| 1 |
novelist |
romancı |
n. |
|
- The novelist talked to a large audience.
- Romancı geniş bir kitleye seslenmiştir.
- This is the pen which the famous novelist wrote with.
- Ünlü romancının yazdığı kalem budur.
- Charlotte Brontë was a British novelist.
- Charlotte Brontë bir İngiliz romancıydı.
- She's a successful novelist.
- O başarılı bir romancıdır.
- Tom is a teacher and novelist.
- Tom bir öğretmen ve romancıdır.
- Tom is a successful novelist.
- Tom başarılı bir romancıdır.
- Charlotte Brontë was a British novelist.
- Charlotte Brontë İngiliz bir romancıydı.
- The novelist is interested in human beings.
- Romancı insanlarla ilgilenir.
- Tom is a teacher and a novelist.
- Tom bir öğretmen ve romancıdır.
- In addition to being a doctor, he was a very famous novelist.
- Doktor olmasının yanı sıra çok ünlü bir romancıydı.
- He is a critic rather than a novelist.
- Romancıdan ziyade eleştirmen.
- Not only was he a doctor, he was also a very famous novelist.
- Sadece doktor değil, aynı zamanda çok ünlü bir romancıydı.
- The novelist talked to a large audience.
- Romancı büyük bir okuyucu kitlesiyle konuştu.
- He is a doctor and also a novelist.
- Bir doktor ve aynı zamanda bir romancıdır.
- He is the novelist whom I admire most.
- Kendisi en hayran olduğum romancıdır.
- Not only was he a doctor, he was also a very famous novelist.
- Sadece bir doktor değil, aynı zamanda çok ünlü bir romancıydı.
- He is a novelist and poet.
- O bir romancı ve şairdir.
- My friend's father is a famous novelist.
- Arkadaşımın babası ünlü bir romancı.
- The novelist is interested in human beings.
- Romancı insanlarla ilgileniyor.
- She is not a poet but a novelist.
- O bir şair değil, romancıdır.
- He won fame as a novelist.
- Romancı olarak ün kazandı.
- The novelist wrote several romances.
- Romancı birkaç aşk romanı yazdı.
- This is the pen which the famous novelist wrote with.
- Bu ünlü romancının yazı yazdığı kalem.
- He is a novelist and poet.
- O bir romancı ve şair.
- I have a friend whose father is a famous novelist.
- Babası ünlü bir romancı olan bir arkadaşım var.
- He is a teacher and novelist.
- O bir öğretmen ve romancı.
- Mark Twain was an American novelist.
- Mark Twain Amerikalı bir romancıydı.
- He won fame as a novelist.
- Bir romancı olarak ün kazandı.
- He's the novelist I admire the most.
- En çok hayran olduğum romancıdır.
- Tom is a novelist and artist.
- Tom romancı ve ressamdır.
Show More (27)
|
| 2 |
novelist |
roman yazarı |
n. |
|
- One of my cousins is married to a novelist.
- Kuzenlerimden biri bir roman yazarıyla evli.
- Not only was he a doctor, he was also a very famous novelist.
- O hem bir doktor hem de çok ünlü bir roman yazarıdır.
- This is the house where the famous novelist was born.
- Burası ünlü roman yazarının doğduğu ev.
- My goal in life is to be a novelist.
- Benim hayattaki hedefim bir roman yazarı olmak.
- The novelist gathered materials for his work.
- Roman yazarı, çalışması için malzeme topladı.
- At one time I was saying I want to become a novelist.
- Bir zamanlar roman yazarı olmak istediğimi söylüyordum.
- Tom is a teacher and a novelist.
- Tom bir öğretmen ve roman yazarı.
- My goal in life is to be a novelist.
- Hayattaki amacım roman yazarı olmaktır.
- Not only was he a doctor, he was also a very famous novelist.
- O sadece bir doktor değil, aynı zamanda çok ünlü bir roman yazarıdır.
- The poet and novelist were both present at the meeting.
- Toplantıda hem şair hem de roman yazarı vardı.
- He is a teacher and novelist.
- O bir öğretmen ve roman yazarı.
- Tom is a teacher and novelist.
- Tom bir öğretmen ve roman yazarı.
- She is not a poet but a novelist.
- O bir şair değil, bir roman yazarı.
- In addition to being a doctor, he was a very famous novelist.
- İyi bir doktor olmasının yanı sıra, o çok ünlü bir roman yazarıydı.
- The poet and novelist were both present at the meeting.
- Hem şair hem de roman yazarı toplantıda mevcuttu.
- He is a doctor and also a novelist.
- O bir doktor ve aynı zamanda bir roman yazarı.
- This is the house where the famous novelist was born.
- Bu, ünlü roman yazarının doğduğu evdir.
Show More (14)
|
| 3 |
novelist |
yazar |
n. |
|
- Tom is a successful novelist.
- Tom başarılı bir yazar.
- He's the novelist I admire the most.
- En çok hayran olduğum yazar.
- Tom is a novelist and artist.
- Tom bir yazar ve sanatçı.
- He is a critic rather than a novelist.
- O yazardan ziyade eleştirmendir.
- He is a novelist and artist.
- O bir yazar ve sanatçıdır.
- She's a successful novelist.
- O başarılı bir yazar.
- He is the novelist whom I admire most.
- En çok hayranlık duyduğum yazar.
- Mark Twain was an American novelist.
- Mark Twain Amerikalı bir yazardı.
- He is a novelist and artist.
- O bir yazar ve sanatçı.
Show More (6)
|
