leadership - English Turkish Sentences
English Turkish
leadership liderlik n.
  • I have a deep respect for the Danish Prime Minister's leadership.
  • Danimarka Başbakanı'nın liderliğine derin saygı duyuyorum.
  • The people of Iraq need alternative political leadership.
  • Irak halkının alternatif bir siyasi liderliğe ihtiyacı var.
  • Leadership succeeds not by what it says but by how it persuades.
  • Liderlik ne söylediğiyle değil, nasıl ikna ettiğiyle başarılı olur.
Show More (79)
leadership önderlik n.
  • It is obvious that the inspectors, under the leadership of Hans Blix and Mohamed ElBaradei, need more time.
  • Hans Blix ve Mohamed ElBaradei önderliğindeki denetçilerin daha fazla zamana ihtiyacı olduğu ortada.
  • Trotsky's leadership of the army was still facing much opposition.
  • Troçki'nin ordudaki önderliği hala çok fazla muhalefetle karşı karşıyaydı.
Show More (-1)