1 |
musical |
müzikal |
adj., n. |
|
- The musical is starting soon.
- Müzikal yakında başlıyor.
- I saw an American musical.
- Bir Amerikan müzikali izledim.
- Tom is a musical genius.
- Tom müzikal bir dahidir.
- Tom auditioned for the musical.
- Tom müzikal için seçmelere katıldı.
- The girl lacked musical ability.
- Kız müzikal yetenekten yoksundu.
- Everybody expected the musical to be a great hit, but it was far from being a success.
- Herkes müzikalin büyük bir hit olmasını bekliyordu fakat o başarılı olmaktan çok uzaktı.
- Tom played the main part in the school musical.
- Tom okul müzikalinde başrolü oynadı.
- Is that musical coming to the West End?
- Bu müzikal West End'e geliyor mu?
- Sami watched the musical Les Miserables.
- Sami, Sefiller müzikalini izledi.
- Tom tried out for the musical.
- Tom müzikal için seçmelere katıldı.
- This play is a musical.
- Bu oyun bir müzikaldir.
- I loved that musical.
- O müzikali sevdim.
- It cost him ten dollars to get the ticket for the musical.
- Müzikal için bilet almak ona on dolara mal oldu.
- Tom was not just interested in Mary's musical abilities.
- Tom sadece Mary'nin müzikal yetenekleriyle ilgili değildi.
- Is that musical coming to the West End?
- O müzikal West End'e geliyor mu?
- Frederick Chopin created his first musical composition when he was seven.
- Frederick Chopin ilk müzikal kompozisyonunu yedi yaşındayken yarattı.
- Tom and Mary are a musical duo.
- Tom ve Mary müzikal bir ikilidir.
- Tom played the main part in the school musical.
- Tom okul müzikalinde baş rolü oynuyordu.
- His latest musical pieces are just variants of his earlier work.
- Son müzikal parçaları önceki çalışmalarının varyantları.
- What's your favorite Broadway musical?
- Senin favori Broadway müzikalin nedir?
- What's your favorite Broadway musical?
- En sevdiğiniz Broadway müzikali hangisi?
- I loved that musical.
- O müzikali çok severdim.
- Sami watched the musical Les Miserables.
- Sami Les Miserables müzikalini izledi.
- I saw an American musical.
- Ben bir Amerikan müzikali gördüm.
- Musical talent can be developed if it's properly trained.
- Düzgün bir şekilde eğitilirse müzikal yetenek geliştirilebilir.
- This play is a musical.
- Bu oyun bir müzikal.
- Didn't you see the musical?
- Müzikali görmedin mi?
- Italian is a musical language.
- İtalyanca müzikal bir dildir.
Show More (25)
|
2 |
musical |
müzikli |
adj. |
|
- Philosophy provides an example of how musical principles can become knowledge.
- Felsefe, müzik ilkelerinin nasıl bilgiye dönüşebileceğinin bir örneğini sunar.
- You are a musical genius.
- Sen bir müzik dahisisin.
- Tom is a musical genius.
- Tom bir müzik dehası.
- Frederick Chopin created his first musical composition when he was seven.
- Frederick Chopin ilk müzik bestesini yedi yaşındayken yaptı.
- You are a musical genius.
- Sen bir müzik dehasısın.
- There's musical entertainment from nine o'clock to midnight.
- Saat dokuzdan gece yarısına kadar müzik eğlencesi var.
- Tom and Mary are a musical duo.
- Tom ve Mary bir müzik ikilisi.
- There's musical entertainment from nine o'clock to midnight.
- Saat dokuzdan gece yarısına kadar müzikli eğlence var.
- This musical piece is composed of four movements.
- Bu müzik parçası dört bölümden oluşuyor.
Show More (6)
|
3 |
musical |
müzik konusunda |
adj. |
|
- She is a musical prodigy and has been playing the piano since she was three.
- Müzik konusunda bir dehadır, üç yaşından beri de piyano çalıyor.
Show More (-2)
|
4 |
musical |
müzikal |
n. |
|
- The actor has performed in many musicals.
- Oyuncu, birçok müzikalde rol almıştır.
Show More (-2)
|
5 |
musical |
hoş |
adj. |
|
- The sound of the waves crashing against the shore was musical and soothing.
- Kıyıya çarpan dalgaların sesi hoş ve huzur vericiydi.
Show More (-2)
|
6 |
musical |
müzikal |
adj. |
|
- The musical performance was a stunning display of talent and creativity.
- Müzikal performans, yetenek ve yaratıcılığın çarpıcı bir gösterisiydi.
Show More (-2)
|
7 |
musical |
müziksever |
adj. |
|
- Did you come from a musical family?
- Müziksever bir aileden mi geldin?
Show More (-2)
|