Turkish - English Sentences
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Sentences
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Hide
Details
Clear
History :
de manière débraillée
look out on
hücre içindeki bazı protoplazmik cisimlerin birbirlerine göre gösterdiği konum değişikliği
thanato-
History
English
Turkish
1
renege
reddetmek
v.
Today, the European Parliament is
reneging
on this agreement with a vengeance.
Bugün, Avrupa Parlamentosu bu anlaşmayı intikam hırsıyla
reddediyor.
Show More (-2)
2
renege
sözünden dönmek
v.
Mary promised to bake me a cake, but then she
reneged.
Mary bana kek pişirmeye söz verdi ama sonra
sözünden döndü.
Show More (-2)