lot - English Turkish Sentences
English Turkish
lot çok adv.
  • We have a whole lot more difficulty with the Ayuso González report.
  • Ayuso González raporuyla ilgili çok daha fazla zorluğumuz var.
  • In any event the first reports reveal that we can learn an awful lot from one another.
  • Her halükarda ilk raporlar birbirimizden çok şey öğrenebileceğimizi ortaya koyuyor.
  • We have a whole lot more difficulty with the Ayuso González report.
  • Ayuso González raporuyla ilgili olarak çok daha fazla zorluk yaşıyoruz.
Show More (45)
lot arsa n.
  • She parked her car in a vacant lot.
  • Arabasını boş bir arsaya park etti.
  • I bought a small lot on the hillside in Southern France where I plan to build a retirement home.
  • Güney Fransa'da yamaçta küçük bir arsa satın aldım ve burada bir emeklilik evi inşa etmeyi planlıyorum.
  • I bought a small lot on the hillside in Southern France where I plan to build a retirement home.
  • Güney Fransa'da dağın yamacında emeklilik evi yapmayı planladığım küçük bir arsa aldım.
Show More (1)
lot çok sayı n.
  • There are an awful lot of people in our countries today who are very concerned about their pensions.
  • Bugün ülkelerimizde emekli maaşlarından endişe duyan çok sayıda insan var.
  • There are a whole lot of related issues to be sorted out.
  • Çözülmesi gereken çok sayıda bağlantılı konu bulunmaktadır.
  • Tom has a lot female friends.
  • Tom'un çok sayıda kız arkadaşı var.
Show More (0)
lot parti n.
  • Consequently, conventional seed lots will contain traces of GM seeds.
  • Sonuç olarak, geleneksel tohum partileri GD tohum izleri içerecektir.
  • We'll send the textbooks in three different lots.
  • Ders kitaplarını üç farklı parti halinde göndereceğiz.
Show More (-1)
lot alan n.
  • I saw Tom in the parking lot.
  • Tom'u park alanında gördüm.
  • I saw Tom's car in the parking lot.
  • Tom'un arabasını park alanında gördüm.
Show More (-1)
lot tip n.
  • They aren't such a bad lot.
  • O kadar da kötü tipler değiller.
  • They aren't such a bad lot.
  • Öyle ahlaksız tipler değiller.
Show More (-1)
lot pay n.
  • I too would like to express my concern over the lot of development aid in the budget.
  • Ben de bütçede kalkınma yardımlarına ayrılan paya ilişkin endişelerimi ifade etmek isterim.
Show More (-2)
lot parça n.
  • The land was divided into 8 lots.
  • Arazi 8 parçaya bölündü.
Show More (-2)