|
- Are you sure your diploma is recognized in Europe?
- Diplomanızın Avrupa'da tanındığından emin misiniz?
- Sorry, I couldn't recognize you with the hat and glasses.
- Kusura bakmayın, şapka ve gözlükle sizi tanıyamadım.
- He stated that the Palestinians should recognize Israel as the Jewish national state with an undivided Jerusalem.
- Filistinlilerin İsrail'i bölünmemiş bir Kudüs'e sahip Yahudi ulusal devleti olarak tanımaları gerektiğini belirtti.
- Two years after his death, France officially recognized his system.
- Ölümünden iki yıl sonra Fransa onun sistemini resmi olarak tanıdı.
- I recognize this flash drive from the water damage.
- Bu flaş belleği su hasarından tanıyorum.
- He stated that the Palestinians should recognize Israel as the Jewish national state with an undivided Jerusalem.
- Filistinlilerin İsrail'i bölünmez bir Kudüs'e sahip Yahudi ulus devleti olarak tanımaları gerektiğini belirtti.
- Instead, they recognized a gentleman no one knew as president.
- Bunun yerine kimsenin tanımadığı bir beyefendiyi başkan olarak tanıdılar.
- I recognized some of the tunes that Tom played.
- Tom'un çaldığı melodilerden bazılarını tanıdım.
- Nobody will recognize you.
- Hiç kimse seni tanımayacak.
- Maybe they'll recognize me.
- Belki beni tanırlar.
- I didn't recognize the tune.
- Ben melodiyi tanımadım.
- I recognized Tom as soon as he walked into the room.
- Tom'u odaya girer girmez tanıdım.
- Already 109 states have recognized the independence of Kosovo.
- Şimdiden 109 tane devlet Kosova'nın bağımsızlığını tanıdı.
- Layla recognized Sami's face.
- Leyla, Sami'nin yüzünü tanıdı.
- I don't recognize the sound.
- Sesi tanımıyorum.
- Tom had changed so much that I didn't recognize him.
- Tom o kadar çok değişmiş ki onu tanımadım.
- Sami didn't recognize Layla.
- Sami, Layla'yı tanımıyordu.
- Tom instantly recognized Mary.
- Tom, Mary'yi hemen tanıdı.
- We recognized Tom.
- Tom'u tanıdık.
- I can't believe you didn't recognize me!
- Beni tanımadığına inanamıyorum.
- Did you recognize Tom at first?
- Tom'u başta tanıyabildin mi?
- I thought you would recognize Tom.
- sizin Tom'u tanıyacağınızı düşündüm.
- I don't recognize him.
- Ben onu tanımam.
- Of course, recognizing our common humanity is only the beginning of our task.
- Elbette, ortak insanlığımızı tanımak görevimizin yalnızca başlangıcıdır.
- I recognized my friends.
- Arkadaşlarımı tanıdım.
- Tom didn't seem to recognize me.
- Tom beni tanıyor gibi görünmüyordu.
- Don't you recognize me?
- Beni tanımadınız mı?
- I recognized Tom immediately.
- Tom'u hemen tanıdım.
- I wonder if she will recognize me after all those years.
- Bunca yıldan sonra beni tanıyacak mı merak ediyorum.
- I hardly recognized them.
- Onları güçlükle tanıdım.
- I didn't recognize you from last night.
- Seni dün geceden tanıyamadım.
- Do you recognize it?
- Onu tanıyor musun?
- Does anybody recognize him?
- Onu tanıyan var mı?
- Do you recognize this handwriting?
- Bu el yazısını tanıyor musun?
- Tom didn't even recognize me.
- Tom beni tanımadı bile.
- Poland was one of the first countries to recognize the Republic of Turkey.
- Polonya, Türkiye Cumhuriyeti'ni ilk tanıyan ülkelerden biri oldu.
- Having met the girl before, I recognized her at once.
- Kızla daha önce tanıştığım için onu hemen tanıdım.
- Do you recognize this?
- Bunu tanıyor musun?
- We recognized him.
- Onu tanıdık.
- I didn't even recognize Tom.
- Tom'u tanımadım bile.
- I recognized you as soon as I saw you.
- Seni görür görmez tanıdım.
- I recognized her at first sight.
- Onu ilk görüşte tanıdım.
- Tom and Mary recognized each other.
- Tom ve Mary birbirlerini tanıdılar.
- He wasn't recognized as a great writer until after his death.
- O, ölümünden sonrasına kadar büyük bir yazar olarak tanınmadı.
- Tom recognized Mary instantly.
- Tom, Mary'yi hemen tanıdı.
- You've changed so much that I can hardly recognize you.
- O kadar değişmişsin ki seni tanımakta zorlanıyorum.
- Since I had met him once before, I recognized him right away.
- Onunla daha önce bir kez karşılaştığım için onu hemen tanıdım.
- Don't you recognize them?
- Onları tanımadın mı?
- I recognized him immediately.
- Hemen tanıdım onu.
- I thought that you'd recognize Tom.
- sizin Tom'u tanıyacağınızı düşündüm.
- Tom and Mary instantly recognized one another.
- Tom ve Mary anında birbirlerini tanıdılar.
- I hardly recognized them.
- Onları zor tanıdım.
- She didn't recognize me.
- Beni tanımadı.
- Tom recognized Mary's glasses.
- Tom, Mary'nin gözlüklerini tanıdı.
- I'm pretty sure nobody's going to be able to recognize you.
- Hiç kimsenin seni tanıyamayacağından oldukça eminim.
- Nobody recognized you.
- Kimse seni tanımadı.
- I wouldn't have recognized Tom if he hadn't been with Mary.
- Mary ile birlikte olmasaydı Tom'u tanıyamazdım.
- I didn't recognize you.
- Seni tanımadım.
- Did you recognize that man's voice?
- O adamın sesini tanıdın mı?
- Tom seemed to have recognized you.
- Tom seni tanımış gibi görünüyordu.
- I was surprised that she recognized me right away.
- Beni hemen tanımasına şaşırdım.
- Do you think you would recognize Tom?
- Sence Tom'u tanıyabilir misin?
- I'd recognize Tom's voice anywhere.
- Tom'un sesini nerede olsa tanırım.
- Tom didn't recognize any of us.
- Tom herhangi birimizi tanımadı.
- Tom instantly recognized Mary.
- Tom anında Mary'yi tanıdı.
- I don't recognize anyone.
- Ben kimseyi tanımıyorum.
- Fadil barely recognized Dania.
- Fadıl, Dania'yı zorlukla tanıdı.
- I don't recognize any of these men.
- Bu adamların hiçbirini tanımam.
- I thought you recognized Tom.
- Tom'u tanıdığını düşündüm.
- You wouldn't recognize Tom anymore.
- Tom'u artık tanıyamazsın.
- I thought I recognized them.
- Onları tanıdığımı düşündüm.
- I should've recognized you.
- Seni tanımalıydım.
- I recognized your voice right away.
- Sesinizi anında tanıdım.
- Tom didn't recognize Mary right away.
- Tom, Mary'yi hemen tanıyamadı.
- Tom barely recognized Mary.
- Tom Mary'yi zar zor tanıdı.
- I didn't recognize it at first.
- İlk başta onu tanımadım.
- You recognize this, don't you?
- Bunu tanıdın, değil mi?
- Do you recognize any of those men?
- Bu adamlardan herhangi birini tanıyor musun?
- Tom doesn't seem to recognize Mary.
- Tom Mary'yi tanımıyor gibi görünüyor.
- I didn't recognize you at first.
- İlk başta seni tanıyamadım.
- Fadil recognized Dania and called the police.
- Fadıl, Dania'yı tanıdı ve polisi aradı.
- Tom and I recognized each other.
- Tom'la birbirimizi tanıdık.
- Chris recognized the boy from his math class and became very jealous.
- Chris çocuğu matematik sınıfından tanıdı ve çok kıskandı.
- You'll recognize Tom.
- Tom'u tanıyacaksın.
- You wouldn't recognize Tom anymore.
- Artık Tom'u tanıyamazsın.
- Do you recognize anything?
- Bir şey tanıyor musun?
- Do you recognize that man?
- O adamı tanıyor musun?
- I thought you recognized us.
- Bizi tanıdığınızı sanmıştım.
- Sami doesn't think Layla recognized him.
- Sami, Layla'nın onu tanıdığını sanmıyor.
- I'm sorry, I didn't recognize you.
- Üzgünüm, seni tanıyamadım.
- I can't believe you didn't recognize me!
- Beni tanımadığına inanamıyorum!
- I don't recognize your despotic authority.
- Sizin despotik otoritenizi tanımıyorum.
- A prophet is not recognized in his own land.
- Bir peygamber kendi toprağında tanınmaz.
- Even though Bob was in disguise, I recognized him as soon as I saw him.
- Bob kılık değiştirmiş olsa da onu görür görmez tanıdım.
- Don't you recognize that man?
- Şu adamı tanımıyor musun?
- Do you recognize any of this jewelry?
- Bu mücevherlerden herhangi birini tanıyor musun?
- Tom recognized Mary's glasses.
- Tom Mary'nin bardaklarını tanıdı.
- I recognized Mary the moment I saw her.
- Görür görmez Mary'yi tanıdım.
- We didn't recognize each other.
- Birbirimizi tanımadık.
- Tom didn't recognize Mary's dog.
- Tom, Mary'nin köpeğini tanımadı.
- I thought that I recognized Tom.
- Tom'u tanıdığımı sanmıştım.
- We soon recognized each other, although we had not met for years.
- Yıllardır görüşmemiş olsak da kısa sürede birbirimizi tanıdık.
- I recognize you.
- Seni tanıyorum.
- Tom didn't recognize the number.
- Tom numarayı tanımadı.
- You recognize him, don't you?
- Onu tanırsın, değil mi?
- Layla recognized Sami's face.
- Layla, Sami'nin yüzünü tanıdı.
- I recognized Tom by voice.
- Tom'u sesinden tanıdım.
- Tom didn't seem to recognize Mary.
- Tom Mary'yi tanımıyor gibiydi.
- Do you recognize that person?
- Bu kişiyi tanıyor musun?
- If I saw Anca, I would probably not recognize her.
- Eğer Anca'yı görseydim, muhtemelen onu tanıyamazdım.
- Having met him before, I recognized him at once.
- Onunla önceden tanışmış olduğum için onu hemen tanıdım.
- With the wig, the mustache and the glasses, nobody recognizes me.
- Peruk, bıyık ve gözlükle kimse beni tanımıyor.
- He was very tall, so I recognized him at once.
- Çok uzun boyluydu, bu yüzden onu hemen tanıdım.
- I recognized your voice right away.
- Sesini hemen tanıdım.
- I thought you recognized me.
- Beni tanıdığını düşündüm.
- I couldn't recognize him at first.
- Ben onu ilk başta tanıyamadım.
- You'll recognize her.
- Onu tanıyacaksın.
- I hardly recognized her.
- Onun zar zor tanıdım.
- He recognized me right away.
- O beni hemen tanıdı.
- He didn't recognize me.
- O beni tanımadı.
- Having seen him before, I recognized him at once.
- Onu daha önce gördüğüm için onu hemen tanıdım.
- I thought I recognized this place.
- Bu yeri tanıdığımı düşündüm.
- Don't you recognize my voice?
- Sesimi tanımıyor musun?
- Tom didn't recognize me.
- Tom beni tanımadı.
- Tom and I recognized each other.
- Tom ve ben birbirimizi tanıdık.
- I'm not sure that Tom would recognize me.
- Tom'un beni tanıyacağından emin değilim.
- Tom didn't recognize Mary.
- Tom Mary'yi tanımadı.
- I thought that you would recognize Tom.
- Sizin Tom'u tanıyacağınızı düşündüm.
- We recognized them.
- Biz onları tanıdık.
- I hardly recognized them.
- Onları zar zor tanıdım.
- The strangest part is that no one recognizes me.
- En tuhafı da kimsenin beni tanımaması.
- I recognized Tom at once by his voice.
- Ben Tom'u sesinden hemen tanıdım.
- Don't you recognize it?
- Tanımadın mı?
- Do you recognize this handwriting?
- Bu el yazısını tanıyor musunuz?
- I thought I recognized Tom.
- Tom'u tanıdığımı düşündüm.
- I recognized the name.
- İsmi tanıdım.
- Tom had changed so much that I didn't even recognize him.
- Tom o kadar değişmişti ki onu tanıyamadım bile.
- Dan instantly recognized Linda.
- Dan Linda'yı hemen tanıdı.
- Tom pretended that he didn't recognize Mary.
- Tom Mary'yi tanımıyormuş gibi davrandı.
- Tom recognized Mary the minute he saw her.
- Tom, Mary'yi görür görmez tanıdı.
- Tom barely recognized Mary.
- Tom, Mary'yi güçlükle tanıdı.
- Tom shaved off his beard and dyed his hair blonde, hoping people wouldn't recognize him.
- Tom insanların onu tanımayacağını umarak, sakalını kesti ve saçını sarıya boyadı.
- I only recognized three names on the list.
- Listedeki sadece üç ismi tanıyordum.
- Tom recognized Mary immediately.
- Tom Mary'yi derhal tanıdı.
- Sami recognized Layla's tattoo.
- Sami, Layla'nın dövmesini tanıdı.
- I don't think Tom and Mary recognized each other.
- Tom ve Mary'nin birbirlerini tanıdıklarını sanmıyorum.
- You seem to recognize me.
- Beni tanımış gibi görünüyorsun.
- I'm pretty sure no one's going to recognize you.
- Hiç kimsenin seni tanımayacağından eminim.
- He wasn't recognized as a great writer until after his death.
- Ölümünden sonraya kadar büyük bir yazar olarak tanınmadı.
- Tom didn't see anyone he recognized.
- Tom tanıdığı birini görmedi.
- I should've recognized it.
- Onu tanımam gerekirdi.
- I thought I recognized this car.
- Bu arabayı tanıdığımı sanmıştım.
- I couldn't recognize him at first.
- İlk başta onu tanıyamadım.
- I thought I recognized your car.
- Arabanı tanıdığımı sanıyordum.
- They recognized each other.
- Birbirlerini tanıdılar.
- I recognized him at a glance.
- Onu bir bakışta tanıdım.
- I thought Tom wouldn't recognize Mary.
- Tom'un Mary'yi tanıyamayacağını düşündüm.
- I thought you recognized her.
- Onu tanıdığını sandım.
- I've never met him, but I recognize him.
- Onunla hiç tanışmadım ama onu tanırım.
- You'll hardly recognize Tom the next time you see him.
- Bir dahaki sefere Tom'u gördüğünde onu zor tanıyacaksın.
- You probably wouldn't even recognize Tom if you saw him now.
- Tom'u şimdi görsen muhtemelen tanıyamazsın bile.
- Tom didn't recognize Mary at first.
- Tom ilk başta Mary'yi tanımadı.
- I think Tom recognized me.
- Tom'un beni tanıdığını düşünüyorum.
- Having seen him in the picture, I recognized him at once.
- Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.
- Do you recognize that man?
- Bu adamı tanıdın mı?
- I recognized some of the tunes that Tom played.
- Tom'un çaldığı bazı şarkıları tanıdım.
- Tom might recognize Mary.
- Tom, Mary'yi tanıyabilir.
- I think the reason Tom didn't recognize me was because I had a beard the last time he saw me.
- Sanırım Tom'un beni tanımamasının nedeni beni son gördüğünde sakalımın olmasıydı.
- I thought you would recognize Tom.
- Tom'u tanırsın diye düşündüm.
- Tom recognized Mary's dog.
- Tom, Mary'nin köpeğini tanıdı.
- Tom told the police detective that he didn't recognize the man in the photo.
- Tom, polis dedektifine fotoğraftaki adamı tanıyamadığını söyledi.
- I should've recognized Tom.
- Tom'u tanımalıydım.
- Do you recognize my voice?
- Sesimi tanıyor musun?
- Would they recognize you?
- Seni tanırlar mı?
- Tom didn't recognize Mary's parents.
- Tom, Mary'nin ailesini tanımadı.
- I didn't recognize the tune.
- Melodiyi tanıyamadım.
- Sami didn't recognize Layla's voice at all.
- Sami, Leyla'nın sesini hiç tanımıyordu.
- I recognized Tom right away.
- Tom'u derhal tanıdım.
- Tom didn't recognize Mary.
- Tom, Mary'yi tanımadı.
- Sami recognized one of the thugs who assaulted Layla.
- Sami, Layla'ya saldıran haydutlardan birini tanıdı.
- Did you recognize Tom?
- Tom'u tanıdın mı?
- I recognized her by her fiery red hair.
- Onu kızıl saçlarından tanıdım.
- I didn't recognize Tom.
- Tom'u tanıyamadım.
- Do you still recognize me?
- Beni hâlâ tanıyor musun?
- Sami didn't recognize Layla's voice at all.
- Sami Layla'nın sesini hiç tanıyamadı.
- You recognize her, don't you?
- Onu tanıdın, değil mi?
- You've changed so much that I can hardly recognize you.
- O kadar değişmişsin ki seni zar zor tanıyabiliyorum.
- I recognized Mr Jones at first glance.
- İlk bakışta Bay Jones'u tanıdım.
- Tom almost didn't recognize Mary.
- Tom neredeyse Mary'yi tanıyamıyordu.
- Don't you recognize him?
- Onu tanımıyor musunuz?
- I thought that you would recognize Tom.
- Tom'u tanırsın diye düşündüm.
- Don't you recognize me?
- Beni tanımıyor musun?
- I almost didn't recognize Tom.
- Neredeyse Tom'u tanıyamıyordum.
- I've never met her, but I recognize her.
- Onunla hiç tanışmadım ama onu tanıyorum.
- I recognized Mary the moment I saw her.
- Mary'yi gördüğüm anda tanıdım.
- Tom recognized Mary right away.
- Tom Mary'yi hemen tanıdı.
- Do you recognize the handwriting on these two sheets?
- Bu iki sayfadaki el yazısını tanıyor musunuz?
- I recognize you.
- Seni tanıdım.
- Do you recognize the man in this picture?
- Bu resimdeki adamı tanıyor musun?
- Tom recognized Mary as soon as he saw her.
- Tom, görür görmez Mary'yi tanıdı.
- I didn't recognize Tom the last time I saw him.
- Tom'u son gördüğümde tanıyamamıştım.
- They recognized Tom.
- Tom'u tanıdılar.
- Tom seemed to have recognized me.
- Tom beni tanımış gibiydi.
- They recognized the new government.
- Yeni hükümeti tanıdılar.
- Don't you recognize them?
- Onları tanımıyor musunuz?
- Do you recognize them?
- Onları tanıyor musun?
- Tom recognized Mary's handwriting.
- Tom Mary'nin el yazısını tanıdı.
- I recognized him right away.
- Onu hemen tanıdım.
- We recognized him.
- Biz onu tanıdık.
- Do you recognize this key?
- Bu anahtarı tanıyor musun?
- I thought he wouldn't recognize her.
- Onun onu tanımayacağını düşündüm.
- No one will recognize her in this mask.
- Hiç kimse onu bu maskeyle tanımaz.
- Tom and I didn't recognize each other.
- Tom ve ben birbirimizi tanımadık.
- Don't you recognize that guy?
- Şu herifi tanımıyor musun?
- Tom seemed to recognize Mary.
- Tom, Mary'yi tanıyor gibiydi.
- Dan instantly recognized Linda.
- Dan, Linda'yı hemen tanıdı.
- Tom recognized me right away.
- Tom beni hemen tanıdı.
- I recognized Tom's car.
- Tom'un arabasını tanıdım.
- Nobody will recognize you.
- Kimse seni tanımayacak.
- Tom didn't see anyone he recognized.
- Tom tanıdığı kimseyi görmedi.
- I recognized Tom's voice.
- Tom'un sesini tanıdım.
- Several guys that I recognized from school were standing in front of the library.
- Okuldan tanıdığım birkaç kişi kütüphanenin önünde duruyordu.
- Many in the theater recognized him.
- Tiyatrodaki birçok kişi onu tanıdı.
- I thought I recognized you.
- Seni tanıdığımı düşündüm.
- Layla recognized Sami.
- Leyla, Sami'yi tanıdı.
- Did you recognize them?
- Onları tanıdın mı?
- I recognized Tom the moment I saw him.
- Tom'u gördüğüm anda tanıdım.
- Dan didn't even recognize Linda.
- Dan, Linda'yı bile tanımadı.
- Tom was so drunk that he didn't even recognize me.
- Tom o kadar sarhoştu ki beni tanımıyordu bile.
- I thought you recognized him.
- Onu tanıdığını düşündüm.
- I don't recognize this handwriting.
- Bu el yazısını tanıyamadım.
- Do you recognize that girl?
- Bu kızı tanıdın mı?
- I didn't recognize Tom.
- Ben Tom'u tanımadım.
- Tom recognized the old man, but didn't know his name.
- Tom yaşlı adamı tanıdı fakat onun adını bilmiyordu.
- I recognized her.
- Ben onu tanıdım.
- I should've recognized her.
- Onu tanımalıydım.
- Tom described Mary quite well, so it was easy to recognize her when I saw her.
- Tom, Mary'yi çok iyi tarif etti, bu yüzden onu gördüğümde tanımak kolay oldu.
- Since I had met him once before, I recognized him right away.
- Daha önce bir zamanlar onunla karşılaştığım için, onu derhal tanıdım.
- Tom didn't recognize her.
- Tom onu tanımadı.
- I recognized him at a glance.
- Bir bakışta onu tanıdım.
- Tom immediately recognized Mary.
- Tom Mary'yi hemen tanıdı.
- I recognized him at once.
- Onu hemen tanıdım.
- Tom shaved off his beard and dyed his hair blonde, hoping people wouldn't recognize him.
- Tom sakalını kesti ve insanların onu tanımamasını umarak saçını sarıya boyadı.
- I'm sure Tom will recognize Mary.
- Tom'un Mary'yi tanıyacağından eminim.
- I thought you wouldn't recognize me.
- Beni tanımayacağını düşündüm.
- I thought I recognized this car.
- Bu arabayı tanıdığımı düşündüm.
- Tom didn't think that anyone would recognize him.
- Tom kimsenin onu tanıyacağını düşünmedi.
- I thought you recognized me.
- Beni tanıdığını sanmıştım.
- I recognized him immediately since we had previously met.
- Daha önce tanıştığımız için onu hemen tanıdım.
- Do you recognize these?
- Bunları tanıdın mı?
- Tom immediately recognized me.
- Tom beni hemen tanıdı.
- She recognized the brooch as the one she had lost a few months before.
- O birkaç ay önce kaybettiği broşu tanıdı.
- Don't you recognize her?
- Onu tanımıyor musunuz?
- We recognized you.
- Biz seni tanıdık.
- You seem to recognize me.
- Beni tanıyor gibisin.
- I didn't recognize Tom's parents.
- Tom'un anne-babasını tanımadım.
- He wore a mask so no one would recognize him.
- O, hiç kimse onu tanımasın diye bir maske taktı.
- They recognized him.
- Onu tanıdılar.
- I didn't recognize him at first.
- İlk başta onu tanıyamadım.
- I hardly recognized you.
- Seni zorlukla tanıdım.
- Tom didn't seem to recognize Mary.
- Tom, Mary'yi tanıyamamış gibiydi.
- Although Bob was in disguise, I recognized him at a glance.
- Bob'un kılık değiştirmiş olmasına rağmen, onu bir bakışta tanıdım.
- Do you recognize that person?
- O kişiyi tanıyor musun?
- I recognized Jane at once by her voice.
- Jane'i sesinden hemen tanıdım.
- I thought you recognized him.
- Onu tanıdığını sandım.
- I should've recognized them.
- Onları tanımalıydım.
- You recognize him, don't you?
- Onu tanıdın, değil mi?
- Tom won't recognize you.
- Tom seni tanımayacak.
- I immediately recognized them and so did Tom.
- Onları hemen tanıdım, Tom da öyle.
- Chris recognized the boy from his math class and became very jealous.
- Chris matematik sınıfındaki çocuğu tanıdı ve çok kıskandı.
- I don't recognize this handwriting.
- Bu el yazısını tanımıyorum.
- I recognized her by the hat she was wearing.
- Onu taktığı şapkadan tanıdım.
- I didn't recognize Tom's parents.
- Tom'un ailesini tanıyamadım.
- She didn't appear to recognize me.
- Beni tanımış gibi görünmedi.
- Sami doesn't think Layla recognized him.
- Sami, Leyla'nın onu tanıdığını düşünmez.
- Tom didn't recognize his ex-wife.
- Tom eski karısını tanımadı.
- Don't you recognize me?
- Beni tanıyamadın mı?
- Tom recognized Mary and John immediately.
- Tom hemen Mary ve John'u tanıdı.
- I knew I recognized you.
- Seni tanıdığımı biliyordum.
- Mary recognized Tom instantly.
- Mary, Tom'u anında tanıdı.
- Sami recognized Layla.
- Sami, Layla'yı tanıdı.
- Tom didn't recognize his ex-wife.
- Tom eski karısını tanıyamadı.
- I recognized the teacher at once, because I had met him before.
- Öğretmeni hemen tanıdım; çünkü onunla daha önce karşılaşmıştım.
- I didn't recognize Tom's sister.
- Tom'un kız kardeşini tanımadım.
- Tom recognized Mary as soon as he saw her.
- Tom, Mary'yi görür görmez tanıdı.
- I thought that I recognized you.
- Seni tanıdığımı düşündüm.
- I recognized him at once.
- Ben onu derhal tanıdım.
- Are you sure you didn't recognize that guy?
- O adamı tanımadığına emin misin?
- Don't you recognize that man?
- Bu adamı tanımıyor musunuz?
- I don't recognize that bum.
- O serseriyi tanımıyorum.
- Several guys I recognized from school were standing in front of the library.
- Okuldan tanıdığım birkaç herif kütüphanenin önünde duruyordu.
- Tom recognized Mary and John immediately.
- Tom, Mary ve John'u hemen tanıdı.
- I recognized you.
- Seni tanıdım.
- Now I recognize you.
- Artık seni tanıyorum.
- Do you recognize him?
- Onu tanıyor musun?
- I don't recognize him.
- Onu tanımıyorum.
- I recognized him right away.
- Ben de onu hemen tanıdım.
- We will see whether he will recognize me or not.
- Beni tanıyıp tanımayacağını göreceğiz.
- Do you recognize my voice?
- Sesimi tanıdın mı?
- I don't recognize any of these names.
- Bu isimlerden hiç birini tanımıyorum.
- Did you recognize any of those people?
- Şu insanlardan herhangi birini tanıyor musun?
- I thought that I recognized your car.
- Arabanı tanıdığımı düşündüm.
- Do you recognize this T-shirt?
- Bu tişörtü tanıyor musun?
- I recognized the teacher at once, because I had met him before.
- Öğretmeni hemen tanıdım, çünkü onunla önceden tanışmıştım.
- I don't recognize the language they're speaking.
- Onların konuştuğu dili tanımıyorum.
- Tom doesn't seem to recognize Mary.
- Tom Mary'yi tanıyor gibi görünmüyor.
- I saw Tom and could barely recognize him.
- Tom'u gördüm ve onu zar zor tanıyabildim.
- Did you recognize Tom at first?
- Hemen tanıdın mı Tom'u?
- Having seen him before, I recognized him at once.
- Onu daha önce gördüğüm için hemen tanıdım.
- Did people recognize you?
- İnsanlar seni tanıdı mı?
- Are you sure you didn't recognize that guy?
- O adamı tanımadığından emin misin?
- I recognized Tom.
- Tom'u tanıdım.
- Do you recognize them?
- Onları tanıyor musunuz?
- Do you think you might recognize Tom?
- Tom'u tanıyabilir misin?
- She didn't appear to recognize me.
- O beni tanımış gibi görünmüyordu.
- I thought I recognized this place.
- Burayı tanıdığımı sandım.
- I didn't recognize Tom at first.
- Tom'u ilk başta tanıyamadım.
- She didn't recognize me.
- O beni tanımadı.
- I didn't recognize that guy.
- O adamı tanıyamadım.
- I don't recognize your dictatorial rules.
- Diktatörce kurallarınızı tanımıyorum.
- Tom didn't recognize Mary's parents.
- Tom, Mary'nin ailesini tanımıyordu.
- I didn't recognize it at all.
- Onu hiç tanımadım.
- Tom didn't appear to recognize Mary.
- Tom, Mary'yi tanıyor gibi görünmedi.
- I don't recognize any of the people in the picture.
- Resimdeki insanların hiçbirini tanımıyorum.
- Would they recognize you?
- Onlar seni tanır mıydı?
- She recognized him immediately.
- Onu hemen tanıdı.
- Tom recognized the smell.
- Tom kokuyu tanıdı.
- Do you recognize that girl?
- O kızı tanıyor musunuz?
- I thought that you'd recognize Tom.
- Tom'u tanırsın diye düşündüm.
- I'm ignorant, but at least I recognize the limits of my knowledge.
- Cahilim ama en azından bilgimin sınırlarını tanıyorum.
- Fadil barely recognized Dania.
- Fadıl Dania'yı zar zor tanıdı.
- Tom seemed to have recognized me.
- Tom beni tanımış gibi görünüyor.
- Sami recognized Layla from the description that I gave him.
- Sami, Layla'yı ona verdiğim tariften tanıdı.
- Sellers and buyers are anonymous and very hard to recognize.
- Satıcılar ve alıcılar anonimdir ve tanınmaları çok zordur.
- Tom didn't recognize any of us.
- Tom hiçbirimizi tanımadı.
- Tom recognized the sound.
- Tom sesi tanıdı.
- She recognized me right away.
- O beni hemen tanıdı.
- Tom recognized Mary as soon as he saw her.
- Tom Mary'yi görür görmez tanıdı.
- Do you recognize that guy?
- Bu adamı tanıyor musun?
- Tom seems to recognize that guy.
- Tom o adamı tanıyor gibi görünüyor.
- I thought you recognized her.
- Onu tanıdığını düşündüm.
- I recognized Jane at once by her voice.
- Jane'i sesinden derhal tanıdım.
- Do you recognize any of those men?
- Şu adamlardan tanıdığın var mı hiç?
- I recognize that guy.
- O adamı tanıyorum.
- Now I recognize you.
- Şimdi seni tanıdım.
- Tom recognized Mary immediately.
- Tom Mary'yi hemen tanıdı.
- Tom recognized me.
- Tom beni tanıdı.
- You wouldn't have recognized Tom.
- Tom'u tanıyamazdın.
- Did you recognize him?
- Onu tanıdın mı?
- No one else recognized this.
- Bunu başka hiç kimse tanımadı.
- Tom didn't appear to recognize me.
- Tom beni tanıyor gibi görünmüyordu.
- I wonder if she'll recognize me after all these years.
- Bunca yıldan sonra beni tanıyıp tanımayacağını merak ediyorum.
- I recognized Tom right away.
- Tom'u hemen tanıdım.
- I thought you recognized them.
- Onları tanıdığınızı sanmıştım.
- I don't recognize your dictatorial rules.
- Senin diktatörce kurallarını tanımıyorum.
- I don't recognize the sound.
- Ben sesi tanımıyorum.
- You didn't recognize me, did you?
- Beni tanımadın, değil mi?
- Do you recognize me?
- Beni tanıyor musun?
- Not having seen him before, I'll not be able to recognize him.
- Onu daha önce görmediğim için tanıyamayacağım.
- I don't recognize the number.
- Ben numarayı tanımıyorum.
- Nobody recognizes me.
- Kimse beni tanımıyor.
- I almost didn't recognize Tom.
- Tom'u neredeyse tanıyamayacaktım.
- I'm sorry, I don't recognize you.
- Üzgünüm, ben sizi tanımıyorum.
- Japan recognized the new government of that country.
- Japonya o ülkenin yeni hükümetini tanıdı.
- I'd recognize Tom anywhere.
- Tom'u her yerde tanırım.
- Do you recognize these men?
- Bu adamları tanıyor musun?
- Tom may not recognize you.
- Tom seni tanımayabilir.
- I didn't recognize your voice.
- Sesini tanıyamadım.
- I don't recognize anyone.
- Kimseyi tanımıyorum.
- It is hard to recognize you.
- Seni tanımak zordur.
- Everyone in the room recognized Tom.
- Odadaki herkes Tom'u tanıdı.
- I hardly recognized Tom.
- Tom'u güçlükle tanıdım.
- I don't recognize your despotic authority.
- Senin despot otoriteni tanımıyorum.
- I knew I recognized that face.
- Bu yüzü tanıdığımı biliyordum.
- Do you recognize it?
- Tanıdın mı?
- I thought I recognized your car.
- Arabanı tanıdığımı sandım.
- Tom recognized Mary's handwriting.
- Tom, Mary'nin el yazısını tanıdı.
- I recognized him.
- Ben onu tanıdım.
- Did you recognize your old classmate?
- Eski sınıf arkadaşını tanıdın mı?
- Sami didn't recognize Layla's voice at all.
- Sami, Leyla'nın sesini hiç tanımadı.
- All the students recognized her as their representative.
- Bütün öğrenciler onu temsilcileri olarak tanıdılar.
- Did you recognize her?
- Onu tanıdın mı?
- With the wig, the mustache and the glasses, nobody recognizes me.
- Bu peruk, bu bıyık ve gözlükle kimse beni tanımaz.
- I hardly recognized Tom.
- Tom'u zor tanıdım.
- Tom told me he didn't recognize Mary the last time he saw her.
- Tom bana Mary'yi son gördüğünde onu tanımadığını söyledi.
- Don't you recognize me?
- Beni tanımadın mı?
- Would you recognize Tom if you saw him?
- Tom'u görsen tanır mıydın?
- I thought Tom wouldn't recognize Mary.
- Tom'un Mary'yi tanımayacağını düşündüm.
- I'm pretty sure nobody's going to be able to recognize you.
- Kimsenin seni tanıyamayacağından eminim.
- I thought I'd be able to recognize Tom.
- Tom'u tanıyabileceğimi sandım.
- Tom told the police detective that he didn't recognize the man in the photo.
- Tom polis dedektifine fotoğraftaki adamı tanımadığını söyledi.
- Tom had changed so much that I didn't recognize him.
- Tom o kadar değişmişti ki onu tanıyamadım.
- Do you recognize anyone?
- Kimseyi tanıyor musun?
- You don't recognize me, do you?
- Beni tanımıyorsun, değil mi?
- Did you recognize any of those people?
- Bu insanlardan herhangi birini tanıdın mı?
- Having met him before, I recognized him at once.
- Onunla daha önce karşılaştığım için onu bir kerede tanıdım.
- I didn't recognize her.
- Ben onu tanımadım.
- Don't you recognize it?
- Bunu tanımıyor musun?
- I knew I recognized that face.
- O yüzü tanıdığımı biliyordum.
- I recognized the name.
- İsmini tanıdım.
- Does anybody recognize this?
- Herhangi biri bunu tanıyor mu?
- You'll recognize them.
- Onları tanıyacaksın.
- Do you recognize this?
- Bunu tanıdın mı?
- Dan didn't even recognize Linda.
- Dan, Linda'yı tanımadı bile.
- I'm pretty sure no one's going to recognize you.
- Kimsenin seni tanıyamayacağından eminim.
- I thought that I recognized this place.
- Burayı tanıdığımı sanmıştım.
- He wore a mask so no one would recognize him.
- Kimse onu tanımasın diye maske takıyordu.
- I thought that I recognized this car.
- Bu arabayı tanıdığımı sanmıştım.
- I recognize him.
- Onu tanıyorum.
- Tom recognized Mary's voice.
- Tom, Mary'nin sesini tanıdı.
- I don't recognize any of these names.
- Bu isimlerin hiç birini tanımıyorum.
- I recognized him at once, because I had seen him before.
- Onu hemen tanıdım, çünkü onu daha önce görmüştüm.
- I don't recognize it.
- Onu tanımıyorum.
- Don't you recognize my voice?
- Sesimi tanımadın mı?
- Don't you recognize him?
- Onu tanımadın mı?
- I thought that I recognized your car.
- Arabanı tanıdığımı sanıyordum.
- She recognized immediately the voice of the young man that she had called.
- Aradığı genç adamın sesini hemen tanıdı.
- I recognized Tom at once by his voice.
- Tom'u sesinden hemen tanıdım.
- We recognized them.
- Onları tanıdık.
- I thought I recognized him.
- Onu tanıdığımı sandım.
- I should've recognized it.
- Tanımalıydım.
- Tom Jackson was one of the names I recognized on that list.
- Tom Jackson o listedeki tanıdığım isimlerden biriydi.
- You have changed so much that I can hardly recognize you.
- Sen o kadar çok değiştin ki seni zorlukla tanıyabiliyorum.
- He was very tall, so I recognized him at once.
- O çok uzundu, bu yüzden onu derhal tanıdım.
- I've never met him, but I recognize him.
- Onunla hiç tanışmadım ama onu tanıyorum.
- I heard a voice I didn't recognize.
- Tanımadığım bir ses duydum.
- I'm pretty sure nobody's going to recognize you.
- Hiç kimsenin seni tanımayacağından oldukça eminim.
- I thought you recognized them.
- Onları tanıdığını düşündüm.
- She had changed so much that I couldn't recognize her.
- O kadar değişmişti ki onu tanıyamadım.
- How will I recognize you?
- Seni nasıl tanıyacağım?
- You have changed so much that I can hardly recognize you.
- O kadar değişmişsin ki seni tanımakta güçlük çekiyorum.
- I don't recognize the number.
- Numarayı tanımıyorum.
- You probably don't recognize her.
- Muhtemelen onu tanımıyorsundur.
- It is important to recognize the limits of one's knowledge.
- Kişinin bilgisinin sınırlarını tanıması önemlidir.
- Don't you recognize her?
- Onu tanımadın mı?
- Everyone recognized him as a brilliant pianist.
- Herkes onu parlak bir piyanist olarak tanıdı.
- I didn't recognize him at first on the train.
- Onu trende ilk başta tanımadım.
- Tom recognized Mary.
- Tom Mary'yi tanıdı.
- Mary recognized Tom instantly.
- Mary Tom'u hemen tanıdı.
- Tom scarcely recognized Mary.
- Tom, Mary'yi zar zor tanıdı.
- Don't you recognize Tom?
- Tom'u tanımadın mı?
- Didn't you recognize me?
- Beni tanımadın mı?
- I thought I'd be able to recognize Tom.
- Tom'u tanıyabileceğimi düşünmüştüm.
- I didn't recognize Tom's parents.
- Tom'un ebeveynlerini tanıyamamıştım.
- You recognize Tom, don't you?
- Tom'u tanıdın, değil mi?
- I didn't recognize him at first on the train.
- Trende ilk başta onu tanıyamadım.
- I thought I recognized them.
- Onları tanıdığımı sandım.
- I don't recognize it.
- Onu tanıyamadım.
- We didn't recognize each other.
- Birbirimizi tanıyamadık.
- I didn't recognize your voice.
- Sesini tanımadım.
- Do you recognize this T-shirt?
- Bu tişörtü tanıyor musunuz?
- I'm not sure that Tom recognized me.
- Tom'un beni tanıdığından emin değilim.
- Layla didn't recognize Sami's car.
- Layla, Sami'nin arabasını tanımadı.
- Tom seems to have recognized me.
- Tom beni tanıdı gibi görünüyor.
- Johnson refused to recognize the law.
- Johnson yasayı tanımayı reddetti.
- I'm pretty sure nobody's going to recognize you.
- Kimsenin seni tanımayacağından eminim.
- No one will recognize her in this mask.
- Bu maskeyle kimse onu tanıyamaz.
- I recognized one.
- Birini tanıdım.
- I thought you recognized Tom.
- Tom'u tanıdığını sanmıştım.
- I recognize him.
- Onu tanıdım.
- Tom recognized the old man, but didn't know his name.
- Tom yaşlı adamı tanıdı ama adını bilmiyordu.
- Everyone recognized him as a brilliant pianist.
- Herkes onu görkemli bir piyanist olarak tanıdı.
- Tom recognized it.
- Tom onu tanıdı.
- I hardly recognized you.
- Ben de seni zor tanıdım.
- Tom recognized Mary by her voice.
- Tom Mary'yi sesinden tanıdı.
- Tom didn't recognize Mary right away.
- Tom Mary'yi hemen tanımadı.
- I recognized you.
- Ben seni tanıdım.
- I'm sorry, I don't recognize you.
- Üzgünüm, seni tanıyamadım.
- It is hard to recognize you.
- Seni tanımak zor.
- I recognized Tom as soon as he walked into the room.
- O, odaya girer girmez Tom'u tanıdım.
- I didn't recognize Tom at first.
- İlk başta Tom'u tanımadım.
- We recognized her.
- Onu tanıdık.
- Tom Jackson was one of the names I recognized on that list.
- Tom Jackson o listede tanıdığım isimlerden biriydi.
- Fadil recognized Dania and called the police.
- Fadıl Dania'yı tanıdı ve polisi aradı.
- Do you recognize him?
- Onu tanıdınız mı?
- He said he would recognize it when he saw it.
- Onu gördüğünde, tanıyacağını söyledi.
- Sami recognized the guy.
- Sami adamı tanıdı.
- Tom and I didn't recognize each other.
- Tom ve ben birbirimizi tanıyamadık.
- I didn't recognize him at first.
- Önce onu tanımadım.
- Tom didn't recognize anyone in the room.
- Tom odadaki hiç kimseyi tanımadı.
- I think Tom recognized me.
- Sanırım Tom beni tanıdı.
- I don't recognize anything.
- Hiçbir şeyi tanımıyorum.
- I saw Tom and could barely recognize him.
- Tom'u gördüm ve onu güçlükle tanıyabildim.
- Tom and Mary instantly recognized one another.
- Tom ve Mary birbirlerini hemen tanıdılar.
- I don't recognize over half of these names.
- Bu isimlerin yarısından fazlasını tanımıyorum.
- Do you recognize these men?
- Bu adamları tanıyor musunuz?
- Recognize and respect the personality of a person.
- Bir insanın kişiliğini tanıyın ve ona saygı duyun.
- Tom didn't seem to recognize me.
- Tom beni tanımış gibi görünmedi.
- Does anybody recognize this?
- Bunu tanıyan var mı?
- Do you think you might recognize Tom?
- Tom'u tanıyabileceğini mi zannediyorsun?
- I recognized my former music professor at the party.
- Ben partide eski müzik öğretmenimi tanıdım.
- I barely recognized Tom.
- Tom'u zar zor tanıdım.
- I thought I recognized her.
- Onu tanıdığımı düşündüm.
- Many in the theater recognized him.
- Tiyatrodaki birçok kişi onu tanıyordu.
- Do you recognize the man in this photo?
- Bu fotoğraftaki adamı tanıyor musun?
- We recognized her.
- Biz onu tanıdık.
- I didn't recognize you.
- Seni tanıyamadım.
- Tom didn't seem to recognize you.
- Tom seni tanıyormuş gibi görünmüyordu.
- I thought I recognized her.
- Onu tanıdığımı sandım.
- He recognized me right away.
- Beni hemen tanıdı.
- You probably don't recognize her.
- Sen muhtemelen onu tanımıyorsun.
- He said he would recognize it when he saw it.
- Gördüğünde tanıyacağını söylemişti.
- I recognized her by the hat she was wearing.
- Onu giydiği şapkadan tanıdım.
- Do you recognize these?
- Bunları tanıyor musun?
- I guess you don't recognize me.
- Sanırım beni tanımıyorsun.
- Poland was one of the first countries to recognize the Republic of Turkey.
- Polonya, Türkiye Cumhuriyeti'ni tanıyan ilk ülkelerden biriydi.
- Do you still recognize me?
- Beni hala tanıyor musun?
- Do you recognize those men?
- Bu adamları tanıyor musun?
- Do you recognize me?
- Beni tanıdınız mı?
- Already 109 states have recognized the independence of Kosovo.
- Şimdiden 109 devlet Kosova'nın bağımsızlığını tanıdı.
- I recognize him, but I don't remember his name.
- Onu tanıyorum ama adını hatırlamıyorum.
- Tom didn't recognize Mary's car.
- Tom, Mary'nin arabasını tanımadı.
- You can recognize a bird by its feathers and a man by his friends.
- Bir kuşu tüylerinden, bir adamı da arkadaşlarından tanıyabilirsin.
- I recognize that guy.
- Bu adamı tanıyorum.
- I recognized Mr Jones at first glance.
- Bay Jones'u ilk bakışta tanıdım.
- She recognized immediately the voice of the young man that she had called.
- O aradığı genç adamın sesini derhal tanıdı.
- Would you recognize Tom?
- Tom'u tanır mıydın?
- Tom seemed to recognize Mary.
- Tom, Mary'yi tanıyor gibi görünüyordu.
- Not having seen him before, I'll not be able to recognize him.
- Onu daha önce görmediğim için, onu tanıyamayacağım.
- Everyone recognizes the boy as a real genius.
- Herkes çocuğu gerçek bir deha olarak tanır.
- I hardly recognized her.
- Onu zor tanıdım.
- If I saw Anca, I would probably not recognize her.
- Eğer Anca'yı görsem, muhtemelen onu tanımam.
- You'll hardly recognize Tom the next time you see him.
- Onu bir dahaki görüşünde Tom'u güçlükle tanıyacaksın.
- Tom was so drunk that he didn't even recognize me.
- Tom o kadar sarhoştu ki beni tanımadı bile.
- Having seen him in the picture, I recognized him at once.
- Onu resimde görünce hemen tanıdım.
- I can't believe you didn't recognize me.
- Beni tanımadığına inanamıyorum.
- I recognized her.
- Onu tanıdım.
- Do you recognize that woman?
- O kadını tanıyor musun?
- Sami recognized Layla's voice.
- Sami, Layla'nın sesini tanıdı.
- I couldn't recognize her at first.
- İlk başta onu tanıyamadım.
- I didn't recognize Tom's sister.
- Tom'un kız kardeşini tanıyamadım.
- Do you recognize any of these names?
- Bu isimlerden herhangi birini tanıyor musunuz?
- I don't recognize that guy.
- Ben o adamı tanımıyorum.
- Layla recognized Sami.
- Layla Sami'yi tanıdı.
- Do you see anything you recognize?
- Tanıdığınız bir şey görüyor musunuz?
- I thought he wouldn't recognize her.
- Onu tanıyamayacağını düşündüm.
- I immediately recognized them and so did Tom.
- Onları hemen tanıdım ve Tom da.
- I'm not sure I would recognize Tom.
- Tom'u tanıyacağımdan emin değilim.
- She was burned so extensively that her children no longer recognized her.
- O kadar çok yandı ki çocukları artık onu tanıyamıyor.
- I didn't recognize your voice.
- Senin sesini tanımadım.
- I wonder why Tom didn't recognize you.
- Tom'un neden seni tanımadığını merak ediyorum.
- You recognized Tom, didn't you?
- Tom'u tanıdın, değil mi?
- I only recognized three names on the list.
- Listede sadece üç isim tanıdım.
- I was surprised that she recognized me right away.
- Onun beni hemen tanımasına şaşırmıştım.
- They recognized you.
- Onlar seni tanıdı.
- I wonder why Tom didn't recognize you.
- Tom'un seni neden tanımadığını merak ediyorum.
- Do you recognize anyone?
- Birini tanıyor musun?
- Sami instantly recognized Layla's voice.
- Sami, Layla'nın sesini hemen tanıdı.
- I don't recognize that name.
- Bu ismi tanımıyorum.
- Tom pretended that he didn't recognize Mary.
- Tom, Mary'yi tanımıyormuş gibi yaptı.
- I didn't recognize Tom right away.
- Tom'u hemen tanıyamadım.
- I recognize that person from somewhere.
- Ben o kişiyi bir yerden tanıyorum.
- I knew I recognized Tom from somewhere.
- Tom'u bir yerden tanıdığımı biliyordum.
- I thought that I recognized this car.
- Bu arabayı tanıdığımı düşündüm.
- Don't you recognize that guy?
- Bu adamı tanımadın mı?
- I wonder if she'll recognize me after all these years.
- Bunca yıldan sonra beni tanıyacak mı merak ediyorum.
- I'm sure Tom will recognize Mary.
- Eminim Tom Mary'yi tanıyacaktır.
- I recognized him.
- Onu tanıdım.
- Sami recognized Layla's tire tracks.
- Sami, Layla'nın lastik izlerini tanıdı.
- I wonder if Tom will recognize me after so many years.
- Tom'un uzun yıllar sonra beni tanıyıp tanımayacağını merak ediyorum.
- I can't believe you didn't recognize your own brother.
- Kendi erkek kardeşini tanımadığına inanamıyorm.
- I recognize that person from somewhere.
- Bu kişiyi bir yerden tanıyorum.
- She recognized the brooch as the one she had lost a few months before.
- Broşu birkaç ay önce kaybettiği broş olarak tanıdı.
- You recognize her, don't you?
- Onu tanırsın, değil mi?
- I recognized you as soon as I saw you.
- Seni görür görmez seni tanıdım.
- He knows how to recognize aliens.
- O, uzaylıları nasıl tanıyacağını biliyor.
- Recognize and respect the personality of a person.
- Bir kişinin karakterini tanı ve saygı duy.
- I should've recognized him.
- Onu tanımalıydım.
- Don't you recognize Tom?
- Tom'u tanımıyor musun?
- How will I recognize it?
- Onu nasıl tanıyacağım?
- Tom might recognize Mary.
- Tom Mary'yi tanıyabilir.
- I recognized them.
- Ben onları tanıdım.
- I can't believe you didn't recognize your own brother.
- Kendi kardeşini tanımadığına inanamıyorum.
- I don't recognize that guy.
- Bu adamı tanıyamadım.
- I almost didn't recognize Tom.
- Tom'u neredeyse tanıyamıyordum.
- I recognized Tom the moment I saw him.
- Onu gördüğüm anda Tom'u tanıdım.
- I'd recognize you anywhere.
- Seni her yerde tanırım.
- Tom has changed so much that I don't think you'd recognize him if you saw him.
- Tom o kadar değişti ki onu görsen tanıyacağını sanmıyorum.
- Tom didn't recognize Mary.
- Tom Mary'yi tanımamış.
- Do you recognize that woman?
- Bu kadını tanıyor musun?
- Tom didn't recognize Mary's dog.
- Tom, Mary'nin köpeğini tanımıyordu.
- Do you recognize the person in this picture?
- Bu resimdeki kişiyi tanıyor musunuz?
- Tom and I recognized each other even though we hadn't seen each other for years.
- Tom ve ben yıllardır birbirimizi görmediğimiz halde birbirimizi tanıdık.
- How did you recognize me?
- Beni nasıl tanıdın?
- I hardly recognized him.
- Onu zor tanıdım.
- I recognized his face.
- Onun yüzünü tanıdım.
- You recognized him, didn't you?
- Onu tanıdın, değil mi?
- I thought I recognized him.
- Onu tanıdığımı düşündüm.
- Even though Bob was in disguise, I recognized him as soon as I saw him.
- Bob maskeli olsa bile onu görür görmez tanıdım.
- I almost didn't recognize you.
- Neredeyse seni tanıyamıyordum.
- I didn't recognize that guy.
- Ben o adamı tanımadım.
- Tom didn't seem to recognize you.
- Tom seni tanımış gibi durmuyordu.
- Tom almost didn't recognize Mary.
- Tom neredeyse Mary'yi tanımadı.
- Having seen him before, I recognized him.
- Onu daha önce gördüğüm için tanıdım.
- A prophet is not recognized in his own land.
- Bir peygamber kendi ülkesinde tanınmaz.
- I'm not sure I would recognize Tom.
- Tom'u tanıyabileceğimden emin değilim.
- I thought that I recognized you.
- Seni tanıdığımı sanmıştım.
- I thought I recognized Tom.
- Tom'u tanıdığımı sandım.
- I recognize him, but I don't remember his name.
- Onu tanıdım ama adını hatırlamıyorum.
- Tom didn't recognize anyone in the room.
- Tom odadaki kimseyi tanımadı.
- I recognized his face.
- Yüzünü tanıdım.
- I thought you recognized us.
- Bizi tanıdığını düşündüm.
- Do you see anything you recognize?
- Tanıdığın bir şey görüyor musun?
- Several guys I recognized from school were standing in front of the library.
- Okuldan tanıdığım birkaç kişi kütüphanenin önünde duruyordu.
- I hardly recognized him.
- Onu zar zor tanıdım.
- Tom and I recognized each other even though we hadn't seen each other for years.
- Tom ve ben yıllardır birbirimizi görmesek de birbirlerimizi tanıdık.
- Layla didn't recognize Sami's car.
- Leyla, Sami'nin arabasını tanımadı.
- I recognized him immediately.
- Onu hemen tanıdım.
- I recognized my friends.
- Ben arkadaşlarımı tanıdım.
- He didn't even recognize my voice.
- Sesimi tanımadı bile.
- You wouldn't have recognized Tom.
- Sen Tom'u tanımazdın.
- Don't you recognize the symptoms?
- Belirtileri tanımıyor musun?
- You'll recognize him.
- Onu tanıyacaksın.
- Tom recognized her handwriting.
- Tom onun el yazısını tanıdı.
- I guess you don't recognize me.
- Sanırım beni tanımadın.
- I thought I recognized you.
- Seni tanıdığımı sandım.
- Sami recognized Layla from the description that I gave him.
- Sami, Leyla'yı ona verdiğim tanımlamadan tanıdı.
- I didn't recognize Tom when I passed him on the road today.
- Bugün yolda Tom'un yanından geçerken onu tanıyamadım.
- They recognized Tom.
- Onlar Tom'u tanıdılar.
- I didn't recognize Tom right away.
- Tom'u hemen tanımadım.
- Didn't you recognize me?
- Tanımadın mı beni?
- You'll recognize them.
- Onları tanıyacaksınız.
- Tom seems to have recognized me.
- Tom beni tanımış gibi görünüyor.
- I didn't recognize him.
- Onu tanıyamadım.
- I recognized my former music professor at the party.
- Partide eski müzik profesörümü tanıdım.
- Do you recognize anything here?
- Burada tanıdığın bir şey var mı?
- I'm sorry, I didn't recognize you.
- Üzgünüm, ben sizi tanımadım.
- Tom didn't seem to recognize Mary.
- Tom Mary'yi tanıyor gibi görünmüyordu.
- He knows how to recognize aliens.
- Uzaylıları nasıl tanıyacağını biliyor.
- His appearance has changed so much that you may well not recognize him.
- Görünüşü o kadar değişti ki onu tanıyamayabilirsiniz.
- Tom recognized Mary's car.
- Tom Mary'nin arabasını tanıdı.
- Did you recognize Tom at first?
- Tom'u ilk başta tanıdın mı?
- Tom and Mary didn't recognize each other.
- Tom ve Mary birbirlerini tanımadılar.
- You'll recognize him.
- Onu tanıyacaksınız.
- Do you recognize anything here?
- Buradaki bir şeyi tanıyor musun?
- They recognized her.
- Onu tanıdılar.
- Do you recognize those men?
- Şu adamları tanıyor musun?
- You recognize this, don't you?
- Bunu tanıyorsun, değil mi?
- He didn't even recognize my voice.
- Sesimi bile tanımadı.
- I didn't recognize him.
- Ben onu tanımadım.
- I wonder if Tom will recognize me after so many years.
- Acaba Tom bunca yıl sonra beni tanıyacak mı?
- I don't recognize them.
- Ben onları tanımıyorum.
- You'll recognize her.
- Onu tanıyacaksınız.
- I don't recognize any of these men.
- Bu adamlardan hiçbirini tanımıyorum.
- I don't recognize them.
- Onları tanıyamadım.
- I didn't recognize it at first.
- İlk başta tanıyamadım.
- I recognized her at first sight.
- Ben onu ilk bakışta tanıdım.
- Do you recognize that guy?
- O adamı tanıyor musun?
Show More (645)
|