|
- Instead of condemning them outright, we should make a distinction between internal effects and external effects.
- Doğrudan kınamak yerine, iç etkiler ile dış etkiler arasında bir ayrım yapmalıyız.
- In the report we make a distinction between other information and basic information.
- Raporda diğer bilgiler ile temel bilgiler arasında bir ayrım yapıyoruz.
- Justice is further undermined by the Commission making a distinction based on the capacity reductions in the fleets.
- Komisyonun filolardaki kapasite azaltımlarına dayalı bir ayrım yapması adaleti daha da zayıflatmaktadır.
- Instead of condemning them outright, we should make a distinction between internal effects and external effects.
- Bunları doğrudan kınamak yerine, iç etkiler ile dış etkiler arasında bir ayrım yapmalıyız.
- I can make a distinction between good and bad.
- İyi ve kötü arasında bir ayrım yapabilirim.
- I can make a distinction between good and bad.
- İyi ve kötü arasında ayrım yapabilirim.
- It's necessary to make a distinction between the two sounds.
- İki ses arasında bir ayrım yapmak gereklidir.
- It's necessary to make a distinction between the two sounds.
- İki ses arasında bir ayrım yapmak gerekir.
Show More (5)
|