|
- Memories of the criminal invasions of Yugoslavia, Afghanistan and Iraq are still fresh.
- Yugoslavya, Afganistan ve Irak'ın suç teşkil eden işgallerinin anıları hala taze.
- I cherish very intense, personal memories of the South Caucasus.
- Güney Kafkasya ile ilgili oldukça yoğun ve kişisel anıları sevgi ile yâd ediyorum.
- These practices bring back some bitter memories.
- Bu uygulamalar bazı acı anıları geri getiriyor.
- We have to work extra hard to retain positive memories.
- Olumlu anıları aklımızda tutmak için çok çabalamalıyız.
- Moments pass away, not the memories.
- Anlar geçip gider, anılar değil.
- We have to work extra hard to retain positive memories.
- Olumlu anıları akılda tutmak için daha fazla çabalamamız gerekir.
- No, it's just seeing these, it brings back memories.
- Hayır, sadece bunları görünce anılarım canlanıyor.
- I am glad you have those special memories of my daddy.
- Babamla ilgili bu özel anılara sahip olmanıza sevindim.
- I am glad you have those special memories of my daddy.
- Babamla ilgili özel anılara sahip olduğunuza sevindim.
- A medicine man can go into somebody else's mind to explore his most secret memories.
- Bir büyücü başkasının zihnine girip en gizli anılarını keşfedebilir.
- She will forever live on in our memories.
- O sonsuza kadar bizim anılarımızda yaşayacak.
- The lecturer dwelt on some memories of his college days.
- Konuşmacı üniversite günlerinden bazı anılar üzerinde durdu.
- Music that doesn't transmit feelings, images, thoughts, or memories is just background noise.
- Duyguları, görüntüleri, düşünceleri veya anıları aktarmayan müzik sadece arka plan gürültüsüdür.
- This will be one of the best memories of my life.
- Bu, hayatımın en iyi anılarından biri olacaktır.
- Thank you for the memories.
- Anılar için teşekkür ederim.
- What are your memories?
- Anıların nasıl?
- Her story brings back memories of my parents.
- Hikayesi ailemin anılarını canlandırdı.
- I still have vivid memories of the explosion of the space shuttle.
- Uzay mekiğinin patlamasıyla ilgili anılarım hâlâ çok canlı.
- The memories are very fresh and vivid.
- Anılar çok taze ve canlı.
- Sami has wonderful memories with Layla.
- Sami, Leyla ile harika anılara sahip.
- They are unbearable memories.
- Onlar dayanılmaz anılar.
- Friendship lasts longer than memories.
- Dostluk anılardan daha uzun sürer.
- They are unbearable memories.
- Bunlar dayanılmaz anılar.
- Tom had some really painful memories.
- Tom'un gerçekten acı veren anıları vardı.
- That picture brought back a lot of memories.
- Bu resim birçok anıyı canlandırdı.
- No one will remember your own memories.
- Hiç kimse sizin kendi anılarınızı hatırlamayacak.
- The tans will fade, but the memories will last forever.
- Bronzluk solacak, ama anılar sonsuza dek kalacaktır.
- Thank you for refreshing our memories.
- Anılarımızı canlandırdığın için teşekkür ederim.
- Memories of my college days come to my mind.
- Üniversite günlerimin anıları hatırıma geliyor.
- That picture brought back a lot of memories.
- O resim birçok anıları geri getirdi.
- He will forever live on in our memories.
- Sonsuza dek anılarımızda yaşayacak.
- She will forever live on in our memories.
- Sonsuza dek anılarımızda yaşayacak.
- Memories of the good old days came flooding back one after another.
- Eski güzel günlerin anıları birbiri ardına canlandı.
- I will have good memories of my time in Boston for many years.
- Boston'da geçirdiğim zamana dair yıllar boyu güzel anılarım olacak.
- What are your memories of Tom?
- Tom'la ilgili anıların neler?
- I have wonderful memories of Boston.
- Boston'la ilgili harika anılarım var.
- I know you still remember all the good memories between us.
- Aramızdaki tüm iyi anıları hâlâ hatırladığını biliyorum.
- Friendship lasts longer than memories.
- Arkadaşlık anılardan daha uzun sürer.
- Memories of my college days come to my mind.
- Kolej günlerimin anılarını hatırlarım.
- This will be one of the best memories of my life.
- Bu hayatımın en güzel anılarından biri olacak.
- He is always talking about old memories of his childhood.
- Sürekli çocukluğundaki eski anılardan bahsediyor.
- The memories are very fresh and vivid.
- Anılar çok taze ve canlıdır.
- He passed away, but his memories will be with us forever.
- Öldü ama anıları sonsuza dek bizimle olacak.
- Music that doesn't transmit feelings, images, thoughts, or memories is just background noise.
- Hisleri, görüntüleri, düşünceleri ya da anıları iletmeyen müzik sadece arka fon gürültüsüdür.
- Memories of the accident are always with me.
- Kazanın anıları hep benimle.
- A trip can create some beautiful memories for your family.
- Bir yolculuk aileniz için bazı güzel anıları oluşturabilir.
- The only thing I have now are memories.
- Şu anda sahip olduğum tek şey anılar.
- I've got memories.
- Anılarım var.
- Thanks for all the memories.
- Tüm anılar için teşekkürler.
- What memories do you have of your youth?
- Gençliğinize ait ne gibi anılarınız var?
- The only thing I have now are memories.
- Şu anda sahip olduğum tek şey anılarım.
- Tom has fond memories of Mary.
- Tom'un Mary ile ilgili güzel anıları var.
- Maybe my memories are playing tricks on me.
- Belki de anılarım bana oyun oynuyordur.
- Sami has wonderful memories with Layla.
- Sami'nin Leyla'yla harika anıları var.
- Memories of the accident are always with me.
- Kazanın anıları her zaman benimle birlikte.
- Her braveness will remain in our memories.
- Cesareti anılarımızda kalacak.
- I will have good memories of my time in Boston for many years.
- Boston'da geçirdiğim zamanlara dair uzun yıllar güzel anılarım olacak.
- The lecturer dwelt on some memories of his college days.
- Konuşmacı, bazı kolej günlerinin anıları üzerinde durdu.
- The smell brought back memories of a night some years before.
- Koku, yıllar önceki bir gecenin anılarını hatırlattı.
- He will forever live on in our memories.
- O her zaman anılarımızda yaşayacak.
- Thank you for the memories.
- Anılar için teşekkürler.
- The smell brought back memories of a night some years before.
- Koku, birkaç yıl önce bir gecenin anılarını canlandırdı.
- Thanks for the memories.
- Anılar için teşekkürler.
- The photo brought back many happy memories of my childhood.
- Bu fotoğraf, çocukluğumun birçok mutlu anısını hatırlattı.
- I have great memories.
- Harika anılarım var.
- No one will remember your own memories.
- Kimse senin anılarını hatırlamayacak.
- The scent of tobacco cologne brought back memories of Tom's visits to his grandfather's.
- Tütün kolonyasının kokusu Tom'un büyükbabasına yaptığı ziyaretlerin anılarını canlandırdı.
- This song brings back memories.
- Bu şarkı anıları geri getiriyor.
- I don't want to stir up old memories.
- Eski anıları kurcalamak istemiyorum.
- A trip can create some beautiful memories for your family.
- Bir seyahat aileniz için güzel anılar yaratabilir.
- I know you still remember all the good memories between us.
- Aramızdaki tüm güzel anıları hala hatırladığını biliyorum.
- Her braveness will remain in our memories.
- Onun cesareti anılarımızda kalacak.
- Sami has wonderful memories with Layla.
- Sami'nin Layla ile harika anıları var.
- The photo brought back many happy memories of my childhood.
- Fotoğraf, çocukluğumun birçok mutlu anısını geri getirdi.
- This song brings back memories.
- Bu şarkı anılarımı canlandırıyor.
- I have fond memories of Tom.
- Tom'la ilgili güzel anılarım var.
- What are your memories?
- Anılarınız nelerdir?
- The picture brought back a lot of memories.
- Fotoğraf birçok anıyı canlandırdı.
- Memories of my college days come to my mind.
- Üniversite günlerimin anıları aklıma geliyor.
Show More (76)
|