mixer - English Turkish Sentences
English Turkish
mixer mikser n.
  • She used a mixer to blend the ingredients together.
  • Malzemeleri karıştırmak için bir mikser kullandı.
  • She bought a toaster, a coffeemaker, an egg cooker and a hand mixer.
  • Bir tost makinesi, bir kahve makinesi, bir yumurta pişirici ve bir el mikseri aldı.
  • She bought a toaster, a coffeemaker, an egg cooker and a hand mixer.
  • O bir tost makinesi, bir kahve makinesi, bir yumurta pişirici ve bir el mikseri satın aldı.
Show More (0)
mixer (içkide) karışım n.
  • Fruit juice can be used as a mixer in cocktails.
  • Meyve suyu kokteyllerde karışım olarak kullanılabilir.
Show More (-2)
mixer tanışma toplantısı n.
  • She didn't attend the newbie mixer.
  • Çaylaklar için düzenlenen tanışma toplantısına o katılmadı.
Show More (-2)
mixer ses mikseri n.
  • The sound engineer adjusted the sound levels using the mixer.
  • Ses mühendisi, ses mikserini kullanarak ses seviyelerini ayarladı.
Show More (-2)