grumbling - English Turkish Sentences
English Turkish
grumbling homurtu n.
  • The distant grumbling of thunder signalled an approaching storm.
  • Gök gürültüsünün uzaktan gelen homurtusu yaklaşan fırtınanın habercisiydi.
Show More (-2)
grumbling homurdanma n.
  • There were grumblings among the employees about the new policies.
  • Çalışanlar arasında, yeni politikalar hakkında homurdanmalar vardı.
Show More (-2)