|
- Good morning, denizens of planet Earth.
- Günaydın, ey Dünya gezegeninin sakinleri.
- Good morning, denizens of planet Earth.
- Günaydın, Dünya gezegeninin sakinleri.
- Tom always kisses Mary good morning.
- Tom her zaman Mary'e günaydın öpücüğü verir.
- I said good morning to everyone.
- Herkese günaydın dedim.
- Tom and I don't usually say good morning to each other.
- Tom ve ben genelde birbirimize günaydın demeyiz.
- Good morning, Mike.
- Günaydın, Mike.
- Good morning, my love.
- Günaydın, aşkım.
- Good morning, how are you?
- Günaydın, nasılsın?
- Hi there, good morning.
- Merhaba, günaydın.
- Tom said good morning to me.
- Tom bana günaydın dedi.
- To the whole world - good night, good day and good morning.
- Tüm dünyaya: iyi geceler, iyi günler ve günaydın.
- Good morning, sweetheart.
- Günaydın, sevgilim.
- Good morning my sunshine.
- Günaydın güneşim.
- Good morning, you sleepyhead.
- Günaydın, sizi uykucular.
- Tom and I don't usually say good morning to each other.
- Tom ve ben birbirimize genelde günaydın demiyoruz.
- Good morning, sleepy head.
- Günaydın uykucu.
- Dear Turkish-speaking friends, good morning to you all.
- Sevgili Türkçe konuşan dostlar, hepinize günaydın.
- Good morning, Tom.
- Günaydın, Tom.
- Good morning, you sleepyhead.
- Günaydın, seni uykucu.
- Good morning my sunshine.
- Günaydın benim güneş ışığım.
- Good morning, doctor!
- Günaydın, doktor!
- Good morning princess.
- Günaydın prenses.
- Good morning, you sleepyheads!
- Günaydın, sizi uykucular!
- Good morning, I would like to reserve a room.
- Günaydın, bir oda ayırtmak istiyorum.
- Good morning, ladies and gentlemen.
- Günaydın bayanlar ve baylar.
- Good morning, ladies and gentlemen.
- Günaydın, bayanlar ve baylar.
- Good morning, how are you?
- Günaydın, nasılsınız?
- I said good morning.
- Günaydın dedim.
- Good morning, would you like something to eat?
- Günaydın, yiyecek bir şey ister misin?
- Good morning, how are you doing?
- Günaydın, nasılsınız?
- Good morning, you sleepyheads!
- Günaydın, uykucular!
- Good morning, would you like something to eat?
- Günaydın, yiyecek bir şeyler ister misiniz?
- Tom always kisses Mary good morning.
- Tom her zaman Mary'ye günaydın öpücüğü verir.
Show More (33)
|
