|
- Imagine a flash drive you can't plug in except to charge it.
- Şarj etmek dışında fişe takamadığınız bir flash bellek düşünün.
- Tom plugged in the TV.
- Tom televizyonun fişini taktı.
- He plugged in the radio and turned it on.
- Radyoyu fişe taktı ve açtı.
- Tom plugged in the radio and turned it on.
- Tom radyonun fişini taktı ve onu açtı.
- Tom plugged in the vacuum cleaner and started vacuuming the room.
- Tom elektrik süpürgesini fişe taktı ve odayı süpürmeye başladı.
- She plugged in the radio and turned it on.
- Radyoyu fişe takıp çalıştırdı.
- He plugged in the radio.
- O, radyonun fişini taktı.
- I plugged in the TV.
- TV'nin fişini taktım.
- Have you plugged in the sewing machine?
- Dikiş makinesini fişe taktın mı?
- You must plug in the connector first.
- Önce fişi takmalısın.
- Could you verify that your computer is plugged in?
- Bilgisayarınızın fişe takılı olduğunu kontrol eder misiniz?
- He plugged in the radio and turned it on.
- Radyoyu fişe takıp açtı.
- Tom plugged in his computer.
- Tom bilgisayarını fişe taktı.
- She plugged in the radio and turned it on.
- Radyoyu fişe taktı ve açtı.
- Have you plugged in the sewing machine?
- Dikiş makinesinin fişini taktın mı?
- Tom plugged in the radio and turned it on.
- Tom radyoyu fişe taktı ve açtı.
- I plugged in the TV.
- Televizyonun fişini taktım.
- He plugged in the radio.
- Radyoyu fişe taktı.
- Tom plugged in the coffee maker.
- Tom kahve makinesini fişe taktı.
Show More (16)
|
