|
- I'll make a deal with you right now.
- Seninle hemen bir anlaşma yapacağım.
- We were able to make a deal with them.
- Onlarla bir anlaşma yapabildik.
- Tom and Mary want to make a deal.
- Tom ve Mary bir anlaşma yapmak istiyor.
- Maybe we could make a deal.
- Belki bir anlaşma yapabiliriz.
- Maybe we can make a deal.
- Belki bir anlaşma yapabiliriz.
- I'll make a deal with you right now.
- Şu anda seninle bir anlaşma yapacağım.
- I made a deal with them.
- Onlarla bir anlaşma yaptım.
- Are you willing to make a deal?
- Bir anlaşma yapmak için istekli misiniz?
- We've made a deal.
- Biz bir anlaşma yaptık.
- She made a deal with the devil.
- Şeytanla bir anlaşma yaptı.
- I hope we can make a deal today.
- Umarım bugün bir anlaşma yapabiliriz.
- We've made a deal.
- Bir anlaşma yaptık.
- They didn't make a deal.
- Anlaşma yapmadılar.
- I hear you're interested in making a deal.
- Anlaşma yapmakla ilgilendiğini duydum.
- We haven't made a deal yet.
- Henüz bir anlaşma yapmadık.
- Tom decided to make a deal with Mary.
- Tom, Mary ile bir anlaşma yapmaya karar verdi.
- We can make a deal.
- Bir anlaşma yapabiliriz.
- Are you willing to make a deal?
- Anlaşma yapmaya gönüllü müsün?
- I made a deal with her.
- Onunla bir anlaşma yaptım.
- I made a deal.
- Ben bir anlaşma yaptım.
- I hope we can make a deal today.
- Bugün bir anlaşma yapabileceğimizi umuyorum.
- We can make a deal.
- Biz anlaşma yapabiliriz.
- My client is willing to make a deal.
- Müvekkilim anlaşma yapmak istiyor.
- Tom tried to make a deal.
- Tom bir anlaşma yapmaya çalıştı.
- Tom wants to make a deal.
- Tom anlaşma yapmak istiyor.
- I don't intend to make a deal with the devil.
- Şeytanla anlaşma yapmaya niyetim yok.
- Maybe we can make a deal.
- Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
- I hear you're interested in making a deal.
- Bir anlaşma yapmakla ilgilendiğini duyuyorum.
- I made a deal.
- Bir anlaşma yaptım.
- We made a deal.
- Bir anlaşma yaptık.
- Tom decided to make a deal with Mary.
- Tom Mary ile bir anlaşma yapmaya karar verdi.
- Let's make a deal.
- Bir anlaşma yapalım.
- We haven't made a deal yet.
- Biz henüz bir anlaşma yapmadık.
- We decided to make a deal with him.
- Onunla bir anlaşma yapmaya karar verdik.
- Tom and Mary want to make a deal.
- Tom ve Mary bir anlaşma yapmak istiyorlar.
- I made a deal with him.
- Onunla bir anlaşma yaptım.
- Tom wanted to make a deal.
- Tom bir anlaşma yapmak istedi.
- Tom wants to make a deal.
- Tom bir anlaşma yapmak istiyor.
- Tom made a deal.
- Tom bir anlaşma yaptı.
- She made a deal with the devil.
- O, şeytanla bir anlaşma yaptı.
- I made a deal with Tom.
- Tom'la bir anlaşma yaptım.
- I want to make a deal.
- Bir anlaşma yapmak istiyorum.
- Do you want to make a deal?
- Bir anlaşma yapmak ister misin?
Show More (40)
|
