1 |
paper bag |
kese kağıdı |
n. |
|
- Tom handed Mary a paper bag.
- Tom Mary'ye bir kese kağıdı uzattı.
- Tom's mother packed his lunch in a paper bag.
- Tom'un annesi öğle yemeğini kese kağıdına koymuş.
- Is it true that you boiled water in a paper bag?
- Kese kağıdında su kaynattığınız doğru mu?
- He couldn't act his way out of a paper bag.
- Bir kese kağıdından bile çıkamaz.
- It sounded as if I was breathing through a paper bag.
- Sanki bir kese kağıdının içinde nefes alıp veriyormuşum gibi ses geliyordu.
- Tom gave Mary $1,000 in a brown paper bag.
- Tom, Mary'e kahverengi bir kese kağıdı içinde 1000 dolar verdi.
- I need a paper bag to put it in.
- İçine koymak için bir kese kağıdına ihtiyacım var.
- It sounded as if I was breathing through a paper bag.
- Sanki bir kese kağıdının içinden nefes alıyormuşum gibi ses geliyordu.
- Can I have a paper bag?
- Kese kağıdı alabilir miyim?
- She couldn't act her way out of a paper bag.
- O da kese kağıdından kurtulamaz.
- Can I have a paper bag?
- Bir kese kağıdı alabilir miyim?
- You couldn't act your way out of a paper bag.
- Sen de kese kağıdından çıkamazsın.
Show More (9)
|
2 |
paper bag |
kağıt torba |
n. |
|
- Tom handed Mary a paper bag.
- Tom Mary'ye bir kağıt torba uzattı.
- Tom gave Mary a $1000 in a brown paper bag.
- Tom, Mary'ye kahverengi bir kağıt torba içinde 1000 dolar verdi.
- Tom pulled out a sandwich from a brown paper bag.
- Tom kahverengi kağıt torbadan bir sandviç çıkardı.
- Put it in a brown paper bag.
- Kahverengi kağıt torbanın içine koyun.
- Tom's mother packed his lunch in a paper bag.
- Tom'un annesi onun öğle yemeğini bir kağıt torbaya paketledi.
- Put it in a brown paper bag.
- Kahverengi kağıt torbaya koy.
- Can I have a paper bag?
- Bir kağıt torba alabilir miyim?
- Put it into a paper bag.
- Kağıt torbaya koy.
Show More (5)
|
3 |
paper bag |
kağıt poşet |
n. |
|
- Would you like a plastic bag or a paper bag?
- Plastik poşet mi yoksa kağıt poşet mi istersiniz?
Show More (-2)
|