Tureng - go to - English Turkish Sentences

History

	English	Turkish
1	go to	git	expr.
	Be a good kid and go to sleep. Uslu bir çocuk ol ve git yat. Go to her, if you want, don't stay here. İstersen onun yanına git, burada kalma. Go to him at once and tell him everything. Hemen ona git ve her şeyi anlat. Go to your room and stay there until your father comes home. Odana git ve baban eve gelinceye kadar orada kal. Go to your room, young man! Odana git, genç adam! Go to sleep whenever you want. Ne zaman istersen git uyu. Don't worry my child, go to sleep. Merak etme çocuğum, git uyu. Go to the store before it closes. Kapanmadan önce dükkana git. If you're tired, then go to bed! Yorgunsan, yatağına git! Anne, go to your room and stay there until I come up. Anne, odana git ve ben gelene kadar orada kal. If you're tired, go to bed. Yorgunsan, yatağına git. Go to the garage. Garaja git. Go to the Church, you'll find Jesus there. Kiliseye git, İsa'yı orada bulacaksın. Go to those who you are sure will help you. Sana yardım edeceğinden emin olduğun kişilere git. Take off your boots now and go to bed. Şimdi botlarını çıkar ve yatağına git. Be quiet and go to your room! Sessiz ol ve odana git! Go to bed. Yatağa git. If you're tired, go to sleep! Yorulduysan, git uyu! Go to the post office and ask what's our new ZIP code. Postaneye git ve yeni posta kodumuzun ne olduğunu sor. Go to the living room. Oturma odasına git. Go to the post office and ask what's our new postal code. Postaneye git ve yeni posta kodumuzun ne olduğunu sor. Please go to the bench. Lütfen banka git. Go to your room now! Hemen odana git! Take off your boots now and go to bed. Şimdi botlarını çıkar ve yatağa git. Go to the patio. Verandaya git. Go to bed, Tom. Yatağa git, Tom. To get a prescription, go to a doctor. Reçete almak için doktora git. You go to the market. Sen markete git. If you expect to be thanked, go to the king! Teşekkür edilmesini bekliyorsan, krala git! Go to your room and don't come out until I say so! Odana git ve ben söyleyene kadar dışarı çıkma! Take my advice and go to Ubatuba. Tavsiyemi dinle ve Ubatuba'ya git. Go to the hospital. Hastaneye git. Go to your room, young lady, and think about what you did! Odana git, genç bayan ve ne yaptığını düşün! Go to your room! Odana git! Go to the shop before it closes. Kapanmadan önce dükkana git. Go to the wine cellar and get a couple of bottles of wine. Şarap mahzenine git ve birkaç şişe şarap getir. Go to the store. Dükkana git. Go to the hardware store and get screws. Hırdavatçıya git ve vida al. Hurry up and go to bed. Acele et ve yatağa git. If you get sick, go to the doctor. Hastalanırsan doktora git. Go to your room and think about what you did. Odana git ve ne yaptığını düşün. You're sleepy, so go to bed. Uykun var, yatağına git. Go to the store! Dükkana git! Go to the barber. Berbere git. Go to your room and wait there until I call you. Odana git ve ben seni çağırıncaya kadar orada bekle. Go to your spot. Yerine git. Brush your teeth and go to bed. Dişlerini fırçala ve yatağa git. Please go to San Francisco. Lütfen San Francisco'ya git. Go upstairs and go to bed. Yukarı çık ve git yat. If you get sick, go to the doctor. Eğer hastalanırsan, doktora git. Go to the doctor at once! Hemen doktora git! Go to your room and wait there until I call you. Odana git ve ben seni çağırana kadar orada bekle. Go to the store and buy us some food. Markete git ve bize biraz yiyecek al. Please go to Boston. Lütfen Boston'a git. Go to the store. Mağazaya git. Go to sleep, sweetheart. Git de uyu, tatlım. Go to your room. Odana git. Go to my place later. Sonra benim evime git. Please go to the bank. Lütfen bankaya git. If you want any more wine, go to the cellar and get some. Biraz daha şarap istiyorsan, mahzene git ve biraz al. Go to the store and buy us some food. Dükkana git ve bize biraz yiyecek satın al. Go to sleep now. Şimdi git yat. Go to work, Tom. İşe git, Tom. Put on your pajamas and go to bed. Pijamalarını giy ve yatağa git. Put your pajamas on and go to bed. Pijamalarını giy ve yatağa git. Go to work, Tom. İşine git, Tom. Go to work. İşe git. Go to the market! Markete git! Go to the barber's to have your hair cut. Saçını kestirmek için berbere git. Go to the shop. Dükkana git. Go to your room, young lady, and think about what you did! Odana git genç hanımefendi, ve yaptıklarını düşün! Go to Tom's house. Tom'un evine git. Go to your quarters. Odana git. If you want any more wine, go to the cellar and get some. Daha şarap istiyorsan kilere git ve biraz al. Go to Algeria. Cezayir'e git. Go to your room and think about what you've done! Odana git ve ne yaptığını düşün! If you're tired, go to bed already. Yorgunsan, yatağına git. If you're so sleepy, go to bed. Çok uykun varsa, yatağına git. Go and ask him why he went to prison. Git ve ona neden hapse girdiğini sor. If you want to find people who speak French in Canada, go to Quebec. Kanada'da Fransızca konuşan insanlar bulmak istiyorsan Quebec'e git. If you want to buy a leash, go to a pet shop. Tasma almak istiyorsan, evcil hayvan dükkanına git. Go to the hardware store and get screws. Hırdavatçıya git ve vidaları al. Go to the barbershop. Berbere git. You go to the Chikushi river. Sen Chikushi nehrine git. Take my advice and go to Ubatuba. Tavsiyeme kulak ver ve Ubatuba'ya git. Go to the Church, you'll find Jesus there. Kiliseye git, orada İsa'yı bulacaksın. Anne, go to your room and stay there until I come up. Anne odana git ve ben gelene kadar orada kal. Go to those who you are sure will help you. Sana yardım edeceklerinden emin olduklarına git. Go to your room and stay there until your father comes home. Odana git ve baban eve gelene kadar orada kal. If you're tired, go to bed already. Yorgunsan şimdiden yatağa git. Please go to the next page. Lütfen bir sonraki sayfaya git. Go to your room now! Şimdi odana git. Go to your room and don't come out until I say so! Odana git ve ben söyleyinceye kadar çıkma! Go to the park. Parka git. Go to your room and stay there until you are ready to confess. Odana git ve itiraf etmeye hazır olana kadar orada kal. Didn't I tell you to go to bed? Sana yatağa git demedim mi? Go to bed. Yatağına git. Show More (94)
2	go to	uzanmak	v.
	My concerns go to the heart of the US system. Endişelerim ABD sisteminin kalbine kadar uzanıyor. Tom went to his room, changed into his pajamas, and got into bed. Tom odasına gitti, pijamasını giydi ve yatağa uzandı. I'm not going to lie. Uzanmayacağım. Show More (0)