incident - English Turkish Sentences
English Turkish
incident olay n.
  • But Ireland is paying an enormous price for this single incident.
  • Ancak İrlanda bu tek olay için çok büyük bir bedel ödüyor.
  • We must condemn these incidents and draw the necessary conclusions from them.
  • Bu olayları kınamalı ve bunlardan gerekli sonuçları çıkarmalıyız.
  • Unfortunately it is another incident in the ongoing saga of accessing Strasbourg.
  • Ne yazık ki bu olay Strazburg'a erişim konusunda süregelen destanda bir başka olaydır.
Show More (96)
incident kaza n.
  • Sami was involved in an incident where people were injured and killed.
  • Sami insanların yaralanıp öldüğü bir kazaya karıştı.
Show More (-2)