Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Sentences
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Hide
Details
Clear
History :
guard (sword)
History
English
Turkish
1
keystone
temel taşı
n.
This principle is also the internal market's
keystone.
Bu ilke aynı zamanda iç pazarın
temel taşıdır.
Mutual recognition forms the
keystone
of the European Union and the European internal market, in particular.
Karşılıklı tanıma, Avrupa Birliği'nin ve özellikle Avrupa iç pazarının
temel taşını
oluşturur.
Show More (-1)
2
keystone
kilit taşı
n.
We require international Rule of Law in which the International Criminal Court features as a fundamental
keystone.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin temel bir
kilit taşı
olarak yer aldığı uluslararası Hukukun Üstünlüğüne ihtiyacımız var.
Show More (-2)