immigrant - English Turkish Sentences
English Turkish
immigrant göçmen n.
  • A member of Al Qaeda is not an illegal immigrant who indulges in terrorism, but an international criminal.
  • El Kaide üyesi bir kişi terörizme bulaşmış yasadışı bir göçmen değil, uluslararası bir suçludur.
  • Tom is an immigrant from Australia.
  • Tom Avustralya'dan gelen bir göçmen.
  • Tom is an illegal immigrant.
  • Tom yasadışı bir göçmendir.
Show More (19)
immigrant göçmen adj.
  • The immigrant communities are living in fear and anxiety.
  • Göçmen toplulukları korku ve endişe içinde yaşıyor.
  • There is great concern about the alienation of some immigrant communities and their social and economic disadvantage.
  • Bazı göçmen topluluklarının yabancılaşması ve sosyal ve ekonomik dezavantajları konusunda büyük endişeler bulunmaktadır.
  • It represented a mutually beneficial relationship between immigrant and host country.
  • Göçmen ve ev sahibi ülke arasında karşılıklı fayda sağlayan bir ilişkiyi temsil ediyordu.
Show More (2)