name - English Turkish Sentences
English Turkish
name ad n.
  • A particularly sad fact of human history is that conflicts have arisen in the name of religion.
  • İnsanlık tarihinin özellikle üzücü bir gerçeği de çatışmaların din adına ortaya çıkmış olmasıdır.
  • Naturally, we need bilateral police cooperation worthy of the name.
  • Doğal olarak, adına yakışır ikili polis işbirliğine ihtiyacımız var.
  • Regrettably, I am unable to add the name of the Council and the Presidency to the list of those I would like to thank.
  • Ne yazık ki, teşekkür etmek istediklerim listesine Konsey ve Başkanlığın adını ekleyemiyorum.
Show More (1079)
name isim n.
  • I just have a few reservations with regard to the name.
  • Sadece isimle ilgili birkaç çekincem var.
  • This is the name, in fact, that has been given to all of the texts adopted.
  • Aslında kabul edilen tüm metinlere verilen isim budur.
  • I think that if core labour standards are not given a name, we will forget them, and they will cease to exist.
  • Temel çalışma standartlarına bir isim verilmezse, onları unutacağımızı ve varlıklarının sona ereceğini düşünüyorum.
Show More (558)
name adı expr.
  • The three reports that bear my name are closely linked.
  • Benim adımı taşıyan üç rapor birbiriyle yakından bağlantılıdır.
  • Obviously my name is not Al Gore and this is not Florida.
  • Açıkçası benim adım Al Gore değil ve burası da Florida değil.
  • My name is Savary, as derived from the words 'safe' and 'save'.
  • Benim adım, "güvenli" ve "kurtarmak" kelimelerinden türeyen Savary'dir.
Show More (238)
name adını vermek v.
  • Without naming any countries, I should like to draw attention to some of these shortcomings.
  • Herhangi bir ülkenin adını vermeden, bu eksikliklerden bazılarına dikkat çekmek istiyorum.
  • Are you going to name any Member States before the Court of Justice?
  • Adalet Divanı önünde herhangi bir Üye Devletin adını verecek misiniz?
  • Name one NGO which supports that position.
  • Bu tutumu destekleyen bir STK'nın adını verin.
Show More (78)
name isim vermek v.
  • Why do you refuse to name them?
  • Neden isim vermeyi reddediyorsunuz?
  • The Court, for example, did not name Member States that were negligent.
  • Örneğin Divan, ihmali olan Üye Devletlerin ismini vermemiştir.
  • I do not need to name any names to make myself clear.
  • Kendimi açıkça ifade etmek için herhangi bir isim vermeme gerek yok.
Show More (8)
name adını koymak v.
  • We had this in mind when we named our group.
  • Grubumuzun adını koyarken aklımızda bu vardı.
  • We named the boat the Half Moon.
  • Tekneye Yarım Ay adını koyduk.
  • They named the baby Graham after their uncle.
  • Amcasının anısına bebeğe Graham adını koydular.
Show More (5)
name adlandırmak v.
  • Astronomers use Latin for naming celestial objects.
  • Astronomlar gök cisimlerini adlandırmak için Latince kullanırlar.
  • Can you name all the islands?
  • Tüm adaları adlandırabilir misin?
  • Astronomers use Latin for naming celestial objects.
  • Astronomlar gök cisimlerini adlandırmada Latince kullanır.
Show More (0)
name ad koymak v.
  • Tom and Mary are going to name their daughter Alice.
  • Tom ve Mary kızlarına Alice adını koyacaklar.
  • Tom and Mary are going to name their son John.
  • Tom ve Mary oğullarına John adını koyacaklar.
  • Do you have any good ideas on what I should name my horse?
  • Atıma ne ad koymam gerektiği konusunda iyi bir fikriniz var mı?
Show More (0)
name ismini koymak v.
  • They named their baby Jane.
  • Bebeklerine Jane ismini koydular.
  • Tom named his dog Cookie.
  • Tom, köpeğine Cookie ismini koydu.
  • Tom and Mary named their son after the doctor who delivered him.
  • Tom ve Mary oğullarına, onu doğurtan doktorun ismini koydular.
Show More (0)
name saymak v.
  • I could name to you several good acquaintances of mine who fall into this category.
  • Bu kategoriye giren birkaç iyi tanıdığımı size sayabilirim.
  • Can you name all the trees in the garden?
  • Bahçedeki tüm ağaçları sayabilir misin?
Show More (-1)
name demek v.
  • I name this ship the Queen Elizabeth.
  • Ben bu gemiyi Kraliçe Elizabeth diyorum.
  • What should I name it?
  • Ona ne demeliyim?
Show More (-1)
name isimlendirmek v.
  • I name some of them and I pose a number of specific questions relating to them.
  • Bunlardan bazılarını isimlendiriyorum ve bunlarla ilgili birkaç özel soru soruyorum.
Show More (-2)
name seçmek v.
  • They named Bill Clinton as their candidate for president.
  • Başkan adayı olarak Bill Clinton'ı seçtiler.
Show More (-2)
name söylemek v.
  • Name three animals that eat insects.
  • Böcekle beslenen üç hayvan söyleyin.
Show More (-2)