|
- It is also of significant help to those who subsequently return home.
- Daha sonra evlerine dönenlere de önemli ölçüde yardımcı olmaktadır.
- Thousands of refugees are still unable to return home and the de facto division of the country continues.
- Binlerce mülteci hala evlerine dönemiyor ve ülkenin fiili bölünmüşlüğü devam ediyor.
- It was because he was ill that he decided to return home.
- Hasta olduğu için eve dönmeye karar verdi.
- It's unlikely that Tom will ever return home.
- Tom'un eve dönmesi pek olası değil.
- They'll return home tomorrow.
- Yarın eve dönecekler.
- Tom must return home.
- Tom eve dönmek zorundadır.
- We had no choice but to return home.
- Eve dönmekten başka seçeneğimiz yoktu.
- She wanted to return home, but she got lost.
- Eve dönmek istemişti ama kayboldu.
- It was because he was ill that he decided to return home.
- Hasta olduğundan dolayı eve dönmeye karar verdi.
- We'll return home tomorrow.
- Yarın eve döneceğiz.
- He will soon return home.
- Yakında eve dönecek.
- When will you return home?
- Ne zaman eve döneceksin?
- When you return home from abroad, spend the first 14 days in your home.
- Yurtdışından eve döndüğünüzde ilk 14 günü evinizde geçirin.
- Why did you return home today?
- Neden bugün eve döndünüz?
- Tom will return home tomorrow.
- Tom yarın eve dönecek.
- His father died after his return home.
- Babası o eve döndükten sonra öldü.
- Why did you return home today?
- Bugün neden eve döndün?
- Tom will return home soon.
- Tom yakında eve dönecek.
- I want to return home, as I prefer to study and to succeed in life.
- Okumayı ve hayatta başarılı olmayı tercih ettiğim için eve dönmek istiyorum.
- You are to return home before nine.
- Saat dokuzdan önce eve döneceksin.
- It was because he was sick that he decided to return home.
- Hasta olduğu için eve dönmeye karar verdi.
- She will return home next Sunday, that is, the tenth.
- Gelecek Pazar, yani ayın onunda eve dönecek.
- The letter Tom received said that he should return home as soon as possible.
- Tom'un aldığı mektupta bir an önce eve dönmesi gerektiği yazıyordu.
- We expect Tom to return home soon.
- Tom'un yakında eve dönmesini bekliyoruz.
- She will return home next Sunday, that is, the tenth.
- O gelecek pazar eve dönecek, yani, onuncu.
- I wrote him a letter and asked him to return home soon.
- Ona bir mektup yazdım ve yakında eve dönmesini istedim.
- They have orders to return home.
- Onların eve dönme talimatları var.
- I'll return home tomorrow.
- Yarın eve döneceğim.
- He'll return home tomorrow.
- Yarın eve dönecek.
- Tom has decided to return home to Boston.
- Tom, Boston'daki evine dönmeye karar verdi.
- She'll return home tomorrow.
- O yarın eve dönecek.
- They have orders to return home.
- Eve dönmek için emir aldılar.
- She'll return home tomorrow.
- Yarın eve dönecek.
- Aimee will return home at three o'clock.
- Aimee saat üçte eve dönecek.
- You are to return home before nine.
- Saat dokuzdan önce eve dönmelisin.
- What time do you usually return home?
- Genellikle saat kaçta eve dönersin?
- His father died after his return home.
- Babası eve dönüşünden sonra öldü.
- You should return home before it gets dark.
- Hava kararmadan eve dönmelisin.
- Let me know when you'll return home.
- Ne zaman eve döneceğini bana bildir.
- He will soon return home.
- Yakında eve dönecektir.
- Tom was forced to return home.
- Tom eve dönmek zorunda kaldı.
- Tom must return home.
- Tom eve dönmeli.
- It was because he was sick that he decided to return home.
- Hasta olduğundan dolayı eve dönmeye karar verdi.
- She wanted to return home, but she got lost.
- Eve dönmek istedi fakat kayboldu.
- He did not return home till midnight.
- Gece yarısına kadar eve dönmedi.
- We will return home after one hour.
- Bir saat sonra eve döneceğiz.
- You'll return home tomorrow.
- Yarın eve döneceksin.
Show More (44)
|
