remand - English Turkish Sentences
English Turkish
remand intikal ettirmek v.
  • The judge decided to remand the case to a higher court.
  • Yargıç, davayı bir üst mahkemeye intikal ettirmeye karar verdi.
Show More (-2)
remand tutukluluk hali n.
  • The defendant awaited trial while in remand at the county jail.
  • Sanık, yargılama sürecini ilçe hapishanesinde tutuklu olarak beklemiş.
Show More (-2)
remand (gözaltında, tutuklu halde) tutmak v.
  • The suspect was remanded in custody until the trial date.
  • Şüpheli şahıs, duruşma gününe kadar gözaltında tutuldu.
Show More (-2)
remand tutmak (hapiste) v.
  • If no evidence of guilt is found, prisoners on remand are released and paid compensation.
  • Suçlu olduklarına dair herhangi bir kanıt bulunamazsa tutuklu mahkumlar serbest bırakılır ve tazminat ödenir.
Show More (-2)