|
- What's Boston like in the winter?
- Boston kışın nasıldır?
- I don't like swimming in the winter.
- Kışın yüzmeyi sevmem.
- Some birds migrate to warmer regions in the winter.
- Bazı kuşlar kışın daha sıcak bölgelere göç ederler.
- Speaking of Switzerland, have you ever been there in the winter?
- İsviçre'den bahsetmişken, hiç kışın oraya gittin mi?
- It's cold in Idaho in the winter.
- Kışın Idaho'da hava soğuktur.
- It rarely snows here in the winter.
- Burada kışın nadiren kar yağar.
- In the winter, days are shorter.
- Kışın günler daha kısadır.
- We get a lot of snow here in the winter.
- Kışın burada çok kar yağar.
- We often went skiing in the winter.
- Kışın sık sık kayak yapmaya gittik.
- I met her in the winter a number of years ago.
- Onunla birkaç yıl önce kışın tanıştım.
- How cold does it get in Boston in the winter?
- Kışın Boston'da ne kadar soğuk oluyor?
- In the north, it's cold in the winter.
- Kuzeyde, Kışın hava soğuktur.
- I hear the grass in England is green even in the winter.
- İngiltere'de çimlerin kışın bile yeşil olduğunu duydum.
- I've never been to Boston in the winter.
- Kışın Boston'a hiç gitmedim.
- They always go skiing in the winter.
- Onlar her zaman kışın kayağa giderler.
- I usually wear slippers only in the winter.
- Ben genellikle kışın terlik giyerim.
- What's Boston like in the winter?
- Kışın Boston nasıldır?
- We have little snow here even in the winter.
- Kışın bile burada az kar bulunur.
- The people who live in the north of Japan enjoy skiing in the winter in the snow.
- Japonya'nın kuzeyinde yaşayan insanlar kışın karda kayak yapmanın keyfini çıkarıyor.
- How cold does it get in Boston in the winter?
- Boston'da kışın hava ne kadar soğuk olur?
- In the winter, I find that I become more tired.
- Kışın daha çok yorulduğumu hissediyorum.
- In countries like Norway and Finland, they have lots of snow in the winter.
- Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar olur.
- I've never been to Boston in the winter.
- Kışın hiç Boston'a gitmedim.
- These birds migrate to North Africa in the winter.
- Bu kuşlar kışın Kuzey Afrika'ya göç ederler.
- There is a lot of snow in Chamonix in the winter and people go skiing there.
- Kışın Chamonix'te çok kar olur ve insanlar oraya kayak yapmaya gider.
- In the winter, it gets dark early.
- Kışın hava erken kararır.
- It gets quite cold in the winter.
- Kışın hava oldukça soğuk olur.
- In the winter, I sleep under two blankets.
- Kışın iki battaniyenin altında uyurum.
- I met her in the winter.
- Ben kışın ona rastladım.
- I only wear a hat in the winter.
- Sadece kışın şapka takarım.
- Does it snow a lot in the winter?
- Kışın çok kar yağar mı?
- I love traveling in the winter.
- Kışın seyahat etmeyi seviyorum.
- Tom never visits us in the winter.
- Tom kışın asla bizi ziyaret etmez.
- It gets quite cold in the winter.
- Kışın oldukça soğuk olur.
- Wear warm clothes in the winter.
- Kışın kalın giysiler içinde olun.
- I used to often go skiing in the winter.
- Eskiden kışın sık sık kayak yapmaya giderdim.
- The sun sets earlier in the winter.
- Güneş kışın daha erken batar.
- I often have a cold in the winter.
- Ben kışın sık sık nezle olurum.
- Since my room faces south, it isn't so cold even in the winter.
- Odam güneye baktığı için kışın bile çok soğuk olmuyor.
- I used to go skiing in the winter.
- Kışın kayak yapmaya giderdim.
- I don't like swimming in the winter.
- Kışın yüzmeyi sevmiyorum.
- It seldom snows here in the winter.
- Kışın buraya nadiren kar yağar.
- I'm not stupid enough to climb a mountain in the winter without first making adequate preparations.
- Yeterli hazırlık yapmadan kışın bir dağa tırmanacak kadar aptal değilim.
- I used to often go skiing in the winter.
- Kışın sık sık kayak yapmaya giderdim.
- Even in the winter, Tom usually leaves the window open when he sleeps.
- Tom kışın bile uyurken genellikle pencereyi açık bırakır.
- She kept the dining room warm in the winter.
- Kışın yemek odasını sıcak tuttu.
- Farmers work hard in the winter, too.
- Çiftçiler kışın da çok çalışırlar.
- In the winter I'm in the city, but I stay in the country for the summer.
- Kışın şehirdeyim ama yaz için kırsalda kalırım.
- Do you get much snow in the winter?
- Sizde kışın çok kar yağar mı?
- Some birds migrate to warmer regions in the winter.
- Bazı kuşlar kışın daha sıcak bölgelere göç eder.
- Since the climate here is very mild, it seldom snows here even in the winter.
- Burada iklim çok ılıman olduğu için kışın bile nadiren kar yağar.
- We have lots of snow in the winter.
- Kışın çok kar yağar.
- I often went skiing in the winter.
- Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.
- In the winter, I like to sled down the small hill close to our home.
- Kışın evimizin yakınındaki küçük tepeden aşağı kızakla kaymayı seviyorum.
- I sleep with two quilts in the winter.
- Kışın iki yorganla uyurum.
- You can still get asparagus in the winter.
- Kışın da kuşkonmaz alabilirsiniz.
- My dad usually got up at six, even in the winter.
- Babam kışın bile genelde saat altıda kalkıyordu.
- Does it often snow in the winter here?
- Burada kışın sık sık kar yağar mı?
- I met her in the winter three years ago.
- Onunla üç yıl önce kışın tanıştım.
- This must be a lonely place in the winter.
- Burası kışın ıssız bir yer olmalı.
- My dad usually got up at six, even in the winter.
- Babam genelde altıda kalkardı, kışın bile.
- Tom often wears a knit ski cap in the winter.
- Tom kışın sık sık örgü kayak şapkası takar.
- We have a lot of snow in the winter.
- Kışın çok kar yağar.
- I met her in the winter a number of years ago.
- Birkaç yıl önce kışın ona rastladım.
- He was born in the winter.
- O kışın doğdu.
- Does it often snow in the winter here?
- Kışın buraya sık kar yağar mı?
- It hardly ever snows here in the winter.
- Kışın burada neredeyse hiç kar yağmaz.
- We don't have much snow here even in the winter.
- Burada kışın bile fazla kar yağmaz.
- Your blood pressure may go up in the winter.
- Kışın tansiyonun yükselebilir.
- There's a lot of snow in the winter.
- Kışın çok kar yağar.
- We have little snow here even in the winter.
- Kışın bile burada çok az kar var.
- Tom often wears a knit ski cap in the winter.
- Tom kışın çoğunlukla örgü kayak şapkası giyiyor.
- I often have a cold in the winter.
- Kışın sık sık üşütürüm.
- In countries like Norway and Finland, they have lots of snow in the winter.
- Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar yağar.
- It's cold in Idaho in the winter.
- Idaho'da kışın hava soğuk olur.
- It hardly ever snows here in the winter.
- Buraya kışın neredeyse hiç kar yağmaz.
- I was born in the winter.
- Ben kışın doğdum.
- In the old days we would go ice skating in the winter, but now we are too old.
- Eskiden kışın buz patenine giderdik ama artık çok yaşlandık.
- I wear an overcoat in the winter.
- Kışın palto giyerim.
- I often wear a hat in the winter.
- Kışın sık sık şapka takarım.
- We're usually busier in the summer than in the winter.
- Biz genellikle yazın kışın olduğundan daha yoğunuz.
- I only wear a hat in the winter.
- Ben sadece kışın şapka takarım.
- I usually wear slippers only in the winter.
- Genelde sadece kışın terlik giyerim.
- This was happening often in the winter.
- Bu kışın sık sık oluyordu.
- It rarely snows here in the winter.
- Kışın burada nadiren kar yağar.
- In the winter, I go swimming in frozen lakes.
- Kışın donmuş göllerde yüzmeye giderim.
- There's a lot of snow in the winter.
- Kışın çok kar var.
- I wear an overcoat in the winter.
- Kışın bir palto giyerim.
- I often went skiing in the winter.
- Kışın sık sık kayak yapmaya giderdim.
- Many trees lose their leaves in the winter.
- Birçok ağaç kışın yapraklarını kaybeder.
- Wear warm clothes in the winter.
- Kışın kalın giysiler giyin.
- The sun sets earlier in the winter.
- Kışın güneş daha erken batar.
- We have a lot of snow here in the winter.
- Burada kışın çok kar yağar.
- You shouldn't climb such a high mountain in the winter.
- Kışın o kadar yüksek bir dağa tırmanmamalısınız.
- Birds fly south in the winter.
- Kuşlar kışın güneye uçarlar.
- Does it snow a lot here in the winter?
- Kışın burada çok kar yağar mı?
- Do you go swimming in the winter?
- Kışın yüzmeye gider misin?
- I can't do without a coat in the winter.
- Kışın montsuz yapamam.
- Do you go swimming in the winter?
- Kışın yüzmeye mi gidiyorsun?
- Is the central heating warm enough in the winter?
- Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?
Show More (97)
|
