pile - English Turkish Sentences
English Turkish
pile yığın n.
  • In some respects, it is more like a pile of loose bricks.
  • Bazı açılardan bu durum daha çok gevşek tuğla yığınına benziyor.
  • In some respects, it is more like a pile of loose bricks.
  • Bazı açılardan, daha çok gevşek bir tuğla yığınına benziyor.
  • In some respects, it is more like a pile of loose bricks.
  • Bazı açılardan ise daha çok gevşek bir tuğla yığınına benziyor.
Show More (11)
pile yığmak v.
  • Tom piled everything up in the center of the room.
  • Tom her şeyi odanın ortasına yığdı.
  • We piled the wood in the backyard.
  • Odunları arka bahçeye yığdık.
Show More (-1)
pile yığılmak v.
  • British Conservatives by their very nature oppose such restrictive legislation being piled on business.
  • İngiliz Muhafazakârlar doğaları gereği iş dünyasının üzerine bu tür kısıtlayıcı mevzuatın yığılmasına karşı çıkmaktadır.
Show More (-2)
pile ağaç kazık n.
  • The squirrel made a nest in the wood pile.
  • Sincap ağaç kazığında bir yuva yaptı.
Show More (-2)