living space - English Turkish Sentences
English Turkish
living space yaşam alanı n.
  • The average American living space is twice as large as the living space in Japan.
  • Ortalama bir Amerikan yaşam alanı Japonya'daki yaşam alanının iki katıdır.
  • A household is a group that shares the same living space and finances.
  • Ev halkı, aynı yaşam alanını ve mali kaynakları paylaşan bir gruptur.
  • A household is a group that shares the same living space and finances.
  • Ev halkı, aynı yaşam alanını ve parayı paylaşan bir gruptur.
Show More (1)
living space mekan n.
  • Therefore, social relations and lived space are inescapably hinged together in everyday life.
  • Bu nedenle gündelik yaşamda toplumsal ilişkiler ve yaşanılan mekân kaçınılmaz olarak birbirine bağlıdır.
  • Therefore, social relations and lived space are inescapably hinged together in everyday life.
  • Dolayısıyla gündelik yaşamda sosyal ilişkiler ve yaşanılan mekân kaçınılmaz olarak birbirine bağlıdır.
  • Therefore, social relations and lived space are inescapably hinged together in everyday life.
  • Bu nedenle, sosyal ilişkiler ve yaşanılan mekân günlük hayatta kaçınılmaz bir şekilde birbirine bağlıdır.
Show More (0)