Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Sentences
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Hide
Details
Clear
History :
History
English
Turkish
1
inhuman
insanlık dışı
adj.
Women are predominantly the victims of this
inhuman
judicial procedure.
Bu
insanlık dışı
adli prosedürün mağdurları ağırlıklı olarak kadınlardır.
This is what some of those who are legitimately challenging a predatory and
inhuman
system still expect of Europe.
Yağmacı ve
insanlık dışı
bir sisteme meşru bir şekilde meydan okuyan bazılarının Avrupa'dan beklediği de budur.
This also applies to the
inhuman
transport of live animals to slaughterhouses.
Bu aynı zamanda canlı hayvanların mezbahalara
insanlık dışı
bir şekilde taşınması için de geçerlidir.
In less than two weeks Ms Lawal's appeal against her
inhuman
punishment comes up.
İki haftadan kısa bir süre içinde Sayın Lawal'ın
insanlık dışı
cezasına karşı temyiz gündeme gelecek.
This is a retrograde, reactionary and
inhuman
policy.
Bu geriye dönük, gerici ve
insanlık dışı
bir politikadır.
Show More (2)
2
inhuman
insanüstü
adj.
Who is crazy fast, has
inhuman
strength and is immortal.
Deli gibi hızlı,
insanüstü
bir güce sahip ve ölümsüz olan.
Who is crazy fast, has
inhuman
strength and is immortal.
Olağanüstü hızlı,
insanüstü
güce sahip ve ölümsüz olan.
Show More (-1)