lemon - English Turkish Sentences
English Turkish
lemon limon n.
  • Peel the lemon.
  • Limonu soyun.
  • Fold the egg whites into the lemon curd.
  • Yumurta beyazlarını limon kabuğunun içine katlayın.
  • I used the lemons that Tom gave me to make lemonade.
  • Tom'un bana limonata yapmam için verdiği limonları kullandım.
Show More (59)
lemon limon tadında adj.
  • Do you like the taste of lemons?
  • Limonların tadını sever misin?
  • Do you like the taste of lemons?
  • Limonun tadını beğeniyor musun?
  • This salad has a lemon taste.
  • Bu salatanın limon tadı var.
Show More (0)
lemon limon gibi adj.
  • They export a lot of fruit, such as oranges, grapefruits and lemons.
  • Portakal, greyfurt ve limon gibi çok sayıda meyve ihraç ediyorlar.
  • Acid fruits like pineapples and lemons are sour.
  • Ananas ve limon gibi asitli meyveler ekşidir.
Show More (-1)