlendi.
- They got married couple of months ago.
- Birkaç ay önce evlendiler.
- You should get married again.
- Tekrar evlenmelisin.
- Tom and Mary said they didn't want to get married.
- Tom ve Mary evlenmek istemediklerini söylediler.
- They are going to get married in the town hall.
- Onlar belediye binasında evlenecekler.
- I just can't believe Tom and Mary will actually get married.
- Tom ve Mary'nin gerçekten evleneceğine inanamıyorum.
- Tom and Mary got married in 2013.
- Tom ve Mary 2013'te evlendi.
- She was a Smith before she got married.
- Evlenmeden önce bir Smith'ti.
- I heard you were getting married.
- Evlendiğini duydum.
- I heard you just got married.
- Yeni evlendiğini duydum.
- Tom just doesn't want to get married.
- Tom henüz evlenmek istemiyor.
- We got married three years ago.
- Üç yıl önce evlendik.
- Tom and Mary decided to get married.
- Tom ve Mary evlenmeye karar verdiler.
- The Jacksons got married in 2003.
- Jackson'lar 2003'te evlendi.
- Tom and Mary aren't getting married.
- Tom ve Mary evlenmiyor.
- Tom told me you and Mary are planning to get married.
- Tom bana senin ve Mary'nin evlenmeyi planladığınızı söyledi.
- Tom and Mary say they're thinking about getting married.
- Tom ve Mary evlenmeyi düşündüklerini söylüyorlar.
- Tom said he never wanted to get married.
- Tom asla evlenmek istemediğini söyledi.
- Why are you getting married again?
- Neden tekrar evleniyorsun?
- I want to get married.
- Evlenmek istiyorum.
- Tom and Mary have recently gotten married.
- Tom ve Mary yakın zamanda evlendiler.
- I'm not so sure I want to get married.
- Evlenmek istediğimden pek emin değilim.
- It's about time you got married.
- Evlenmenin zamanı geldi.
- I just can't believe Tom and Mary are getting married.
- Tom ve Mary'nin evlendiğine inanamıyorum.
- Tom is going to get married.
- Tom evlenecek.
- I don't think Tom and Mary should get married.
- Tom ve Mary'nin evlenmeleri gerektiğini sanmıyorum.
- Tom doesn't know when Mary got married.
- Tom Mary'nin ne zaman evlendiğini bilmiyor.
- Tom and Mary got married when they were teenagers.
- Tom ve Mary gençken evlendiler.
- I always thought Tom and Mary would get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceklerini her zaman düşündüm.
- My sister worked as a secretary before she got married.
- Kız kardeşim evlenmeden önce sekreter olarak çalışıyordu.
- Tom really isn't ready to get married.
- Tom gerçekten evlenmek için hazır değil.
- Tom and Mary told me they're getting married.
- Tom ve Mary bana evleneceklerini söylediler.
- I got married last month.
- Geçen ay evlendim.
- I don't want to get married, but I want to have kids.
- Evlenmek istemiyorum ama çocuk sahibi olmak istiyorum.
- I take it for granted that they'll get married.
- Evleneceklerine kesin gözüyle bakıyorum.
- When will you get married?
- Ne zaman evleneceksin?
- My mother died the same day I got married.
- Annem evlendiğim gün öldü.
- Mary got married to a German.
- Mary bir Almanla evlendi.
- Has she got married before?
- O daha önce evlendi mi?
- Tom got married before I did.
- Tom benden önce evlendi.
- Tom and Mary got married three weeks after they met.
- Tom ve Mary tanıştıktan üç hafta sonra evlendiler.
- Tom and Mary said they didn't want to get married.
- Tom ve Mary evlenmek istemediklerini söyledi.
- Tom and Mary got married soon after they graduated from college.
- Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan kısa bir süre sonra evlendiler.
- Tom and Mary are getting married next week.
- Tom ve Mary gelecek hafta evleniyorlar.
- We've decided to get married.
- Biz evlenmeye karar verdik.
- How old was she when she got married?
- Evlendiğinde kaç yaşındaydı?
- I always thought that Tom and Mary would eventually get married.
- Her zaman Tom ve Mary'nin eninde sonunda evleneceklerini düşünmüşümdür.
- Many people live together but don't get married.
- Birçok insan birlikte yaşıyor ama evlenmiyor.
- I didn't know Tom and Mary were planning to get married.
- Tom ve Mary'nin evlenmeyi planladıklarını bilmiyordum.
- I don't know when Tom got married, but I do know he got married.
- Tom'un ne zaman evlendiğini bilmiyorum ama onun evlendiğini biliyorum.
- What's so great about getting married?
- Evlenmenin nesi bu kadar güzel?
- I wonder if I'll ever get married.
- Acaba hiç evlenebilecek miyim?
- How has getting married changed you?
- Evlenmek seni nasıl değiştirdi?
- I don't want to have kids, but I want to get married.
- Ben çocuk sahibi olmak istemiyorum ama evlenmek istiyorum.
- My sister's getting married.
- Kız kardeşim evleniyor.
- He got married three days ago.
- O üç gün önce evlendi.
- I have no intention of getting married.
- Benim evlenmeye hiç niyetim yok.
- Mary used to dream about getting married.
- Mary evlenmeyi hayal ederdi.
- My parents don't want me to get married.
- Ailem evlenmemi istemiyor.
- Tom and Mary got married in Australia.
- Tom ve Mary Avustralya'da evlendiler.
- Tom just got married.
- Tom yeni evlendi.
- It's time you got married.
- Evlenme zamanınız geldi de geçiyor.
- I'm glad we're getting married.
- Evlendiğimize memnun oldum.
- I haven't spoken with Tom since he got married.
- Tom'la evlendiğinden beri konuşmadım.
- They lived together for two years before they got married.
- Evlenmeden önce iki yıl birlikte yaşamışlar.
- He got married in Nicaragua.
- Nikaragua'da evlendi.
- I haven't spoken with Tom and Mary since they got married.
- Tom ve Mary ile evlendiklerinden beri konuşmadım.
- She got married at the age of 25.
- O, 25 yaşında evlendi.
- She got married at the age of seventeen.
- On yedi yaşında evlendi.
- We should have gotten married.
- Evlenmeliydik.
- I got married eight years ago.
- Ben sekiz yıl önce evlendim.
- Why didn't you get married?
- Neden evlenmedin?
- Tom wasn't surprised to hear that Mary had gotten married.
- Tom, Mary'nin evlendiğini duyunca şaşırmadı.
- It's likely Tom and Mary will get married in the near future.
- Muhtemelen Tom ve Mary yakın gelecekte evlenecekler.
- She got married to him.
- Onunla evlendi.
- Tom and Mary got married very recently.
- Tom ve Mary çok kısa bir süre önce evlendiler.
- Tom is getting married on Monday.
- Tom Pazartesi günü evleniyor.
- Tom wants his daughter to get married.
- Tom kızının evlenmesini istiyor.
- Who do you think is going to get married next?
- Daha sonra kimin evleneceğini düşünüyorsun?
- I wasn't surprised to hear that Tom had gotten married.
- Tom'un evlendiğini duyduğumda şaşırmadım.
- I'd like to get married.
- Evlenmek istiyorum.
- I definitely don't want to get married before I'm thirty.
- Ben 30 yaşından önce kesinlikle evlenmek istemiyorum.
- Layla got married at twenty and had two children.
- Leyla yirmi yaşında evlendi ve iki çocuğu oldu.
- They intend to get married tomorrow.
- Yarın evlenmeyi düşünüyorlar.
- Tom and Mary got married very young.
- Tom ve Mary çok genç evlendiler.
- Very few soldiers of the special forces get married.
- Özel kuvvetlerde çok az asker evlenir.
- Tom is getting married three months from now.
- Tom üç ay sonra evleniyor.
- I got married three years ago.
- Üç yıl önce evlendim.
- I want the whole world to know that we're going to get married.
- Evleneceğimizi bütün dünyanın bilmesini istiyorum.
- She'll be getting married next year.
- O, gelecek yıl evlenecek.
- Don't you think you'll get married again?
- Tekrar evlenirim diye düşünmüyor musun?
- How old was Queen Victoria when she got married?
- Kraliçe Victoria evlendiğinde kaç yaşındaydı?
- It wouldn't surprise me if Tom and Mary got married.
- Tom ve Mary evlenirse bu beni şaşırtmaz.
- Tom is getting married this fall.
- Tom bu sonbaharda evleniyor.
- You're getting married in three months, right?
- Üç aya kadar evleniyorsun, değil mi?
- Nobody told us Tom was planning to get married.
- Kimse bize Tom'un evlenmeyi planladığını söylemedi.
- Who do you think is going to get married next?
- Sence bundan sonra kim evlenecek?
- Tom doesn't want to get married until he's in his thirties.
- Tom otuzlu yaşlarına gelene kadar evlenmek istemiyor.
- Tom is going to get married in October.
- Tom Ekim ayında evlenecek.
- My mother died on the same day I got married.
- Annem evlendiğim gün öldü.
- Tom told me he's getting married.
- Tom bana evleneceğini söyledi.
- You two should get married.
- Siz ikiniz evlenmelisiniz.
- I got married young.
- Ben genç evlendim.
- They're unlikely to get married.
- Onların evlenmeleri olası değil.
- Tom and Mary are going to get married next summer.
- Tom ve Mary önümüzdeki yaz evlenecekler.
- I have made a vow never to get married.
- Ben asla evlenmemek için yemin ettim.
- Tom and Mary just got married.
- Tom ve Mary daha yeni evlendi.
- How old were you when you got married?
- Evlendiğinde kaç yaşındaydın?
- It would be nice to get married.
- Evlenmek güzel olurdu.
- Tom isn't the one getting married.
- Evlenecek olan Tom değil.
- Tom and Mary got married when they were very young.
- Tom ve Mary çok genç evlendiler.
- Whether you get married or not, you'll regret it either way.
- Evlensen de evlenmesen de pişman olacaksın.
- I assume that Tom and Mary will get married.
- Sanırım Tom ve Mary evlenecek.
- Am I the only one who thought Tom and Mary were going to get married?
- Tom ve Mary'nin evleneceğini düşünen bir tek ben miyim?
- They are going to get married tomorrow.
- Yarın evlenecekler.
- Tom and Mary wanted to get married on the quiet to avoid all the hullabaloo.
- Tom ve Mary tüm yaygarayı önlemek için gizlice evlenmek istiyordu.
- Do you really want to get married?
- Gerçekten evlenmek istiyor musun?
- Tom said he didn't know who Mary was getting married to.
- Tom, Mary'nin kiminle evleneceğini bilmediğini söyledi.
- My father bought this house for us when we got married.
- Evlendiğimizde babam bu evi bizim için almıştı.
- Tom and Mary got married without their parents' consent.
- Tom ve Mary ailelerinin rızası olmadan evlendiler.
- Tom and Mary got married in Maryland.
- Tom ve Mary Maryland'de evlendiler.
- Tom seemed quite surprised when he heard that Mary and John had gotten married.
- Tom, Mary ve John'un evlendiğini duyduğunda oldukça şaşırmış görünüyordu.
- It is today that Ken gets married.
- Ken'in evleneceği gün bugün.
- I imagine that Tom and Mary will eventually get married.
- Sanırım sonunda Tom ve Mary evlenecek.
- Do you want to get married?
- Evlenmek mi istiyorsunuz?
- Are you honestly telling me you never want to get married?
- Gerçekten bana hiç evlenmek istemediğini mi söylüyorsun?
- Do you think Tom and Mary are ever going to get married?
- Sence Tom ve Mary hiç evlenecekler mi?
- Tom and Mary got married in Boston three years ago.
- Tom ve Mary üç yıl önce Boston'da evlendi.
- Tom and Mary didn't tell anyone that they had gotten married.
- Tom ve Mary evlendiklerini hiç kimseye söylemediler.
- It wasn't until long after they got married that Tom found out that Mary was wanted for murder.
- Evlendikten kısa bir süre sonra, Tom Mary'nin cinayetten arandığını öğrendi.
- My cousin is getting married tomorrow.
- Kuzenim yarın evleniyor.
- They'll get married sooner or later, I think.
- Sanırım er ya da geç evlenecekler.
- Lucy will definitely get married to the pop singer.
- Lucy kesinlikle pop şarkıcısıyla evlenecek.
- Tom and Mary got married on Christmas Eve.
- Tom ve Mary Noel arifesinde evlendi.
- Tom and Mary got married when they were very young.
- Tom ve Mary çok gençken evlendiler.
- I hear Tom is getting married.
- Tom'un evlendiğini duydum.
- I don't know when Tom and Mary got married.
- Tom ve Mary'nin ne zaman evlendiğini bilmiyorum.
- I got married yesterday.
- Ben dün evlendim.
- Who got married?
- Kim evlendi?
- I wish that I hadn't gotten married.
- Keşke evlenmemiş olsaydım.
- Sami and Layla are getting married.
- Sami ve Leyla evleniyorlar.
- Tom has recently gotten married.
- Tom yeni evlendi.
- I don't believe Tom will ever get married.
- Tom'un evleneceğini hiç sanmıyorum.
- She looks a little young to get married.
- Evlenmek için biraz genç görünüyor.
- His decision to get married surprised his family.
- Evlenme kararı ailesini şaşırttı.
- Layla and Sami got married immediately after graduation.
- Layla ve Sami mezuniyetten hemen sonra evlendiler.
- Do you plan to get married before you're thirty?
- Otuz olmadan önce evlenmeyi planlıyor musun?
- I never want to get married.
- Ben asla evlenmek istemiyorum.
- Do you think you'll ever get married again?
- Tekrar evlenebileceğini düşünüyor musun?
- Tom and Mary talked about getting married.
- Tom ve Mary evlenmekten bahsetti.
- I heard that Tom and Mary will get married in October.
- Tom ve Mary'nin Ekim'de evleneceğini duydum.
- Tom and Mary wanted to get married, but their parents were against it.
- Tom ve Mary evlenmek istediler ama anne babaları buna karşı çıktı.
- Tom can't afford to get married.
- Tom'un evlenecek parası yok.
- I always thought that Tom and Mary would eventually get married.
- Her zaman Tom ve Mary'nin sonunda evleneceklerini düşündüm.
- I'm getting married to her in June.
- Haziran'da onunla evleniyorum.
- Why didn't you get married?
- Neden evlenmediniz?
- Tom and Mary plan to get married after college.
- Tom ve Mary üniversiteden sonra evlenmeyi planlıyor.
- He finally decided to get married.
- Sonunda evlenmeye karar verdi.
- I just can't believe they're getting married.
- Evleneceklerine inanamıyorum.
- She'll be getting married next year.
- Gelecek yıl evlenecek.
- When did Richard get married?
- Richard ne zaman evlendi?
- Tom says he's thinking about getting married.
- Tom, evlenmeyi düşündüğünü söylüyor.
- Masaru gets married today.
- Masaru, bugün evleniyor.
- Tom dated my mother before she got married to my father.
- Tom, babamla evlenmeden önce annemle çıkıyordu.
- Tom and Mary plan to get married after college.
- Tom ve Mary üniversiteden sonra evlenmeyi planlıyorlar.
- Has he got married before?
- Daha önce evlendi mi?
- Tom and Mary say they want to get married right away.
- Tom ve Mary hemen evlenmek istediklerini söylediler.
- They got married on New Year's Eve.
- Yılbaşı gecesi evlendiler.
- It's been three years since they got married.
- Onlar evlendiğinden beri üç yıl oldu.
- She wants to get married right away.
- O hemen evlenmek istiyor.
- Tom didn't know that Mary had gotten married.
- Tom, Mary'nin evlendiğini bilmiyordu.
- Their oldest sister still hasn't gotten married.
- En büyük kız kardeşleri hala evlenmedi.
- Did you get married?
- Evlendin mi?
- Do you want to get married and have children?
- Evlenmek ve çocuk sahibi olmak ister misin?
- If my memory serves me right, Tom and Mary got married in October of 2003.
- Hafızam beni yanıltmıyorsa, Tom ve Mary 2003 yılının Ekim ayında evlendiler.
- I can't see myself ever getting married.
- Kendimi hiç evlenirken göremiyorum.
- I don't think you two should get married.
- Siz ikinizin evlenmesi gerektiğini sanmıyorum.
- Layla fell in love with a handsome man and got married.
- Layla yakışıklı bir adama aşık oldu ve evlendi.
- I'm afraid I'll never get married.
- Korkarım hiç evlenemeyeceğim.
- I thought we'd visit Boston after we got married.
- Evlendikten sonra Boston'a gideriz diye düşünmüştüm.
- According to Tom, Jane got married last month.
- Tom'a göre Jane, geçen ay evlendi.
- It's been three years since Tom and Mary got married.
- Tom ve Mary evlendiğinden beri üç yıl geçti.
- Tom and Mary got married this spring.
- Tom ve Mary bu bahar evlendiler.
- Before Mary got married, she was a dancer.
- Mary evlenmeden önce dansçıydı.
- I don't know when Tom got married.
- Tom'un ne zaman evlendiğini bilmiyorum.
- They got married in Las Vegas.
- Onlar Las Vegas'ta evlendiler.
- I suspect Tom doesn't want to get married.
- Tom'un evlenmek istemediğinden şüpheleniyorum.
- I still can't believe Tom and Mary are getting married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğine hâlâ inanamıyorum.
- Tom has recently gotten married.
- Tom kısa süre önce evlendi.
- I heard you were getting married.
- Evleneceğini duydum.
- Tom and Mary almost got married last summer.
- Tom ve Mary geçen yaz neredeyse evleniyorlardı.
- I think Tom and Mary are too young to get married.
- Bence Tom ve Mary evlenmek için çok gençler.
- I'm afraid I'll never get married.
- Korkarım asla evlenemeyeceğim.
- Tom just told me he was getting married.
- Tom bana evleneceğini söyledi.
- I wonder why you never got married.
- Neden hiç evlenmediğinizi merak ediyorum.
- I can't believe you're getting married.
- Evlendiğine inanamıyorum.
- Three of my friends have gotten married to Canadians.
- Arkadaşlarımdan üçü Kanadalılarla evlendi.
- How old were your parents when they got married?
- Annenle baban evlendiklerinde kaç yaşındaydılar?
- We were going to get married, but decided against it.
- Evlenecektik ama tam tersine karar verdik.
- Tom and Mary got married in Australia.
- Tom ve Mary Avustralya'da evlendi.
- She decided to get married to Tom.
- Tom'la evlenmeye karar verdi.
- Sue and John decided to get married.
- Sue ve John evlenmeye karar verdiler.
- It would be nice to get married.
- Evlenmek hoş olurdu.
- Tom and Mary lived in a mobile home their first three years after they got married.
- Tom ve Mary evlendikten sonraki ilk üç yıllarında bir karavanda yaşadılar.
- Tom's parents got married in Boston.
- Tom'un ailesi Boston'da evlendi.
- Tom and Mary got married when they were both 30 years old.
- Tom ve Mary, ikisi de 30 yaşındayken evlendiler.
- I got married when I was 19 years old.
- 19 yaşındayken evlendim.
- Tom says that he and Mary almost got married.
- Tom, Mary ile neredeyse evleneceklerini söyledi.
- They got married six months ago.
- Altı ay önce evlendiler.
- Tom and Mary got married young.
- Tom ve Mary genç yaşta evlendiler.
- You're too young to get married.
- Evlenmek için çok gençsin.
- Tom and Mary aren't old enough to get married.
- Tom ve Mary evlenmek için yeterince yaşlı değiller.
- Tom knows Mary wants to get married.
- Tom, Mary'nin evlenmek istediğini biliyor.
- Tom said that he wasn't ready to get married.
- Tom evlenmek için hazır olmadığını söyledi.
- My son, Tom, and his fiancée, Mary, got married today.
- Oğlum Tom ve nişanlısı Mary bugün evlendiler.
- Tom has decided to get married.
- Tom evlenmeye karar verdi.
- They got married young.
- Genç yaşta evlendiler.
- Tom is getting married next spring.
- Tom önümüzdeki bahar evleniyor.
- Tom will get married to Mary next week.
- Tom önümüzdeki hafta Mary'yle evlenecek.
- Tom is getting married in just a few days.
- Tom sadece birkaç gün içinde evleniyor.
- Eventually, Tom and Mary got married.
- Sonunda Tom ve Mary evlendi.
- He got married quickly.
- Çabucak evlendi.
- Tom knew who Mary said she was planning to get married to.
- Tom Mary'nin evlenmeyi planladığını kime söylediğini biliyordu.
- It's been twenty years since they got married.
- Onlar evleneli yirmi yıl oldu.
- I got married 8 years ago.
- Sekiz yıl önce evlendim.
- After getting married, my wife put on five pounds.
- Karım evlendikten sonra beş kilo aldı.
- His decision to get married surprised his family.
- Evlenmeye karar vermesi ailesini şaşırttı.
- Did you know that Tom and Mary were planning to get married?
- Tom ve Mary'nin evlenmeyi planladıklarını biliyor muydun?
- Tom is going to get married next summer.
- Tom önümüzdeki yaz evlenecek.
- I don't want to have kids, but I want to get married.
- Çocuk istemiyorum ama evlenmek istiyorum.
- I know that Tom wants to get married.
- Tom'un evlenmek istediğini biliyorum.
- Tom and Mary are getting married next month.
- Tom ve Mary gelecek ay evlenecekler.
- Tom and Mary have decided to get married.
- Tom ve Mary evlenmeye karar verdiler.
- Maybe we shouldn't have gotten married.
- Belki evlenmemeliydik.
- I never want to get married again.
- Bir daha asla evlenmek istemiyorum.
- Taro and Hanako are going to get married next spring.
- Taro ve Hanako önümüzdeki bahar evlenecekler.
- Some people only get married to prevent their wives from marrying somebody else.
- Bazı insanlar sadece eşlerinin başka biriyle evlenmesini önlemek için evlenirler.
- I often wonder if I will ever get married.
- Sık sık evlenip evlenmeyeceğimi merak ediyorum.
- I got married in Boston.
- Boston'da evlendim.
- When did Tom tell you that he and Mary were going to get married?
- Tom sana Mary ile evleneceğini ne zaman söyledi?
- Nancy wouldn't do a stupid thing like getting married to Jack.
- Nancy Jack'le evlenmek gibi aptalca bir şey yapmazdı.
- Tom got married to an older woman.
- Tom, yaşlı bir kadınla evlendi.
- Many Americans want to get married on the fourth of July.
- Birçok Amerikalı 4 Temmuzda evlenmek istiyor.
- I got married young.
- Genç yaşta evlendim.
- Tom and Mary finally decided to get married.
- Tom ve Mary nihayet evlenmeye karar verdiler.
- Tom and Mary will get married in October.
- Tom ve Mary Ekim'de evlenecekler.
- Tom and Mary will get married next month.
- Tom ve Mary gelecek ay evlenecekler.
- Tom is unlikely to get married.
- Tom muhtemelen evlenmeyecek.
- But in spite of the merits of being single, they do want to get married some day.
- Fakat bekar olmanın iyi taraflarına rağmen, onlar birgün evlenmek istiyor.
- Tom and Mary got married very recently.
- Tom ve Mary çok yakın zamanda evlendiler.
- Tom and Mary got married last spring.
- Tom ve Mary geçen bahar evlendiler.
- I want to get married and have children.
- Evlenip çocuk sahibi olmak istiyorum.
- I'm going to get married again.
- Tekrar evleneceğim.
- Was anyone surprised when you told them you were getting married?
- Evleneceğinizi söylediğinizde kimse şaşırdı mı?
- Would you like to get married and have children?
- Evlenmek ve çocuk sahibi olmak ister misin?
- Tom and Mary got married in a Catholic church.
- Tom ve Mary bir Katolik kilisesinde evlendiler.
- Tom is getting married, isn't he?
- Tom evleniyor, değil mi?
- I wasn't surprised to hear that Tom had gotten married.
- Tom'un evlendiğini duyduğuma şaşırmadım.
- I suspect that Tom wants to get married.
- Tom'un evlenmek istediğinden şüpheleniyorum.
- He had to part with his secretary when she got married.
- Sekreteri evlendiğinde ondan ayrılmak zorunda kaldı.
- When are you planning on getting married?
- Ne zaman evlenmeyi planlıyorsun?
- I never really thought I'd get married.
- Evleneceğimi gerçekten hiç düşünmemiştim.
- He got married when he was twenty-two years old.
- O yirmi iki yaşındayken evlendi.
- Tom and Mary got married this spring.
- Tom ve Mary bu bahar evlendi.
- Tom was planning to get married the last time I talked to him.
- Tom onunla son konuştuğumda evlenmeyi planlıyordu.
- There is a rumor that she got married.
- Onun evlendiğine dair bir söylenti var.
- I think I'll be the first one in our class to get married.
- Sanırım sınıfımızda evlenen ilk kişi ben olacağım.
- I got married when I was nineteen.
- On dokuz yaşındayken evlendim.
- Tom and Mary got married last October.
- Tom ve Mary geçen Ekim'de evlendiler.
- Tom really isn't ready to get married.
- Tom gerçekten evlenmeye hazır değil.
- Has he gotten married before?
- Daha önce evlendi mi?
- We don't even know who Tom got married to.
- Tom'un kiminle evlendiğini bile bilmiyoruz.
- I got married when I was thirty.
- Ben otuz yaşındayken evlendim.
- I assume Tom and Mary will get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğini varsayıyorum.
- Tom and Mary never did get married.
- Tom ve Mary hiç evlenmediler.
- I don't think you should get married.
- Evlenmen gerektiğini düşünmüyorum.
- If you don't want to get married, you shouldn't get married.
- Evlenmek istemiyorsanız evlenmemelisiniz.
- Tom isn't likely to get married.
- Tom'un evlenme ihtimali yok.
- Tom got married last week.
- Tom geçen hafta evlendi.
- Tom says he won't get married.
- Tom evlenmeyeceğini söyler.
- Tom and Mary lived in a mobile home their first three years after they got married.
- Tom ve Mary evlendikten sonraki ilk üç yıl bir karavanda yaşadılar.
- We'll get married in October.
- Ekim'de evleneceğiz.
- Tom told everybody at work that he was getting married.
- Tom iş yerindeki herkese evlendiğini söyledi.
- She went to college after she got married.
- Evlendikten sonra üniversiteye gitti.
- I wonder why we got married.
- Neden evlendiğimizi merak ediyorum.
- They already got married.
- Çoktan evlendiler.
- Tom fell in love with Mary and they got married three months later.
- Tom Mary'ye aşık oldu ve üç ay sonra evlendiler.
- My daughter will get married in June.
- Kızım Haziran'da evlenecek.
- They decided to get married next month.
- Gelecek ay evlenmeye karar verdiler.
- When are you getting married?
- Ne zaman evleniyorsunuz?
- I thought Tom said he wasn't going to get married.
- Tom'un evlenmeyeceğini söylediğini sanıyordum.
- How has getting married changed you?
- Evlenmek sizi nasıl değiştirdi?
- Tom and Mary have lived in Boston since they got married.
- Tom ve Mary evlendiklerinden beri Boston'da yaşıyorlar.
- Have you thought about what time of year you want to get married?
- Yılın hangi zamanında evlenmek istediğinizi düşündünüz mü?
- I'm getting married next Sunday.
- Gelecek Pazar evleniyorum.
- I never thought I'd ever get married.
- Evleneceğimi hiç düşünmemiştim.
- Tom and Mary got married on Valentine's Day.
- Tom ve Mary Sevgililer Günü'nde evlendiler.
- They are going to get married in the town hall.
- Belediye binasında evlenecekler.
- He doesn't want to get married.
- Evlenmek istemiyor.
- I thought Tom said he didn't want to get married.
- Tom'un evlenmek istemediğini söylediğini düşündüm.
- Tom got married when he was 30 years old.
- Tom otuz yaşındayken evlendi.
- Tom and Gabriela got married in the Catholic church.
- Tom ve Gabriela Katolik kilisesinde evlendiler.
- Finally, my sister got married.
- Sonunda kız kardeşim evlendi.
- When did you get married?
- Ne zaman evlendin?
- Don't get married.
- Evlenmeyin.
- We got married.
- Biz evlendik.
- I heard you just got married.
- Evlendiğini duydum.
- What was Mary's last name before she got married?
- Mary'nin evlenmeden önceki soyadı neydi?
- When did you get married?
- Sen ne zaman evlendin?
- I don't believe Tom and Mary will ever get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğini hiç sanmıyorum.
- I thought you were excited that I was getting married.
- Evleneceğim için heyecanlandığını sanıyordum.
- I can't believe Tom's getting married again.
- Tom'un tekrar evleneceğine inanamıyorum.
- Your brother got married, didn't he?
- Kardeşin evlendi, değil mi?
- Tom's ex-wife and Mary's ex-husband got married.
- Tom'un eski karısı ve Mary'nin eski kocası evlendi.
- I can't believe Tom is getting married.
- Tom'un evlendiğine inanamıyorum.
- Sami and Layla are getting married.
- Sami ve Layla evleniyorlar.
- He had to part with his secretary because she got married.
- Sekreteri evlendiği için ondan ayrılmak zorunda kaldı.
- You shouldn't put off getting married.
- Evlenmeyi ertelememelisin.
- Fadil and Layla got married.
- Fadıl ve Leyla evlendiler.
- Tom is going to get married next summer.
- Tom gelecek yaz evlenecek.
- Tom got married three weeks ago.
- Tom üç hafta önce evlendi.
- Three months after Tom and Mary met, they got married.
- Tom ve Mary tanıştıktan üç ay sonra evlendi.
- Tom and Mary got married last month.
- Tom ve Mary geçen ay evlendiler.
- I had hoped that my mother would live until I got married.
- Annemin ben evlenene kadar yaşayacağını umuyordum.
- Is it true that Tom and Mary got married?
- Tom ve Mary'nin evlendiği doğru mu?
- I can't believe Tom and Mary are getting married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğine inanamıyorum.
- It's been three years since Tom and Mary got married.
- Tom ve Mary evleneli üç yıl oldu.
- Tom and Mary will probably get married one day.
- Tom ve Mary muhtemelen bir gün evlenirler.
- We're not the ones getting married.
- Evlenecek olan biz değiliz.
- Tom dated my mother before she got married to my father.
- Annem babamla evlenmeden önce Tom onunla çıkıyordu.
- I wasn't surprised when I heard Tom and Mary had gotten married.
- Tom ve Mary'nin evlendiğini duyduğumda şaşırmadım.
- I wish that I hadn't gotten married.
- Keşke evlenmeseydim.
- Do you still want to get married?
- Hâlâ evlenmeyi istiyor musunuz?
- Tom and Mary are going to get married in October.
- Tom ve Mary Ekim'de evlenecekler.
- I can't believe that Tom and Mary got married.
- Tom ve Mary'nin evlendiğine inanamıyorum.
- I don't want to get married too early.
- Çok erken evlenmek istemiyorum.
- Tom plans to get married as soon as he graduates from college.
- Tom üniversiteden mezun olur olmaz evlenmeyi planlıyor.
- Tom isn't likely to get married.
- Tom muhtemelen evlenmeyecek.
- Tom and Mary got married on October 20, 2013.
- Tom ve Mary 20 Ekim 2013'te evlendi.
- Mary was three months pregnant when she and Tom got married.
- Tom'la evlendiklerinde Mary üç aylık hamileydi.
- Tom and Mary got married in Boston.
- Tom ve Mary Boston'da evlendiler.
- He wants to get married right away.
- Hemen evlenmek istiyor.
- I'm getting married in October.
- Ekim'de evleniyorum.
- Did you know that Tom and Mary got married last week?
- Tom ve Mary'nin geçen hafta evlendiğini biliyor muydunuz?
- I thought you were excited that I was getting married.
- Evlendiğime heyecanlandığını sandım.
- She got married against her father's will.
- Babasının rızası dışında evlendi.
- It's been three years since we got married.
- Evleneli üç yıl oldu.
- I was surprised when Tom told me he was planning to get married.
- Tom bana evlenmeyi planladığını söylediğinde şaşırmıştım.
- Tom heard that Mary got married.
- Tom, Mary'nin evlendiğini duymuş.
- We're going to get married in October.
- Ekim ayında evleneceğiz.
- There's no rush to get married.
- Evlenmek için aceleye gerek yok.
- Tom and Mary plan to get married as soon as they both graduate from college.
- Tom ve Mary üniversiteden mezun olur olmaz evlenmeyi planlıyorlar.
- Tom and Mary got married thirty years ago.
- Tom ve Mary otuz yıl önce evlendi.
- I suspect Tom wants to get married.
- Sanırım Tom evlenmek istiyor.
- Tom and Mary haven't yet told anybody they're getting married.
- Tom ve Mary henüz evleneceklerini kimseye söylemediler.
- I always thought Tom and Mary would get married.
- Her zaman Tom ve Mary'nin evleneceğini düşündüm.
- Tom and Mary got married three years ago.
- Tom ve Mary üç yıl önce evlendi.
- She got married at the age of 25.
- Yirmi beş yaşında evlendi.
- It's been seven years since we got married.
- Evlendiğimizden beri yedi yıl oldu.
- Do you want to get married and have children?
- Evlenmek ve çocuk sahibi olmak istiyor musun?
- I really am getting married.
- Ben gerçekten evleniyorum.
- Tom was in no hurry to get married.
- Tom'un evlenmek için acelesi yoktu.
- It is today that Ken gets married.
- Ken işte bugün evleniyor.
- They got married quickly.
- Çabucak evlendiler.
- How old were your parents when they got married?
- Ebeveynlerin evlendiklerinde kaç yaşındaydılar?
- Tom told everybody at work that he and Mary were getting married.
- Tom iş yerindeki herkese onun ve Mary'nin evleneceğini söyledi.
- Layla and Sami got married immediately after graduation.
- Leyla ve Sami mezuniyetten hemen sonra evlendiler.
- Three months after Tom and Mary met, they got married.
- Tom ve Mary tanıştıktan üç ay sonra evlendiler.
- Tom and Mary never did get married.
- Tom ve Mary asla evlenmediler.
- We'll probably get married.
- Muhtemelen evleneceğiz.
- Tom and Mary are going to get married next summer.
- Tom ve Mary gelecek yaz evlenecekler.
- I want the whole world to know that we're going to get married.
- Evleneceğimizi tüm dünyanın bilmesini istiyorum.
- The rumor that she's getting married is spreading around town.
- Onun evleniyor söylentisi kasabanın etrafında yayılıyor.
- They'll get married.
- Onlar evlenecekler.
- He wants to get married right away.
- O derhal evlenmek istiyor.
- Three of my friends have gotten married to Canadians.
- Üç arkadaşım Kanadalılarla evlendi.
- Tom and Mary got married three days ago.
- Tom ve Mary üç gün önce evlendiler.
- Tom and Mary got married three years after they first met.
- Tom ve Mary ilk karşılaşmalarından üç yıl sonra evlendiler.
- Is it true you got married?
- Evlendiğin doğru mu?
- I want to get married and I want to have kids.
- Ben evlenmek istiyorum ve çocuk sahibi olmak istiyorum.
- Tom and Mary just got married, but they don't act like newlyweds.
- Tom ve Mary yeni evlendiler ama yeni evli gibi davranmıyorlar.
- It was true that she had gotten married twice.
- İki kez evlendiği doğruydu.
- I just heard that Tom and Mary are going to get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğini yeni duydum.
- Tom and Mary will get married in October.
- Tom ve Mary ekim'de evlenecek.
- Tom and Mary are getting married in Boston.
- Tom ve Mary Boston'da evleniyorlar.
- I'd like to get married to someone like you.
- Senin gibi birisiyle evlenmek isterim.
- I understand that you and Tom are planning to get married.
- Anladığım kadarıyla Tom'la evlenmeyi planlıyorsunuz.
- Sami and Layla fell in love and got married.
- Sami ve Layla birbirlerine aşık oldular ve evlendiler.
- Tom didn't want to get married.
- Tom evlenmek istemiyordu.
- Tom's decision to get married surprised his family.
- Tom'un evlenme kararı ailesini şaşırttı.
- Perhaps when Tom and Mary are older they'll get married.
- Belki de Tom ve Mary yaşlandıklarında evleneceklerdir.
- Everyone opposed it, but Sally and Bob got married all the same.
- Herkes ona karşı çıktı fakat buna rağmen Sally ve Bob evlendiler.
- Tom and Mary are getting married in three months.
- Tom ve Mary üç ay içinde evleniyorlar.
- Going out together is not the same thing as getting married.
- Birlikte dışarı çıkmak evlenmekle aynı şey değildir.
- Tom and Mary told me that they want to get married.
- Tom ve Mary bana evlenmek istediklerini söylediler.
- Tom has finally decided to get married.
- Tom sonunda evlenmeye karar verdi.
- Why didn't you get married?
- Sen neden evlenmedin?
- Tom and I got married in 2013.
- Tom ve ben 2013 yılında evlendik.
- By what age do you want to get married?
- Kaç yaşında evlenmek istiyorsun?
- It's rumored that they are going to get married.
- Evlenecekleri söyleniyor.
- I can't help but think that maybe someday you and I'll get married.
- Belki bir gün seninle evleniriz diye düşünmeden edemiyorum.
- I don't believe Tom will ever get married.
- Tom'un hiç evleneceğine inanmıyorum.
- When did you two decide to get married?
- Siz ikiniz ne zaman evlenmeye karar verdiniz?
- Tom will get married.
- Tom evlenecek.
- Why should I get married?
- Neden evlenmeliyim?
- We got married because we love each other.
- Evlendik çünkü birbirimizi seviyoruz.
- Tom and I want to get married.
- Tom ve ben evlenmek istiyoruz.
- I still can't believe Tom and I are getting married.
- Tom ve benim evleneceğimize hala inanamıyorum.
- No wonder Tom never got married.
- Tom'un hiç evlenmemesine şaşmamalı.
- Tom got married and had kids.
- Tom evlendi ve çocukları oldu.
- Tom and Mary got married three years ago.
- Tom ve Mary üç yıl önce evlendiler.
- Tom didn't get married until he was thirty.
- Tom otuz yaşına kadar evlenmedi.
- Tom and Mary fell in love and got married before they graduated from college.
- Tom ve Mary üniversiteden mezun olmadan önce birbirlerine aşık oldular ve evlendiler.
- She got married soon after her graduation from the college.
- O, üniversiteden mezun olduktan hemen sonra evlendi.
- Tom wanted to get married, but Mary didn't.
- Tom evlenmek istedi ama Mary istemedi.
- Neither of us wants to get married.
- İkimiz de evlenmek istemiyoruz.
- I got married when I was thirty.
- Otuz yaşımda evlendim.
- Tom and Mary got married last year.
- Tom ve Mary geçen sene evlendiler.
- I still can't believe Mary and I are getting married.
- Mary ve benim evleneceğimize hala inanamıyorum.
- To tell the truth, we got married last year.
- Doğruyu söylemek gerekirse, geçen yıl evlendik.
- We got married three years ago.
- Biz üç yıl önce evlendik.
- I never really thought I'd get married.
- Evleneceğimi hiç düşünmemiştim.
- They got married only recently.
- Onlar kısa süre önce evlendiler.
- Tom and Mary told me that they want to get married.
- Tom ve Mary bana evlenmek istediklerini söyledi.
- Do you think you'll ever get married?
- Sence hiç evlenecek misin?
- Going out together is not the same thing as getting married.
- Birlikte çıkmak evlenmekle aynı şey değildir.
- Tom and Mary wanted to get married.
- Tom ve Mary evlenmek istiyorlardı.
- Tom and Mary have lived in Boston since they got married.
- Tom ve Mary, evlendiklerinden beri Boston'da yaşıyorlar.
- Looks like Mary will be getting married next month.
- Görünüyor ki Mary önümüzdeki ay evlenecek.
- Tom and Mary got married in October 2013.
- Tom ve Mary Ekim 2013'te evlendiler.
- Do you think you'll ever get married again?
- Hiç tekrar evleneceğini düşünüyor musun?
- Tom and Mary are going to get married on October 20th.
- Tom ve Mary 20 Ekim'de evlenecekler.
- The very day I got married, my mom died.
- Evlendiğim gün annem öldü.
- It's likely Tom and Mary will get married in the near future.
- Tom ve Mary'nin yakın gelecekte evlenmesi muhtemel.
- I got married when I was 19 years old.
- Ben 19 yaşındayken evlendim.
- Anna got married without her parents' knowledge.
- Anna ailesinin haberi olmadan evlendi.
- She's a homeowner, recently got married.
- O bir ev sahibi, son zamanlarda evlendi.
- I'd like to get married to someone like you.
- Senin gibi biriyle evlenmek istiyorum.
- She must have been over thirty when she got married.
- O evlendiğinde otuz yaşın üzerinde olmalı.
- Did you ever get married?
- Sen hiç evlendin mi?
- Tom wants to get married, but not to Mary.
- Tom evlenmek istiyor ama Mary ile değil.
- Has he got married before?
- O daha önce evlendi mi?
- If Tom was planning to get married, he would've told me.
- Tom evlenmeyi planlıyor olsaydı, bana söylerdi.
- We were going to get married.
- Evlenecektik.
- I wanted to be with you when you told Tom about us getting married.
- Tom'a evleneceğimizi söylediğinde yanında olmak istedim.
- I want to get married and have children.
- Evlenmek ve çocuk sahibi olmak istiyorum.
- Since I got married, I've quit working.
- Evlendiğimden beri çalışmayı bıraktım.
- Has she gotten married before?
- Daha önce evlendi mi?
- Tom got married three weeks before he died.
- Tom ölmeden üç hafta önce evlendi.
- Do you want to get married?
- Evlenmek mi istiyorsun?
- I hear you just got married.
- Yeni evlendiğini duydum.
- I called you, on the one hand to invite you out to eat, and on the other to tell you my son is going to get married.
- Seni bir yandan yemeğe davet etmek, diğer yandan da oğlumun evleneceğini söylemek için aradım.
- Do you want to get married?
- Evlenmek istiyor musun?
- I heard that Tom and Mary are getting married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğini duydum.
- I called you, on the one hand to invite you out to eat, and on the other to tell you my son is going to get married.
- Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım.
- Aren't you serious about getting married?
- Evlenmek konusunda ciddi değil misin?
- Tom got married last year.
- Tom geçen yıl evlendi.
- I wish I hadn't gotten married so young.
- Keşke bu kadar genç yaşta evlenmeseydim.
- Tom and Mary will get married sooner or later.
- Tom ve Mary er ya da geç evlenecekler.
- We should have gotten married.
- Biz evlenmeliydik.
- I got married when I was nineteen.
- Ben on dokuz yaşındayken evlendim.
- I think Tom and Mary should get married.
- Bence Tom ve Mary evlenmeli.
- Tom died in the evening of the day he and Mary got married.
- Tom, Mary ile evlendikleri günün akşamı öldü.
- My sister's getting married to one of her old classmates.
- Kız kardeşim eski sınıf arkadaşlarından biriyle evleniyor.
- We've decided not to get married.
- Evlenmemeye karar verdik.
- I was surprised when I heard Tom and Mary had gotten married.
- Tom ve Mary'nin evlendiğini duyduğumda şaşırdım.
- They bought a few pieces of furniture when they got married.
- Evlendiklerinde birkaç parça mobilya aldılar.
- I thought we'd visit Boston after we got married.
- Evlendikten sonra Boston'u ziyaret edeceğimizi düşündüm.
- Her older sister got married last month.
- Onun ablası geçen ay evlendi.
- The Jacksons got married in 2003.
- Jackson'lar 2003 yılında evlendi.
- Tom and Mary are getting married next spring.
- Tom ve Mary önümüzdeki baharda evlenecekler.
- I got married three years ago.
- Ben üç yıl önce evlendim.
- Tom and Mary talked about getting married.
- Tom ve Mary evlenmek hakkında konuştular.
- Tom and Mary have finally decided to get married.
- Tom ve Mary sonunda evlenmeye karar verdiler.
- Tom and Mary plan to get married in October.
- Tom ve Mary Ekim'de evlenmeyi planlıyorlar.
- Have you thought about what time of year you want to get married?
- Yılın hangi zamanında evlenmek istediğin hakkında düşündün mü?
- Perhaps when Tom and I are older we'll get married.
- Belki Tom ve ben büyüdüğümüzde evleniriz.
- It wasn't until long after they got married that Tom found out that Mary was wanted for murder.
- Tom, Mary'nin cinayetten arandığını evlendikten çok sonra öğrendi.
- Our gardener Tom and the charwoman Mary will get married in May.
- Bahçıvanımız Tom ve hayırsever Mary Mayıs ayında evlenecekler.
- It's been three years since they got married.
- Evleneli üç yıl oldu.
- She will be happy when she gets married.
- Evlendiğinde mutlu olacak.
- Tom and I are getting married in October.
- Tom ve ben Ekim'de evleniyoruz.
- It's been three years since my sister got married.
- Kız kardeşim evleneli üç yıl oldu.
- I got married on June first.
- Ben bir haziranda evlendim.
- Tom tells me you and Mary are planning to get married.
- Tom bana Mary ile evlenmeyi planladığınızı söyledi.
- My father got married in his twenties.
- Babam yirmili yaşlarında evlendi.
- I got married to a Canadian.
- Bir Kanadalıyla evlendim.
- We didn't get married.
- Biz evlenmedik.
- Do you think Tom will ever get married?
- Sence Tom hiç evlenir mi?
- What was Mary's last name before she got married?
- Evlenmeden önce Mary'nin soyadı neydi?
- Tom and Mary are going to get married in October.
- Tom ve Mary ekim ayında evlenecekler.
- Her older sister got married last month.
- Ablası geçen ay evlendi.
- Tom and Mary are thinking about getting married.
- Tom ve Mary evlenmeyi düşünüyorlar.
- You should get married and settle down.
- Evlenip yuva kurmalısın.
- She ended up getting married to him.
- Sonunda onunla evlendi.
- This is the church where we got married.
- Burası evlendiğimiz kilise.
- Do you know when Tom and Mary are getting married?
- Tom ve Mary'nin ne zaman evleneceğini biliyor musun?
- Do you think Tom and Mary will ever get married?
- Sence Tom ve Mary hiç evlenecekler mi?
- I'm getting married in November.
- Kasım ayında evleniyorum.
- Tom and I are getting married in October.
- Tom ve Mary ekim ayında evleniyor.
- If you don't want to get married, you shouldn't get married.
- Eğer evlenmek istemiyorsan, evlenmemelisin.
- When we got married, our parents had already passed away.
- Biz evlendiğimiz zaman, anne ve babalarımız çoktan vefat etmişti.
- I hear you're getting married again.
- Yeniden evleneceğini duydum.
- They got married in Las Vegas.
- Las Vegas'ta evlendiler.
- You don't want to get married either, right?
- Sen de evlenmek istemiyorsun, değil mi?
- I just wanted to get married.
- Ben sadece evlenmek istedim.
- She got married without her parents knowing it.
- Ailesinin haberi olmadan evlendi.
- Tom didn't know that Mary had just gotten married.
- Tom, Mary'nin yeni evlendiğini bilmiyordu.
- They'll get married.
- Evlenecekler.
- Finally, my sister got married.
- Kız kardeşim, sonunda evlendi.
- Has she got married before?
- Daha önce evlendi mi?
- The rumor that they would get married spread at once.
- Onların evleneceği söylentisi hemen yayıldı.
- They got married in Vegas.
- Vegas'ta evlendiler.
- My nephew is getting married tomorrow.
- Yeğenim yarın evleniyor.
- We're going to get married.
- Biz evleneceğiz.
- Tom told everybody at work that he was getting married.
- Tom iş yerindeki herkese evleneceğini söyledi.
- I think Tom and Mary are too young to get married.
- Bence Tom ve Mary evlenmek için çok genç.
- I wish I had got married to her.
- Keşke onunla evlenseydim.
- I haven't spoken with Tom and Mary since they got married.
- Evlendiklerinden beri Tom ve Mary ile konuşmadım.
- Tom and Mary got married when they were both 30 years old.
- Tom ve Mary, her ikisi de 30 yaşındayken evlendiler.
- Tom and Mary are getting married.
- Tom ve Mary evleniyorlar.
- Tom is getting married tomorrow.
- Tom yarın evleniyor.
- They're getting married.
- Evleniyorlar.
- We're getting married in October.
- Ekim ayında evleniyoruz.
- Since we got married, he's become a devoted family man.
- Evlendiğimizden beri sadık bir aile babası oldu.
- I was thinking about getting married.
- Ben evlenme hakkında düşünüyordum.
- We got married.
- Evlendik.
- But in spite of the merits of being single, they do want to get married some day.
- Bekar olmanın avantajlarına rağmen bir gün evlenmek istiyorlar.
- I can't believe you're getting married.
- Evleneceğine inanamıyorum.
- Why should I get married?
- Neden evleneyim ki?
- Tim settled down after he got married.
- Tim, evlendikten sonra duruldu.
- Maybe we shouldn't have gotten married.
- Belki de evlenmemeliydik.
- Three years have gone by since we got married.
- Evlendiğimizden beri üç yıl geçti.
- There's a rumor that Tom and Mary are going to get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceği yönünde bir söylenti var.
- I once hoped that my mother would survive until I got married.
- Bir keresinde annemin ben evlenene kadar hayatta kalacağını ummuştum.
- When are you going to get married?
- Ne zaman evleneceksin?
- They intend to get married tomorrow.
- Onlar yarın evlenmek niyetindeler.
- If I remember correctly, Tom and Mary got married in October of 2003.
- Yanlış hatırlamıyorsam, Tom ve Mary 2003 yılının Ekim ayında evlendiler.
- Tom and Mary are finally going to get married.
- Tom ve Mary sonunda evlenecekler.
- We're not getting married.
- Biz evlenmiyoruz.
- Neither of us wants to get married.
- Hiçbirimiz evlenmek istemiyoruz.
- I had hoped that my mother would live until I got married.
- Ben evlenene kadar annemin yaşayacağını umuyordum.
- Tom knew who Mary said she was planning to get married to.
- Tom, Mary'nin kiminle evlenmeyi planladığını biliyordu.
- It's not like we're going to get married or anything.
- Evlenecek falan değiliz ya.
- I take it for granted that they'll get married.
- Onların evleneceklerine kesin gözüyle bakıyorum.
- She wanted to get married immediately.
- Hemen evlenmek istiyordu.
- Do you really want to get married?
- Evlenmeyi gerçekten istiyor musun?
- Sami plans to get married as soon as he graduates from high school.
- Sami liseden mezun olur olmaz evlenmeyi planlıyor.
- Tom and Mary got married last year.
- Tom ve Mary geçen yıl evlendiler.
- I got married on October 21, 2012.
- Ben 21 Ekim 2012'de evlendim.
- I assume Tom and Mary will get married.
- Sanırım Tom ve Mary evlenecek.
- Same-sex couples should be able to get married.
- Aynı cinsiyetten çiftler evlenebilmeli.
- I wish I had gotten married to Tom.
- Keşke Tom'la evlenseydim.
- Tom and Mary are getting married three months from now.
- Tom ve Mary üç ay sonra evleniyorlar.
- Tom and Mary got married last week.
- Tom ve Mary geçen hafta evlendi.
- Do you mean you didn't know Tom had gotten married?
- Tom'un evlendiğini bilmiyor muydun yani?
- Linda is getting married.
- Linda evleniyor.
- I had a baby girl the year after I got married.
- Evlendikten sonraki yıl bir kız bebeğim oldu.
- One hundred and fifty thousand couples are expected to get married in Shanghai in 2006.
- Şanghay'da 2006 yılında yüz elli bin çiftin evlenmesi beklenmektedir.
- My sister worked as a secretary before she got married.
- Kız kardeşim evlenmeden önce bir sekreter olarak çalıştı.
- I'm not getting married at all.
- Ben hiç evlenmeyeceğim.
- I've gotten married again.
- Tekrar evlendim.
- Tom and Mary got married in October 2013.
- Tom ve Mary Ekim 2013'te evlendi.
- To tell the truth, we got married last year.
- Açıkçası, geçen yıl evlendik.
- I hear you're getting married.
- Evleneceğini duydum.
- Tom and Mary got married just last week.
- Tom ve Mary geçen hafta evlendi.
- They had been dating for two years before getting married.
- Evlenmeden önce iki yıl çıkmışlardı.
- Tom didn't want to get married, but his parents forced him to.
- Tom evlenmek istemiyordu ama ailesi onu zorladı.
- She was a Brown before she got married.
- Evlenmeden önce Brown'dı.
- I plan to never get married.
- Asla evlenmemeyi planlıyorum.
- Tom didn't want to get married, but his parents forced him to.
- Tom evlenmek istemedi ama ailesi onu zorladı.
- Tom and Mary got married in Boston three years ago.
- Tom ve Mary üç yıl önce Boston'da evlendiler.
- When did she get married?
- O, ne zaman evlendi?
- Tom and Mary got married on Valentine's Day.
- Tom ve Mary Sevgililer Günü'nde evlendi.
- Mary and I are getting married in August.
- Mary ve ben Ağustos'ta evleniyoruz.
- Tom and I are getting married in May.
- Tom ve ben Mayıs'ta evleniyoruz.
- I suspect that Tom and Mary want to get married.
- Tom ve Mary'nin evlenmek istediklerinden şüpheleniyorum.
- I thought Tom and Mary would get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğini düşündüm.
- I suspect that Tom wants to get married.
- Sanırım Tom evlenmek istiyor.
- I never thought I'd ever get married.
- Şimdiye kadar evleneceğimi hiç düşünmemiştim.
- Tom said he didn't want to get married.
- Tom evlenmek istemediğini söyledi.
- We're not the ones getting married.
- Evlenenler biz değiliz.
- Is everybody getting married?
- Herkes evleniyor mu?
- I have made a vow never to get married.
- Asla evlenmeyeceğime yemin ettim.
- Eventually, Tom and Mary got married.
- Sonunda, Tom ve Mary evlendi.
- Tom is getting married in just a few days.
- Tom birkaç gün içinde evleniyor.
- They got married on Christmas Eve.
- Onlar Noel Arifesinde evlendiler.
- That's why I'm not getting married.
- Bu yüzden evlenmiyorum.
- Are you having second thoughts about getting married?
- Evlenme konusunda tereddütler mi yaşıyorsun?
- When did she get married?
- Ne zaman evlendi?
- We are getting married!
- Evleniyoruz!
- I guess I'm never going to get married.
- Sanırım ben hiçbir zaman evlenmeyeceğim.
- There is a rumor that John and Sue will get married.
- John ve Sue'nun evleneceğine dair bir söylenti var.
- I don't think Tom and Mary will get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğini sanmıyorum.
- Tom used to play football before he got married.
- Tom evlenmeden önce futbol oynardı.
- I think we shouldn't have gotten married.
- Sanırım evlenmemeliydik.
- We were going to get married, but decided against it.
- Evlenecektik ama yapmamaya karar verdik.
- Tom says he won't get married.
- Tom evlenmeyeceğini söylüyor.
- Did you ever get married?
- Hiç evlendin mi?
- He got married when he was twenty-two years old.
- Yirmi iki yaşındayken evlendi.
- They are going to get married tomorrow.
- Onlar yarın evlenecekler.
- Tom and Mary got married just last week.
- Tom ve Mary geçen hafta evlendiler.
- I was surprised when I heard Tom and Mary had gotten married.
- Tom ve Mary'nin evlendiğini duyduğumda çok şaşırdım.
- I guess I'm never going to get married.
- Sanırım asla evlenmeyeceğim.
- I hear you got married again.
- Tekrar evlendiğini duydum.
- Tom and Mary are about to get married.
- Tom ve Mary evlenmek üzereler.
- Tom and Mary got married last summer.
- Tom ve Mary geçen yaz evlendi.
- I'm getting married next week.
- Gelecek hafta evleniyorum.
- Tom and Mary got married soon after they graduated from college.
- Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan kısa süre sonra evlendi.
- When I grow up, I'm going to get married to Tom.
- Büyüdüğüm zaman Tom'la evleneceğim.
- I got married last week.
- Geçen hafta evlendim.
- Tom and Mary got married last year in the spring.
- Tom ve Mary geçen yıl ilkbaharda evlendiler.
- Dan and Linda got married eight days later.
- Dan ve Linda sekiz gün sonra evlendiler.
- I was surprised when I heard that Tom and Mary had gotten married.
- Tom ve Mary'nin evlendiğini duyduğumda şaşırdım.
- I don't want to get married, but I want to have kids.
- Evlenmek istemiyorum ama çocuklarım olmasını istiyorum.
- Tom told Mary he wanted to get married right away.
- Tom, Mary'ye hemen evlenmek istediğini söyledi.
- We've decided to get married.
- Evlenmeye karar verdik.
- Tom and Mary aren't getting married.
- Tom ve Mary evlenmiyorlar.
- Tom and Mary got married the week after they graduated from college.
- Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan bir hafta sonra evlendiler.
- According to Tom, Mary got married last month.
- Tom'a göre Mary geçen ay evlendi.
- They're getting married.
- Onlar evleniyorlar.
- I thought Tom said he wasn't going to get married.
- Tom'un evlenmeyeceğini söylediğini düşündüm.
- Getting married is a serious matter.
- Evlenmek ciddi bir konudur.
- They got married.
- Onlar evlendiler.
- I wish I hadn't gotten married so young.
- Keşke bu kadar genç evlenmeseydim.
- Do you want to get married?
- Evlenmek ister misiniz?
- What age was she when she got married?
- O evlendiğinde hangi yaştaydı?
- I wish I hadn't gotten married so young.
- Keşke o kadar genç evlenmeseydim.
- Many Japanese get married in church.
- Birçok Japon kilisede evlendi.
- Tom and Mary are going to get married next spring.
- Tom ve Mary gelecek bahar evlenecekler.
- Mary and I are getting married.
- Mary ve ben evleniyoruz.
- They got married six months ago.
- Onlar altı ay önce evlendi.
- Many Americans want to get married on the fourth of July.
- Birçok Amerikalı 4 Temmuz'da evlenmek ister.
- You got married, didn't you?
- Evlendin, değil mi?
- You shouldn't get married.
- Evlenmemelisin.
- Are you getting married?
- Evleniyor musunuz?
- Tom and Gabriela got married in the Catholic church.
- Tom ve Gabriela Katolik Kilisesi'nde evlendiler.
- Mary was three months pregnant when she and Tom got married.
- O ve Tom evlendiğinde Mary üç aylık hamileydi.
- Tom doesn't ever want to get married.
- Tom hiç evlenmek istemiyor.
- It's time you got married.
- Evlenmenin zamanı geldi.
- You're getting married in three months, right?
- Üç ay sonra evleniyorsun, değil mi?
- I wonder why you never got married.
- Neden hiç evlenmediğini merak ediyorum.
- Your brother got married, didn't he?
- Erkek kardeşin evlendi değil mi?
- Why don't you get married, Tom?
- Neden evlenmiyorsun, Tom?
- They got married.
- Evlendiler.
- When did Tom get married?
- Tom ne zaman evlendi?
- Tom and Mary haven't yet told anyone they plan to get married.
- Tom ve Mary henüz evlenmeyi planladıklarını kimseye söylememişler.
- Tom isn't getting married.
- Tom evlenmiyor.
- Tom and Mary got married in October.
- Tom ve Mary Ekim ayında evlendi.
- Tom and Mary got married and moved in together.
- Tom ve Mary evlendiler ve birlikte yaşamaya başladılar.
- This is what my mother gave me when I got married.
- Evlendiğimde annem bana bunu vermişti.
- They were supposed to have gotten married in May, but they didn't.
- Mayıs'ta evlenmeleri gerekiyordu ama evlenmediler.
- I don't think Tom is ever going to get married.
- Tom'un evleneceğini sanmıyorum.
- Tom and Mary just got married last year.
- Tom ve Mary geçen yıl evlendi.
- We should get married.
- Biz evlenmeliyiz.
- Tom and Mary got married recently.
- Tom ve Mary yenilerde evlendiler.
- They got married and settled near Boston.
- Evlendiler ve Boston yakınlarına yerleştiler.
- Tom and Mary got married in October.
- Tom ve Mary Ekimde evlendiler.
- I got married and had children.
- Evlendim ve çocuklarım oldu.
- The rumor that she's getting married is spreading around town.
- Evleneceği dedikodusu kasabada yayılıyor.
- Tom and Mary got married last year in the spring.
- Tom ve Mary geçen yıl baharda evlendi.
- Tom got married.
- Tom evlendi.
- They got married young.
- Onlar genç evlendiler.
- You're too young to get married.
- Evlenmek için çok gençsiniz.
- It's already been ten years since we got married.
- Evleneli on yıl oldu.
- Tom and Mary got married a few years ago.
- Tom ve Mary birkaç yıl önce evlendiler.
- They got married and settled near Boston.
- Onlar evlendiler ve Boston yakınlarında yerleştiler.
- I heard that Tom and Mary got married.
- Tom ve Mary'nin evlendiğini duydum.
- It's about time you got married.
- Evlenmenin zamanı geldi de geçiyor bile.
- Tom and Mary got married three months ago.
- Tom ve Mary üç ay önce evlendiler.
- Tom is about to get married for the third time.
- Tom üçüncü kez evlenmek üzere.
- I got married too young.
- Çok genç evlendim.
- Tom's ex-wife and Mary's ex-husband got married.
- Tom'un eski eşi ve Mary'nin eski kocası evlendi.
- Tom is getting married in three months.
- Tom üç ay içinde evleniyor.
- Do you want to get married?
- Evlenmek ister misin?
- I don't think Tom and Mary are ever going to get married.
- Tom ve Mary'nin evleneceğini hiç sanmıyorum.
- Tom and Mary got married when they were still very young.
- Tom ve Mary henüz çok gençken evlendiler.
- We eventually got married.
- Nihayetinde evlendik.
- She went to college after she got married.
- O, evlendikten sonra üniversiteye gitti.
- When are you getting married?
- Ne zaman evleniyorsun?
- Don't tell me you're getting married!
- Sakın bana evleneceğini söyleme!
- I suspect Tom wants to get married.
- Tom'un evlenmek istediğinden şüpheleniyorum.
- Mary dreamed that one day she would meet a prince and they would get married.
- Mary bir gün bir prensle tanışacağını ve evleneceklerini hayal ediyordu.
- I'm not getting married.
- Evlenmeyeceğim.
- Tom is thinking about getting married.
- Tom evlenmeyi düşünüyor.
Show More (1260)
|
