hot spring - English Turkish Sentences
English Turkish
hot spring kaplıca n.
  • Let's discuss this over a glass of wine in the hot springs.
  • Bunu kaplıcada bir kadeh şarap içerken tartışalım.
  • Tom put a Band-Aid over his small tattoo of a spider so he would be allowed into a Japanese hot spring.
  • Tom bir Japon kaplıcasına girebilmek için küçük örümcek dövmesinin üzerine bir yara bandı yapıştırdı.
  • We're torn between going to a hot spring and going skiing.
  • Kaplıcaya gitmekle kayağa gitmek arasında kaldık.
Show More (16)