|
- The hen ate an earthworm.
- Tavuk bir solucan yedi.
- My hens laid fewer eggs last year.
- Tavuklarım geçen yıl daha az yumurta bıraktı.
- My hens laid fewer eggs last year.
- Tavuklarım geçtiğimiz sene daha az yumurtladı.
- Black hens lay white eggs.
- Siyah tavuklar beyaz yumurtlar.
- Our hens laid a lot of eggs yesterday.
- Dün tavuklarımız bir sürü yumurta yumurtladı.
- Those hens lay eggs almost every day.
- O tavuklar neredeyse her gün yumurtluyor.
- She hovers over that child like a hen with one chick.
- Tek civcivi olan tavuk gibi o çocuğun etrafında dönüyor.
- This hen lays an egg almost every day.
- Bu tavuk neredeyse her gün bir yumurta bırakır.
- That fox must have killed the hen.
- O tilki tavuğu öldürmüş olmalı.
- Our hens laid a lot of eggs yesterday.
- Tavuklarımız dün bir sürü yumurta bıraktı.
- The hen has eight chicks.
- Tavuğun sekiz tane civcivi vardır.
- My neighbors's hen is better than mine.
- Komşularımın tavuğu benimkinden daha iyi.
- Fat hens lay few eggs.
- Şişman tavuklar az yumurtlar.
- Better an egg today than a hen tomorrow.
- Bugünkü yumurta yarınki tavuktan iyidir.
- Black hens lay white eggs.
- Siyah tavuklar bile beyaz yumurtlar.
- The hen has laid an egg.
- Tavuk bir yumurta yumurtladı.
- That's a hen.
- Bu bir tavuk.
- That's a hen.
- O bir tavuk.
- How many eggs does this hen lay each week?
- Bu tavuk her hafta kaç tane yumurta yumurtluyor?
- Hens don't fly over walls.
- Tavuklar duvarların üzerinden uçmaz.
- Those hens lay eggs almost every day.
- Bu tavuklar neredeyse her gün yumurtlar.
- We have two dogs, three cats, and six hens.
- İki köpeğimiz, üç kedimiz ve altı tavuğumuz var.
- The fox is eating a hen.
- Tilki bir tavuğu yiyor.
- Cows give us milk, and hens eggs.
- İnekler bize süt, tavuklar da yumurta verir.
- Foxes eat hens.
- Tilkiler tavukları yer.
- The hen sits on her eggs until they hatch.
- Tavuk, civcivleri yumurtadan çıkana kadar yumurtalarının üstünde oturur.
- If you cannot catch a bird of paradise, better take a wet hen.
- Eğer bir cennet kuşu yakalayamıyorsanız, ıslak bir tavuk alsanız daha iyi olur.
- The fox is eating a hen.
- Tilki bir tavuk yiyor.
- The hen hatched five eggs.
- Tavuk, beş yumurta yumurtladı.
- That's the meat of a hen.
- Bu bir tavuğun eti.
- That hen hasn't laid any eggs at all, lately.
- O tavuk son zamanlarda hiç yumurtlamadı.
- There are about seventy hens in the henhouse, but only one rooster.
- Kümeste yaklaşık yetmiş tavuk ama sadece bir horoz var.
- This hen lays an egg almost every day.
- Bu tavuk neredeyse her gün bir yumurta yumurtluyor.
- The hen has eight chicks.
- Tavuğun sekiz civcivi var.
- I have got three hens.
- Benim üç tavuğum var.
- I have got three hens.
- Üç tavuğum var.
- This hen does not lay eggs at all these days.
- Bu tavuk bugünlerde hiç yumurtlamıyor.
- That fox must have killed the hen.
- Tavuğu o tilki öldürmüş olmalı.
- She hovers over that child like a hen with one chick.
- O çocuğun tepesinde tek civcivli tavuk gibi dolanır durur.
- That hen hasn't laid any eggs at all, lately.
- Bu tavuk son zamanlarda hiç yumurtlamadı.
- Even a black hen lays white eggs.
- Siyah bir tavuk bile beyaz yumurtalar yumurtlar.
- Foxes eat hens.
- Tilkiler tavukları yerler.
- Even a black hen lays white eggs.
- Siyah bir tavuk bile beyaz yumurtlar.
- How many eggs does this hen lay each week?
- Bu tavuk haftada kaç yumurta bırakıyor?
- There are about seventy hens in the henhouse, but only one rooster.
- Kümeste yaklaşık yetmiş tavuk var ama sadece bir horoz var.
- We have two dogs, three cats, and six hens.
- Bizim iki köpek, üç kedi ve altı tavuğumuz var.
Show More (43)
|
