reprimand - English Turkish Sentences
English Turkish
reprimand azarlamak v.
  • Tom has been reprimanded.
  • Tom azarlandı.
  • The manager reprimanded the man by pounding on the table.
  • Müdür masaya vurarak adamı azarladı.
  • The director reprimanded you.
  • Müdür seni azarladı.
Show More (1)
reprimand kınamak v.
  • In specific cases, we are justified in repeatedly reprimanding all our governments.
  • Belirli durumlarda tüm hükümetlerimizi tekrar tekrar kınamakta haklıyız.
  • In specific cases, we are justified in repeatedly reprimanding all our governments.
  • Belirli durumlarda, tüm hükümetlerimizi tekrar tekrar kınamakta haklıyız.
  • The Commission accepts this reprimand.
  • Komisyon bu kınamayı kabul ediyor.
Show More (0)
reprimand kınama cezası n.
  • The Commission accepts this reprimand.
  • Komisyon bu kınama cezasını kabul etmektedir.
Show More (-2)