informed consent - English Turkish Sentences
English Turkish
informed consent bilgilendirilmiş rıza n.
  • I am in favour of a system based on the informed consent of every consumer.
  • Her tüketicinin bilgilendirilmiş rızasına dayalı bir sistemden yanayım.
  • Embryos would have to be voluntarily donated with informed consent and without payment.
  • Embriyoların gönüllü olarak, bilgilendirilmiş rıza ile ve ödeme yapılmaksızın bağışlanması gerekecektir.
  • For this there is to be a procedure involving the prior informed consent of the importing country.
  • Bunun için ithalatçı ülkenin önceden bilgilendirilmiş rızasını içeren bir prosedür olmalıdır.
Show More (1)
informed consent bilgilendirilmiş onay n.
  • This is called the PIC procedure - Prior Informed Consent.
  • Buna PIC prosedürü, yani Önceden Bilgilendirilmiş Onay denir.
Show More (-2)