|
- Monsanto is also behind the large-scale genetic modification of plants.
- Monsanto aynı zamanda bitkilerin büyük ölçekli genetik modifikasyonunun da arkasındadır.
- Plants and animals are not production factors which can simply be manipulated.
- Bitkiler ve hayvanlar basitçe manipüle edilebilecek üretim faktörleri değildir.
- Tests of the same type are necessary for plants at risk of GMO contamination.
- Aynı tür testler GDO bulaşma riski olan bitkiler için de gereklidir.
- The plants are growing.
- Bitkiler büyüyor.
- Do you think plants feel pain?
- Sence bitkiler acı hisseder mi?
- Would you care for my plants while I'm away?
- Ben yokken bitkilerime bakar mısın?
- Plants need a lot of water.
- Bitkilerin çok suya ihtiyacı vardır.
- The plants will revive after a good rain.
- Bitkiler iyi bir yağmurdan sonra canlanacaktır.
- Plants can't grow without water.
- Bitkiler su olmadan büyüyemez.
- The plants will revive after a good rain.
- Bitkiler iyi bir yağmurdan sonra canlanacak.
- In this area, seventy percent of the plants are pollinated by bees.
- Bu bölgedeki bitkilerin yüzde yetmişi arılar tarafından tozlaştırılır.
- New plants grow in the garden in spring.
- Baharda bahçede yeni bitkiler büyür.
- Cats sometimes chew on plants.
- Kediler bazen bitkileri çiğnerler.
- Animals and plants live on this planet.
- Bu gezegende hayvan ve bitkiler yaşar.
- Organic agriculture is a method of growing plants (grains, legumes, fruit) without chemicals.
- Organik tarım, bitkileri (tahıllar, baklagiller, meyveler) kimyasallar olmadan yetiştirme yöntemidir.
- My plants are happy.
- Bitkilerim mutlu.
- Cacti are plants that live in dry places.
- Kaktüsler kuru yerlerde yaşayan bitkilerdir.
- The plants died for lack of water.
- Bitkiler susuzluktan öldü.
- The plants are being watered.
- Bitkiler sulanıyor.
- Mushrooms and plants belong to different kingdoms.
- Mantarlar ve bitkiler farklı alemlere aittir.
- Sunshine is beneficial to plants.
- Güneş ışığı bitkiler için faydalıdır.
- Plants give off oxygen as they make food.
- Bitkiler besin üretirken oksijen yayarlar.
- The boy seems to be an expert on plants.
- Çocuk bitkiler konusunda uzman gibi görünüyor.
- In the summer months Tom has to water his garden early in the morning to keep the plants alive.
- Yaz aylarında bitkileri canlı tutmak için Tom bahçesini sabahları erkenden sulamak zorunda.
- I have plants.
- Bitkilerim var.
- I’m a vegetarian not because I love animals, but because I hate plants.
- Hayvanları sevdiğim için değil, bitkilerden nefret ettiğim için vejetaryenim.
- She loves flowers and plants.
- Çiçekleri ve bitkileri sever.
- All plants need water and light.
- Tüm bitkilerin suya ve ışığa ihtiyacı vardır.
- If it were not for plants, we wouldn't be able to live.
- Bitkiler olmasaydı, biz yaşayamazdık.
- In the summer months Tom has to water his garden early in the morning to keep the plants alive.
- Yaz aylarında Tom, bitkileri canlı tutmak için sabah erkenden bahçesini sulamak zorundadır.
- Smog causes plants to die.
- Duman, bitkilerin ölmesine neden olur.
- Plants don't grow in this soil.
- Bitkiler bu toprakta büyümez.
- I've always loved plants.
- Bitkileri hep sevmişimdir.
- Many plants bloom in the spring.
- Birçok bitki ilkbaharda çiçek açar.
- Can plants feel pain?
- Bitkiler acıyı hissedebilir mi?
- New Zealand is home to many unique plants and animals.
- Yeni Zelanda pek çok eşsiz bitki ve hayvana ev sahipliği yapmaktadır.
- My plants are happy.
- Benim bitkilerim mutludurlar.
- I came by to water Tom's plants.
- Tom'un bitkilerini sulamak için uğradım.
- Coal, natural gas and oil are the remains of plants and animals that lived millions of years ago.
- Kömür, doğal gaz ve petrol milyonlarca yıl önce yaşamış bitki ve hayvanların kalıntılarıdır.
- Plants grow.
- Bitkiler büyüyor.
- All plants need water and light.
- Bütün bitkilerin suya ve ışığa ihtiyacı vardır.
- Do you talk to your plants?
- Bitkilerinle konuşur musun?
- Plants need water and sunlight.
- Bitkilerin suya ve güneş ışığına ihtiyacı vardır.
- The plants are happy.
- Bitkiler mutlu.
- New Zealand is home to many unique plants and animals.
- Yeni Zelanda birçok benzersiz bitki ve hayvana ev sahipliği yapar.
- Bamboos are one of the fastest growing plants on the planet.
- Bambular gezegendeki en hızlı büyüyen bitkilerden biridir.
- The forest contains many different plants.
- Ormanda çok farklı bitkiler var.
- Several plants are commonly considered culinary vegetables despite being botanical fruits.
- Bazı bitkiler botanik meyveler olmalarına rağmen genellikle mutfak sebzeleri olarak kabul edilir.
- The young plants are potted during the winter.
- Genç bitkiler kışın saksıya dikilir.
- All my plants died.
- Tüm bitkilerim öldü.
- The introduction of foreign plants and animals can cause severe damage to ecosystems.
- Yabancı bitki ve hayvanların getirilmesi ekosistemlere ciddi zararlar verebilir.
- There are plants of different kinds in this garden.
- Bu bahçede farklı türlerde bitkiler var.
- New plants grow in the garden in spring.
- İlkbaharda bahçede yeni bitkiler yetişir.
- You don't have any plants or animals, right?
- Hiç bitkiniz ya da hayvanınız yok, değil mi?
- Do you think that plants feel pain?
- Bitkilerin acı çektiğini mi düşünüyorsun?
- He wrote about plants and trees.
- O, bitkiler ve ağaçlar hakkında yazı yazdı.
- A great variety of plants and animals live in the tropical rain forest.
- Tropikal yağmur ormanlarında çok çeşitli bitki ve hayvanlar yaşar.
- We found many strange plants in a botanical garden.
- Bir botanik bahçesinde birçok garip bitki bulduk.
- A great variety of plants and animals live in the tropical rain forest.
- Çok çeşitli bitkiler ve hayvanlar tropikal yağmur ormanlarında yaşıyor.
- He wrote about plants and trees.
- Bitkiler ve ağaçlar hakkında yazdı.
- These plants are resistant to weed killers.
- Bu bitkiler zararlı ot ilaçlarına karşı dayanıklıdır.
- Introducing foreign plants, such as palm trees can damage ecosystems.
- Palmiye ağaçları gibi yabancı bitkilerin getirilmesi ekosistemlere zarar verebilir.
- Botany deals with the study of plants.
- Botanik bitkileri incelenme ile ilgilenir.
- Plants can't grow without air.
- Bitkiler hava olmadan büyüyemez.
- We saw many unusual plants in the botanical garden.
- Botanik bahçesinde birçok sıra dışı bitki gördük.
- The plants are happy.
- Bitkiler mutludurlar.
- Do you think that plants feel pain?
- Bitkilerin acı hissettiğini düşünüyor musunuz?
- Botany is the scientific study of plants.
- Botanik, bitkilerin bilimsel çalışmasıdır.
- There are over twenty thousand known species of edible plants in the world.
- Dünyada bilinen yirmi binden fazla yenilebilir bitki türü var.
- Would you care for my plants while I'm away?
- Ben yokken bitkilerimle ilgilenir misiniz?
- Cold weather keeps many plants from blooming.
- Soğuk hava birçok bitkinin çiçek açmasını engelliyor.
- Plants grow quickly after rain.
- Bitkiler yağmurdan sonra çabuk büyür.
- Plants don't grow in this soil.
- Bu toprakta bitki yetişmez.
- Where did you get all those plants?
- Bütün bu bitkileri nereden aldın?
- Do you talk to your plants?
- Bitkilerinle konuşuyor musun?
- All my plants died.
- Bütün bitkilerim öldü.
- As temperatures rise, plants need more water to keep cool.
- Sıcaklıklar arttıkça bitkiler serinlemek için daha fazla suya ihtiyaç duyar.
- Plants give off oxygen as they make food.
- Bitkiler yemek yaparken oksijen çıkarır.
- Green plants carry out photosynthesis.
- Yeşil bitkiler fotosentez yaparlar.
- Plants take in water from the soil.
- Bitkiler suyu topraktan alır.
- I love my plants.
- Bitkilerimi seviyorum.
- She loves flowers and plants.
- Çiçekleri ve bitkileri çok sever.
- Air pollution prevents some plants from growing well.
- Hava kirliliği bazı bitkilerin iyi büyümesini engelliyor.
- The boy seems to know a great deal about plants.
- Çocuk bitkiler hakkında çok şey biliyor gibi görünüyor.
- Cold weather keeps many plants from blooming.
- Soğuk hava birçok bitkinin çiçek açmasını engeller.
- Do you think that plants feel pain?
- Sence bitkiler acı hisseder mi?
- Talking to your plants doesn't help them grow faster.
- Bitkilerinizle konuşmak onların daha hızlı büyümesine yardımcı olmaz.
- As food and drink is to animals, so are rain and sunshine to plants.
- Hayvanlar için yiyecek ve içecek ne ise, bitkiler için de yağmur ve güneş ışığı odur.
- Plants breathe, too.
- Bitkiler de nefes alır.
- Plants grow towards the sun.
- Bitkiler güneşe doğru büyür.
- We found many strange plants in a botanical garden.
- Biz bir botanik bahçesinde çok tuhaf bitkiler bulduk.
- Do you know how to differentiate between poison ivy and poison oak plants?
- Zehirli sarmaşık ve zehirli meşe bitkilerini nasıl ayırt edeceğini biliyor musun?
- The plants were watered.
- Bitkiler sulandı.
- Are corals animals or plants?
- Mercanlar hayvan mıdır yoksa bitki mi?
- Tom talks to plants.
- Tom bitkilerle konuşuyor.
- The forest contains many different plants.
- Ormanda birçok farklı bitki var.
- There are more than twenty thousand known species of edible plants in the world.
- Dünyadaki yenilebilir bitkilerin yirmi binden daha fazla bilinen türleri vardır.
- Some plants cannot adapt themselves to the cold.
- Bazı bitkiler kendilerini soğuğa adapte edemezler.
- I went on vacation, and my plants are still alive.
- Tatile çıktım ve bitkilerim hâlâ yaşıyor.
- There are no plants on the Moon.
- Ay'da bitki yoktur.
- There are plants that repel insects.
- Böcekleri kovan bitkiler var.
- Are you allergic to any plants?
- Herhangi bir bitkiye alerjiniz var mı?
- I think it's unlikely that plants feel pain.
- Bence bitkilerin acı hissetmesi pek olası değil.
- We need plants in order to live.
- Yaşamak için bitkilere ihtiyacımız var.
- You don't have any plants or animals, right?
- Hiçbir bitki ya da hayvana sahip değilsin, değil mi?
- You can sit by the exotic plants in front of the lake, away from the noise.
- Gürültüden uzak olarak, gölün önündeki egzotik bitkilerin yanında oturabilirsin.
- Some plants cannot adapt themselves to the cold.
- Bazı bitkiler kendilerini soğuğa uyduramıyorlar.
- Smog causes plants to die.
- Kirli hava, bitkilerin ölmesine sebep olur.
- Plants need water and sunlight.
- Bitkiler suya ve güneş ışığına ihtiyaç duyar.
- Plants breathe through their stomata.
- Bitkiler stomaları aracılığıyla nefes alırlar.
- You can sit by the exotic plants in front of the lake, away from the noise.
- Gölün önündeki egzotik bitkilerin yanında, gürültüden uzakta oturabilirsiniz.
- There are over twenty thousand known species of edible plants in the world.
- Dünyada yenilebilir bitkilerin yirmi binden fazla bilinen türü var.
- Plants grow towards sunlight.
- Bitkiler güneş ışığına doğru büyür.
- As temperatures rise, plants need more water to keep cool.
- Sıcaklıklar yükseldikçe, serin tutmak için bitkiler daha fazla suya ihtiyaç duyarlar.
- What kinds of plants are you growing in your garden?
- Bahçende ne tür bitkiler yetiştiriyorsun?
- Do all plants carry out photosynthesis?
- Bütün bitkiler fotosentez yapar mı?
- Plants need sunlight to grow.
- Bitkiler büyümek için güneş ışığına ihtiyaç duyar.
- Plants die without water.
- Bitkiler susuz ölürler.
- Tom took very good care of Mary's plants while she was on vacation.
- Tom, Mary tatildeyken onun bitkilerine çok iyi baktı.
- Plants breathe through their stomata.
- Bitkiler stomaları yoluyla nefes alırlar.
- There are no plants on the Moon.
- Ay'da hiç bitki yok.
- The climate affected the growth of trees and plants.
- İklim, bitkilerin ve ağaçların büyümesini etkiledi.
- The young plants are potted during the winter.
- Genç bitkiler kış boyunca saksıya alınır.
- There are plants that repel insects.
- Böcekleri uzaklaştıran bitkiler var.
- How many plants did you buy?
- Kaç tane bitki aldın?
- In this area, seventy percent of the plants are pollinated by bees.
- Bu alanda, bitkilerin yüzde yetmişi arılar tarafından tozlaştırılır.
- If it were not for plants, we wouldn't be able to live.
- Eğer bitkiler olmasaydı, yaşayamazdık.
- The introduction of foreign plants and animals can cause severe damage to ecosystems.
- Yabancı bitkilerin ve hayvanların tanıtımı ekosistemler için ciddi hasara sebep olabilir.
- Introducing foreign plants, such as palm trees can damage ecosystems.
- Palmiye ağaçları gibi yabancı bitkilerin tanıtımı ekosistemlere zarar verebilir.
- The plants suffered damage from the frost.
- Bitkiler dondan zarar gördüler.
- Could you water my plants for me while I'm on vacation?
- Ben tatildeyken benim bitkilerimi sular mısın?
- The forest is home to many different kinds of plants and animals.
- Orman birçok farklı türde bitki ve hayvana ev sahipliği yapar.
- Green plants carry out photosynthesis.
- Yeşil bitkiler fotosentez yapar.
- Animals and plants live on this planet.
- Bu gezegende hayvanlar ve bitkiler yaşar.
- The plants need to be watered.
- Bitkilerin sulanması gerekiyor.
- I've always loved plants.
- Bitkileri her zaman sevdim.
- What kind of plants are these?
- Bunlar ne tür bitkiler?
- The climate affected the growth of trees and plants.
- İklim, ağaçların ve bitkilerin büyümesini etkiledi.
- Botany deals with the study of plants.
- Botanik bitkilerin incelenmesiyle ilgilenir.
- Plants can't grow without air.
- Bitkiler havasız büyüyemez.
- Plants die without water.
- Bitkiler su olmadan ölür.
- Plants grow.
- Bitkiler büyür.
- Organic agriculture is a method of growing plants (grains, legumes, fruit) without chemicals.
- Organik tarım, kimyasallar olmadan bitkileri (tahıllar, baklagiller, meyve) yetiştirme yöntemidir.
- The plants suffered damage from the frost.
- Bitkiler dondan zarar gördü.
- Several plants are commonly considered culinary vegetables despite being botanical fruits.
- Birçok bitki botanik meyve olmasına rağmen yaygın olarak mutfak sebzesi olarak kabul edilir.
- Most of the plants died.
- Bitkilerin çoğu öldü.
- I think it's unlikely that plants feel pain.
- Bitkilerin acı hissetmesinin olası olmadığını düşünüyorum.
Show More (144)
|