|
- Darling, I brought you these flowers and two poems.
- Sevgilim, sana bu çiçekleri ve iki de şiir getirdim.
- The teacher compared my poem with one of his.
- Öğretmenim şiirimi kendi şiirleirnden biriyle kıyasladı.
- Our teacher had us learn the poem by heart.
- Öğretmenimiz şiiri ezberlememizi istedi.
- People of all ages like his poems and stories.
- Onun şiir ve öykülerini her yaştan insan seviyor.
- It took me an hour to learn the poem by heart.
- Şiiri ezbere öğrenmek bir saatimi aldı.
- A complete poem is one where an emotion finds the thought and the thought finds the words.
- Tam bir şiir, duygunun düşünceyi, düşüncenin de sözcükleri bulduğu şiirdir.
- Do you remember my poem?
- Şiirimi hatırlıyor musunuz?
- This is a poem written in Scottish dialect.
- Bu İskoç lehçesinde yazılmış bir şiir.
- Her daughter can recite many poems.
- Onun kızı birçok şiiri ezbere okuyabilir.
- I read your Berber poems.
- Senin Berberice şiirlerini okudum.
- This poem is easy to memorize.
- Bu şiiri ezberlemek kolay.
- She read the poem out loud.
- Şiiri yüksek sesle okudu.
- She wrote a lot of poems.
- Çok fazla şiir yazdı.
- We have to memorize this poem by the next class.
- Bir dahaki derse kadar bu şiiri ezberlememiz gerekiyor.
- You're supposed to have this poem memorized before our next class.
- Bir sonraki dersimizden önce bu şiiri ezberlemen gerekiyor.
- He asked me to read 5 poems.
- Benden 5 şiir okumamı istedi.
- Who's that poem by?
- Kimin şiiriymiş bu?
- This poem was originally written in French.
- Bu şiir aslında Fransızca yazılmıştı.
- She translated a poem.
- Bir şiiri tercüme etti.
- This is an epic poem.
- Bu epik bir şiirdir.
- I can't understand this poem.
- Bu şiiri anlayamıyorum.
- Songs and poems were written about him.
- Onun hakkında şarkılar ve şiirler yazıldı.
- He knows how to recite poems.
- Şiir okumayı biliyor.
- I haven't written any new poems in a long time.
- Ben uzun bir süre herhangi bir yeni şiir yazmadım.
- Tom likes to write poems and song lyrics.
- Tom şiir ve şarkı sözü yazmayı seviyor.
- Tom pretended to understand Mary's poem.
- Tom, Mary'nin şiirini anlamış gibi yaptı.
- The author wrote some beautiful poems in the beginning of his book.
- Yazar kitabının başında çok güzel şiirler yazmış.
- She read one poem to him.
- Ona bir şiir okudu.
- He reread the poem.
- Şiiri tekrar okudu.
- He read the poem again.
- Şiiri tekrar okudu.
- Tom listened to Mary recite the poem that she had memorized.
- Tom, Mary'nin ezberlediği şiiri okumasını dinledi.
- I read the poem for my child.
- Şiiri çocuğum için okudum.
- She was absorbed in writing a poem.
- O bir şiir yazmaya dalmıştı.
- Tom has written several poems about this island.
- Tom bu ada hakkında pek çok şiir yazdı.
- Tom likes to write poems and song lyrics.
- Tom şiir ve şarkı sözleri yazmayı seviyor.
- I've rewritten the poem.
- Şiiri yeniden yazdım.
- He told her that he had written that poem two years before.
- Ona bu şiiri iki yıl önce yazdığını söyledi.
- Tom even wrote me poems.
- Tom bana şiirler bile yazdı.
- She quoted a poem by Keats.
- Keats'in bir şiirinden alıntı yaptı.
- I wrote some poems last weekend.
- Geçen hafta sonu bazı şiirler yazdım.
- Tom loved Heinrich Heine's poems.
- Tom, Heinrich Heine'nin şiirlerini severdi.
- I wrote some poems last weekend.
- Geçen hafta sonu biraz şiir yazdım.
- Tom asked me to read him some poems.
- Tom ona bazı şiirler okumamı istedi.
- How do you think these poems are?
- Bu şiirler hakkında ne düşünüyorsun?
- She translated a poem.
- O, bir şiir çevirdi.
- Tom showed me the poems that he'd written when he was a teenager.
- Tom bana gençken yazdığı şiirleri gösterdi.
- The boy learned the famous poem by heart soon after he read it.
- Oğlan, ünlü şiiri okuduktan kısa bir süre sonra ezberledi.
- What do you think of her poem?
- Onun şiiri hakkında ne düşünüyorsunuz?
- She quoted a poem by Keats.
- O, Keats'ın bir şiirini yineledi.
- He read this poem only once, he can't know it by heart.
- Bu şiiri sadece bir kez okudu, ezbere bilemez.
- What's your favorite poem?
- En sevdiğiniz şiir nedir?
- Who translated this poem into the Tajik language?
- Bu şiiri Tacikçe'ye kim çevirdi?
- This poem was written by an anonymous poet.
- Bu şiir adı bilinmeyen bir şair tarafından yazılmıştır.
- The poem is on page four.
- Şiir dördüncü sayfada.
- The sea's waves have made me hear his poem.
- Denizin dalgaları bana onun şiirini duyurdu.
- His Berber poems are beautiful.
- Onun Berberice şiirleri güzel.
- Tom has written several poems about this island.
- Tom bu ada hakkında birkaç şiir yazdı.
- This poem was written by a nameless poet.
- Bu şiir adsız bir şair tarafından yazıldı.
- She expressed her feelings for nature in a poem.
- Doğaya karşı duygularını bir şiirle ifade etti.
- Tom memorized the entire poem.
- Tom şiirin tamamını ezberledi.
- Tom writes several poems a week.
- Tom, haftada birkaç şiir yazar.
- Do you like the poem I wrote for you?
- Senin için yazdığım şiiri istiyor musun?
- People of all ages like his poems and stories.
- Onun şiir ve hikâyelerini 7'den 70'e herkes sever.
- The meaning of this poem is ambiguous.
- Bu şiirin anlamı belirsizdir.
- Songs and poems were written about him.
- Hakkında şarkılar ve şiirler yazıldı.
- Her daughter can recite many poems.
- Kızı birçok şiir okuyabiliyor.
- A haiku is one type of poem.
- Bir haiku bir şiir türüdür.
- Translating poems is often difficult.
- Şiirleri çevirmek genellikle zordur.
- I wrote some poems last weekend.
- Geçen hafta sonu birkaç şiir yazdım.
- I read his Berber poems.
- Onun Berberice şiirlerini okudum.
- His Berber poems are beautiful.
- Berberice şiirleri çok güzel.
- Tom read the poem he wrote for Mary.
- Tom, Mary için yazdığı şiiri okudu.
- Tom can still recite a poem he wrote when he was thirteen.
- Tom on üç yaşındayken yazdığı bir şiiri hala ezbere okuyabiliyor.
- Let's learn this poem by heart.
- Bu şiiri ezbere öğrenelim.
- His poems are hard to understand.
- Onun şiirlerini anlamak zordur.
- This poem was written by a nameless poet.
- Bu şiir isimsiz bir şair tarafından yazılmış.
- Tom reread the poem.
- Tom şiiri tekrar okudu.
- Everyone in the class learned the poem by heart.
- Sınıftaki herkes şiiri ezberledi.
- What do you think about these poems?
- Bu şiirler hakkında ne düşünüyorsun?
- Tom showed Mary the poem he had written.
- Tom Mary'ye yazdığı şiiri gösterdi.
- I remember this poem.
- Bu şiiri hatırlıyorum.
- How do you interpret this poem?
- Bu şiiri nasıl çevirirsiniz?
- Who wrote this poem?
- Bu şiiri kim yazdı?
- Who translated this poem into the Tajik language?
- Bu şiiri Tacik diline kim çevirdi?
- He learned that poem by heart when he was five years old.
- Bu şiiri beş yaşındayken ezberlemişti.
- He composes beautiful poems.
- O, güzel şiirler besteler.
- The sea's waves have made me hear his poem.
- Denizin dalgaları bana onun şiirini dinletti.
- He was learning a poem.
- O bir şiir öğreniyordu.
- The poem was written by a girl.
- Şiir bir kız tarafından yazılmış.
- The teacher explained to us the meaning of the poem.
- Öğretmen bize şiirin anlamını açıkladı.
- Have you ever read any Chinese poems?
- Hiç Çin şiiri okudun mu?
- She asked me to read 5 poems.
- O 5 tane şiir okumamı istedi.
- The boy learned the famous poem by heart soon after he read it.
- Çocuk, okuduktan hemen sonra ünlü şiiri ezberledi.
- Yoko translated some poems from Japanese into English.
- Yoko bazı şiirleri Japoncadan İngilizceye çevirdi.
- I like short poems.
- Kısa şiirleri severim.
- That's a great poem.
- O harika bir şiir.
- A complete poem is one where an emotion finds the thought and the thought finds the words.
- Eksiksiz bir şiir, bir duygunun düşünceyi ve düşüncenin kelimeleri bulduğu yerdir.
- His poems are difficult to understand.
- Onun şiirlerini anlamak güçtür.
- What do you think of her poem?
- Şiiri hakkında ne düşünüyorsun?
- Everyone should choose at least one poem and learn it by heart.
- Herkes en az bir şiir seçmeli ve onu ezbere öğrenmelidir.
- I wrote this poem during class.
- Bu şiiri derste yazdım.
- I translated the poem the best I could.
- Elimden geldiğince şiiri en iyi şekilde çevirdim.
- We have to memorize this poem by the next class.
- Bu şiiri bir sonraki derse kadar ezberlemeliyiz.
- Do you like the poem I wrote for you?
- Senin için yazdığım şiiri beğendin mi?
- She expressed her feelings for nature in a poem.
- O bir şiirde doğa için duygularını ifade etti.
- I learned many of Takuboku's poems by heart.
- Takuboku'nun şiirlerini bir çoğunu ezbere öğrendim.
- He taught me how to write a poem.
- Bana nasıl şiir yazacağımı öğretti.
- Tom loved Heinrich Heine's poems.
- Tom, Heinrich Heine'nin şiirlerini seviyordu.
- Tom knew the poem by heart.
- Tom şiiri ezbere biliyordu.
- The students learned many poems by heart.
- Öğrenciler birçok şiiri ezbere öğrendi.
- It's difficult to translate a poem written in a foreign language.
- Yabancı bir dilde yazılmış bir şiiri tercüme etmek zordur.
- He likes to write poems and song lyrics.
- Şiir ve şarkı sözü yazmayı seviyor.
- He told her that he had written that poem two years before.
- Bu şiiri iki yıl önce yazdığını söyledi ona.
- This poem combines prose with poetry.
- Bu şiir düzyazı ile şiiri birleştiriyor.
- How do you like these poems?
- Bu şiirleri nasıl buldunuz?
- Have you ever read any French poems?
- Hiç Fransızca şiir okudunuz mu?
- Tom told her that he had written that poem two years before.
- Tom ona, bu şiiri iki yıl önce yazdığını söyledi.
- How do you think these poems are?
- Sence bu şiirler nasıl?
- It is difficult to translate a poem into another language.
- Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.
- This poem is composed of four verses, each of which has five lines.
- Bu şiir her birinin beş dizesi olan dört kıtadan oluşur.
- The teacher compared my poem with a fellow student's.
- Öğretmen benim şiirimi diğer bir öğrencininkiyle karşılaştırdı.
- This is a poem written in Scottish dialect.
- Bu, İskoç lehçesiyle yazılmış bir şiirdir.
- We all learned the poem by heart.
- Hepimiz şiiri ezberledik.
- During these years he wrote immortal poems.
- Bu yıllar içerisinde ölümsüz şiirler yazdı.
- Let Mary hear Tom recite the poem.
- Mary Tom'un şiiri okuduğunu duysun.
- I want to write a poem.
- Bir şiir yazmak istiyorum.
- This is an epic poem.
- Bu destansı bir şiir.
- A Haiku is a very short poem.
- Bir Haiku çok kısa bir şiirdir.
- Who wrote that poem?
- O şiiri kim yazdı?
- It's not easy to translate a poem in a foreign language.
- Bir şiiri yabancı bir dile çevirmek kolay değil.
- Do you know who wrote this poem?
- Bu şiiri kimin yazdığını biliyor musun?
- I wrote this poem for Tom.
- Bu şiiri Tom için yazdım.
- Tom read the poem out loud.
- Tom şiiri sesli okudu.
- Who was this poem written by?
- Bu şiiri kim yazdı?
- He read the poem in a monotone.
- O, şiiri monoton bir şekilde okudu.
- His poems are hard to understand.
- Şiirlerini anlamak zor.
- Tom asked Mary to recite the poem she wrote.
- Tom, Mary'den yazdığı şiiri okumasını istedi.
- I want to write a poem.
- Ben bir şiir yazmak istiyorum.
- Tom pretended to understand Mary's poem.
- Tom Mary'nin şiirini anlamış gibi yaptı.
- Her Berber poems are inspirational.
- Onun Berberice şiirleri ilham verici.
- This poem was written by an anonymous poet.
- Bu şiir isimsiz bir şair tarafından yazılmış.
- He was able to memorize that poem when he was five years old.
- O beş yaşında iken o şiiri ezberleyebildi.
- Do you remember my poem?
- Şiirimi hatırlıyor musun?
- This poem is easy to memorize.
- Bu şiiri ezberlemek kolaydır.
- Wine is a poem in a bottle.
- Şarap, şişedeki bir şiirdir.
- He writes poems and novels.
- Şiirler ve romanlar yazıyor.
- How do you interpret this poem?
- Bu şiiri nasıl yorumluyorsunuz?
- She wrote a lot of poems.
- O, birçok şiir yazdı.
- She scoffed at my poem.
- Şiirimle alay etti.
- How do you interpret the poem?
- Şiiri nasıl yorumluyorsunuz?
- Have you learned the poem by heart?
- Şiiri ezberlediniz mi?
- I must learn this poem by heart.
- Bu şiiri ezbere öğrenmeliyim.
- I haven't written any new poems in a long time.
- Uzun zamandır yeni şiir yazmadım.
- She had no difficulty in learning the poem by heart.
- O, şiiri ezberlemede güçlük çekmedi.
- She scoffed at my poem.
- O şiirimle alay etti.
- What's your favorite poem?
- Favori şiirin hangisidir?
- Mary heard Tom recite the poem.
- Mary Tom'un şiiri okuduğunu duydu.
- How do you interpret the poem?
- Şiiri nasıl yorumluyorsun?
- Some poems were also written by him.
- Bazı şiirler de onun tarafından yazıldı.
- Why are you memorizing this poem?
- Neden bu şiiri ezberliyorsun?
- She asked me to read 5 poems.
- Benden 5 şiir okumamı istedi.
- Tom wrote a lot of poems.
- Tom bir sürü şiir yazdı.
- Wine is a poem in a bottle.
- Şarap şişedeki bir şiirdir.
- This is her first Finnish poem collection.
- Bu onun ilk Fince şiir koleksiyonudur.
- Do you like the poem I wrote for you?
- Senin için yazdığım şiiri beğeniyor musun?
- Tom memorized three poems last week.
- Tom geçen hafta üç şiir ezberledi.
- Tom can still recite a poem he wrote when he was thirteen.
- Tom on üç yaşındayken yazdığı bir şiiri hâlâ ezbere okuyabiliyor.
- She read the poem aloud.
- Şiiri yüksek sesle okudu.
- This poem is composed of four verses, each of which has five lines.
- Bu şiir, her biri beş mısradan oluşan dört dizeden oluşuyor.
- You can not appreciate the poem until you have read it many times.
- Birçok kez okuyuncaya kadar şiiri kavrayamazsın.
- I know the poem by heart.
- Şiiri ezbere biliyorum.
- Whether Shakespeare wrote this poem or not will probably remain a mystery.
- Shakespeare'in bu şiiri yazıp yazmadığı muhtemelen bir sır olarak kalacaktır.
- He learned the poem by heart.
- O, şiiri ezbere öğrendi.
- Every day you should at least listen to a short song, read a good poem, look at a beautiful picture, and, if possible, say several intelligent words.
- Her gün en azından kısa bir şarkı dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, güzel bir resme bakmalı ve mümkünse birkaç akıllıca söz söylemelisiniz.
- Memorize the poem by next week.
- Gelecek haftaya kadar şiiri ezberle.
- This poem combines prose with poetry.
- Bu şiir nesir ile şiiri birleştirir.
- Tom writes several poems a week.
- Tom haftada birkaç şiir yazıyor.
- This poem was written by a nameless poet.
- Bu şiir isimsiz bir şair tarafından yazılmıştır.
- Have you ever read any Tennyson poems?
- Sen hiç Tennyson'un şiirlerini okudun mu?
- It is a mystery why he did not finish the poem.
- Şiiri neden bitirmediği bir muamma.
- His daughter is able to recite a lot of poems.
- Onun kızı bir sürü şiiri ezbere okuyabilir.
- He writes poems and novels.
- O şiirler ve romanlar yazıyor.
- His daughter is able to recite a lot of poems.
- Kızı birçok şiir okuyabiliyor.
- The sea's waves have made me hear her poem.
- Denizin dalgaları bana onun şiirini dinletti.
- She rewrote the poem.
- O, şiiri yeniden yazdı.
- The poem was written in Spanish and then translated into Portuguese.
- Şiir İspanyolca yazılmış ve sonra Portekizceye çevrilmiş.
- Tomorrow, we are to recite a poem at school.
- Yarın okulda bir şiir okuyacağız.
- She told him that she had written that poem two years ago.
- Ona bu şiiri iki yıl önce yazdığını söyledi.
- Because I heard it so often, I can now recite the poem by heart.
- Çok sık duyduğum için artık şiiri ezbere okuyabiliyorum.
- I wrote a poem in memory of my dad.
- Babamın anısına bir şiir yazdım.
- He asked me to read 5 poems.
- O 5 şiir okumamı istedi.
- The students were told to learn the poem by heart.
- Öğrencilere şiiri ezbere öğrenmeleri söylendi.
- A Haiku is a very short poem.
- Haiku çok kısa bir şiirdir.
- That's a great poem.
- Bu harika bir şiir.
- People of all ages like his poems and stories.
- Her yaştan insan onun şiirlerini ve öykülerini sever.
- I'll read you the poem I wrote just now.
- Sana az önce yazdığım şiiri okuyacağım.
- The sea's waves have made me hear her poem.
- Denizin dalgaları bana onu şiirini dinletti.
- We have to learn the whole poem by heart.
- Bütün şiiri ezbere öğrenmeliyiz.
- This is an epic poem.
- Bu destansı bir şiirdir.
- He can't seem to understand that poem.
- O şiiri anlayamıyor gibi görünüyor.
- Did Mary hear Tom recite the poem?
- Mary Tom'un şiiri okuduğunu duydu mu?
- This is her first Finnish poem collection.
- Bu onun ilk Fince şiir koleksiyonu.
- She told him that she had written that poem two years ago.
- Bu şiiri iki yıl önce yazdığını söyledi ona.
- A haiku is one type of poem.
- Haiku bir şiir türüdür.
- Have you ever read any Tennyson poems?
- Hiç Tennyson şiiri okudun mu?
- I translated the poem as well as I could.
- Şiiri elimden geldiğince iyi çevirdim.
- I learned many of Takuboku's poems by heart.
- Takuboku'nun birçok şiirini ezberledim.
- Tom memorized the entire poem.
- Tom bütün şiiri ezberledi.
- Who's that poem by?
- Bu şiir kimin?
- Tom read the poem he wrote to Mary.
- Tom, Mary'ye yazdığı şiiri okudu.
- He was able to memorize that poem when he was five years old.
- O şiiri beş yaşındayken ezberleyebilmişti.
- During these years he wrote immortal poems.
- Bu yıllarda ölümsüz şiirler yazdı.
- I read the poem for my family.
- Şiiri ailem için okudum.
- She had no difficulty in learning the poem by heart.
- Şiiri ezbere öğrenmekte hiç zorlanmadı.
- It took me an hour to memorise the poem.
- Şiiri ezberlemem bir saatimi aldı.
- We had to learn the poem by heart.
- Şiiri ezberlemek zorundaydık.
- Tom was able to recite the whole poem by heart.
- Tom bütün şiiri ezbere okuyabiliyordu.
- Can you remember the first poem you ever wrote?
- Yazdığınız ilk şiiri hatırlıyor musunuz?
- People of all ages like his poems and stories.
- Her yaştan insan onun şiirlerini ve hikayelerini sever.
- Tom showed me the poems that he'd written when he was a teenager.
- Tom bir ergenken yazdığı şiirleri bana gösterdi.
- Everyone in the class has to learn the poem by heart.
- Sınıftaki herkes şiiri ezbere öğrenmek zorunda.
- The teacher compared my poem with one of his.
- Öğretmen benim şiirimi onunkilerden biri ile karşılaştırdı.
- Tom wrote Mary a poem.
- Tom, Mary'ye bir şiir yazdı.
- He learned that poem by heart when he was five years old.
- O beş yaşındayken o şiiri ezbere öğrendi.
- What's your favorite poem?
- En sevdiğin şiir nedir?
- The author wrote some beautiful poems in the beginning of his book.
- Yazar, kitabının başında bazı güzel şiirler yazdı.
- I don’t understand this poem.
- Bu şiiri anlamıyorum.
- He likes to write poems and song lyrics.
- Şiir ve şarkı sözü yazmayı sever.
- Let's learn this poem by heart.
- Bu şiiri ezberleyelim.
- She was absorbed in writing a poem.
- Bir şiir yazmaya daldı.
- Her Berber poems are inspirational.
- Berberice şiirleri çok güzel.
- He read the poem with a loud voice.
- Şiiri yüksek sesle okudu.
- He read the poem in a monotone.
- Şiiri monoton bir sesle okudu.
- She must have been very young when she wrote this poem.
- Bu şiiri yazdığında çok genç olmalı.
- Who was this poem written by?
- Bu şiir kim tarafından yazıldı?
- Translating poems is often difficult.
- Şiir çevirisi yapmak çoğu zaman zordur.
- This poem was written by a nameless poet.
- Bu şiir isimsiz bir şair tarafından yazıldı.
- Our teacher had us learn the poem by heart.
- Öğretmenimiz bize şiiri ezberletti.
- She taught me how to write a poem.
- Bana nasıl şiir yazılacağını öğretti.
- Who's that poem by?
- Bu şiir kime ait?
- It took me an hour to memorise the poem.
- Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.
- She rewrote the poem.
- Şiiri yeniden yazdı.
- The poem was written in Spanish and then translated into Portuguese.
- Şiir İspanyolca yazıldı ve daha sonra Portekizceye çevrildi.
- Have you learned the poem by heart?
- Şiiri ezberledin mi?
- I translated the poem the best I could.
- Şiiri elimden geldiğince iyi çevirdim.
- This poem was written last night.
- Bu şiir dün gece yazıldı.
- It took me an hour to learn the poem by heart.
- Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.
- She must have been very young when she wrote this poem.
- O, bu şiiri yazdığında çok genç olmalı.
- It is difficult to translate a poem into another language.
- Bir şiiri diğer bir dile çevirmek zordur.
- I memorized the poem.
- Şiiri ezberledim.
- Who's that poem by?
- Kim yazmış bu şiiri?
- This poem was written by him last night.
- Bu şiir dün gece onun tarafından yazıldı.
- He learned the poem by heart.
- Şiiri ezberledi.
- I have to memorize this poem.
- Bu şiiri ezberlemek zorundayım.
- The students learned many poems by heart.
- Öğrenciler birçok şiiri ezberledi.
- It's difficult to translate a poem written in a foreign language.
- Yabancı bir dilde yazılmış bir şiiri çevirmek zordur.
- Will Mary hear Tom recite the poem?
- Mary Tom'un şiiri okuduğunu duyacak mı?
- He taught me how to write a poem.
- Bana nasıl şiir yazılacağını öğretti.
- His poems are difficult to understand.
- Şiirlerini anlamak zor.
- How do you like these poems?
- Bu şiirler hakkında ne düşünüyorsun?
- You can not appreciate the poem until you have read it many times.
- Birçok kez okumadan şiirin değerini anlayamazsınız.
- Tom reread the poem.
- Tom şiiri yeniden okudu.
- He was learning a poem.
- Bir şiir öğreniyordu.
- He memorized that poem when he was five years old.
- O şiiri beş yaşındayken ezberlemişti.
- The meaning of this poem is ambiguous.
- Bu şiirin anlamı muğlak.
- The poem was written by a girl.
- Şiir bir kız tarafından yazıldı.
- Who wrote these poems?
- Bu şiirleri kim yazdı?
- Whether Shakespeare wrote this poem or not will probably remain a mystery.
- Bu şiiri Shakespeare'in yazıp yazmadığı muhtemelen bir sır olarak kalacak.
- Tom read the poem out loud.
- Tom şiiri yüksek sesle okudu.
- I can't quite get the meaning of this poem.
- Bu şiirin anlamını tam olarak kavrayamadım.
- I wrote another poem this morning.
- Bu sabah bir şiir daha yazdım.
- It took me an hour to memorize the poem.
- Şiiri ezberlemem bir saatimi aldı.
Show More (269)
|
