| 1 |
reception |
resepsiyon |
n. |
|
- I was at the reception.
- Resepsiyondaydım.
- Sami greeted visitors at the reception.
- Sami resepsiyonda ziyaretçileri karşılıyordu.
- I didn't want to go to the reception.
- Resepsiyona gitmek istemedim.
- I managed to convince Dad that we organize the reception at home.
- Resepsiyonu evde düzenlememiz için babamı ikna etmeyi başardım.
- Sami greeted visitors at the reception.
- Sami ziyaretçileri resepsiyonda karşıladı.
- It looks like there's no reception in this room.
- Bu odada resepsiyon yok gibi görünüyor.
- I'd prefer to have a reception in my house.
- Evimde bir resepsiyon olmasını tercih ederim.
- The reception room is empty.
- Resepsiyon odası boş.
- When she arrived, I wasn't in reception.
- O geldiğinde resepsiyonda değildim.
- When she arrived, I wasn't in reception.
- O geldiğinde ben resepsiyonda değildim.
- So, how was this reception?
- Peki, bu resepsiyon nasıldı?
- There was a big reception after the wedding.
- Düğünden sonra büyük bir resepsiyon vardı.
- How was the reception?
- Resepsiyon nasıldı?
- You have a visitor in reception.
- Resepsiyonda bir ziyaretçiniz var.
- So, how was this reception?
- Resepsiyon nasıldı?
- Old friends were invited to the reception.
- Eski arkadaşlar resepsiyona davet edildi.
- He circulated from table to table at the reception.
- Resepsiyonda masadan masaya dolaştı.
- There was a cheese and wine reception.
- Bir peynir ve şarap resepsiyonu vardı.
- See you at the reception.
- Resepsiyonda görüşürüz.
Show More (16)
|
| 2 |
reception |
kabul |
n. |
|
- For how much longer must they continue to be transformed into reception camps for floods of illegal immigrants?
- Yasadışı göçmen akınları için kabul kamplarına dönüştürülmeye daha ne kadar devam edilecek?
- My fifth point is that we must also guarantee high-quality reception facilities.
- Beşinci husus ise, kabul tesislerinin yüksek kalitede oluşunu garanti etmemiz gerektiğidir.
- Furthermore, they will ensure that the conditions for reception are subject to appropriate monitoring and control.
- Ayrıca, kabul koşullarının uygun izleme ve kontrole tabi olmasını sağlayacaklardır.
- My fifth point is that we must also guarantee high-quality reception facilities.
- Beşinci olarak belirtmek istediğim husus, yüksek kalitede kabul olanaklarını da garanti altına almamız gerektiğidir.
- We have submitted proposals on prevention, reception of victims and legislation.
- Önleme, mağdurların kabulü ve mevzuat konularında teklifler sunduk.
- These rules cover reception and detention facilities, the content of refugee status and the application process.
- Bu kurallar kabul ve gözaltı tesislerini, mülteci statüsünün içeriğini ve başvuru sürecini kapsamaktadır.
- I believe that the Commission's proposal on minimum standards for the reception of refugees is very significant.
- Komisyon'un mültecilerin kabulüne ilişkin asgari standartlar konusundaki teklifinin çok önemli olduğuna inanıyorum.
Show More (4)
|
| 3 |
reception |
karşılama |
n. |
|
- The Arab countries gave the proposal a positive reception.
- Arap ülkeleri öneriyi olumlu karşıladı.
- She gave her guests a hearty reception.
- Misafirlerine içten bir karşılama yaptı.
- We got a hostile reception from the villagers.
- Köylüler tarafından düşmanca karşılandık.
- Tom was given a warm reception.
- Tom sıcak bir şekilde karşılandı.
- He is displeased with their way of reception.
- Onların karşılama şeklinden hoşnut değil.
Show More (2)
|
| 4 |
reception |
tepki |
n. |
|
- His new book met with a favorable reception.
- Yeni kitabı olumlu tepkiler aldı.
Show More (-2)
|
