|
- There are no Israeli soldiers there, no Palestinian policemen, no gun shots.
- Orada İsrail askerleri yok, Filistinli polisler yok, silah sesleri yok.
- The new plans for Europol are even more repellent than policemen are in any case required to be.
- Europol için hazırlanan yeni planlar, polislerin her halükarda olması gerekenden daha da itici.
- There are no Israeli soldiers there, no Palestinian policemen, no gun shots.
- Orada İsrail askeri yok, Filistin polisi yok, silah sesi yok.
- The only people standing in front of the building are policemen.
- Binanın önünde duran tek insanlar polisler.
- Sami was escorted out by two policemen.
- Sami iki polis tarafından dışarı çıkarıldı.
- Both policemen were killed.
- Her iki polis öldürüldü.
- New York City policemen wear dark blue uniforms.
- New York şehri polisleri koyu mavi üniforma giyerler.
- Not all policemen are brave.
- Tüm polisler cesur değildir.
- New York City policemen wear dark blue uniforms.
- New York City polisleri koyu mavi üniforma giyer.
- The other policemen began shooting at the crowd.
- Diğer polisler kalabalığa ateş etmeye başladı.
- Policemen aren't permitted to drink on duty.
- Polislerin görev başında içki içmesine izin verilmez.
- There were ten policemen at the scene.
- Olay yerinde on polis vardı.
- The rioters beat many policemen to death.
- İsyancılar birçok polisi öldüresiye dövdüler.
- Not all policemen are brave.
- Bütün polisler cesur olmuyor.
- Ten policemen were assigned to patrol that area.
- O bölgede devriye gezmek için on polis görevlendirildi.
- There were policemen everywhere.
- Her yerde polisler vardı.
- Seven policemen were killed.
- Yedi polis öldürüldü.
- Some of my best friends are policemen.
- En iyi arkadaşlarımdan bazıları polis.
- Tom walked past the three policemen who were standing on the corner.
- Tom köşede duran üç polisin yanından geçti.
- Policemen aren't allowed to drink on duty.
- Polislerin görev başında içki içmesi yasaktır.
- Both policemen were killed.
- İki polis öldürüldü.
- The robber stood surrounded by ten policemen.
- Hırsızın etrafı on polis tarafından sarılmıştı.
- The rioters beat many policemen to death.
- İsyancılar birçok polisi öldüresiye dövdü.
- Policemen aren't allowed to drink on duty.
- Polislerin görev başında içki içmesine izin verilmez.
- The robber stood surrounded by ten policemen.
- Soyguncu on tane polis tarafından kuşatılmış durumdaydı.
- I know how you feel about policemen.
- Polisler hakkında ne hissettiğini biliyorum.
- An important function of policemen is to catch thieves.
- Polislerin önemli bir görevi de hırsızları yakalamaktır.
- Sami was escorted out by two policemen.
- Sami'ye iki polis tarafından eşlik edildi.
- I hate policemen like him.
- Onun gibi polislerden nefret ediyorum.
- I hate policemen like him.
- Onun gibi polislerden nefret ederim.
Show More (27)
|