rejoin - English Turkish Sentences
English Turkish
rejoin yeniden katılmak v.
  • After taking a short break, he decided to rejoin the team.
  • Kısa bir aradan sonra ekibe yeniden katılmaya karar verdi.
  • At the same time the EU and other parties have expressed the hope that the US will rejoin the Kyoto process.
  • Aynı zamanda AB ve diğer taraflar ABD'nin Kyoto sürecine yeniden katılacağı umudunu dile getirmişlerdir.
  • Tom has recently rejoined the team.
  • Tom yakın zamanda takıma yeniden katıldı.
Show More (3)
rejoin karşılık vermek v.
  • She couldn't help but rejoin with a sarcastic comment.
  • İğneleyici bir yorumla karşılık vermekten kendini alamadı.
Show More (-2)