| 1 |
reverse |
tersine çevirmek |
v. |
|
- The doctors are trying to reverse the symptoms of the disease.
- Doktorlar hastalığın semptomlarını tersine çevirmeye çalışıyor.
- It is about reversing the effects of Yalta.
- Yalta'nın etkilerini tersine çevirmekle ilgilidir.
- Having regard to the great surplus, we must therefore reverse the roles.
- Büyük fazlalığı göz önünde bulundurarak, bu nedenle rolleri tersine çevirmeliyiz.
- It is not necessary, therefore, to reverse the burden of proof.
- Bu nedenle, ispat yükünü tersine çevirmek gerekli değildir.
- We have always tried to reverse the unnatural division imposed at Yalta.
- Biz her zaman Yalta'da dayatılan doğal olmayan bölünmeyi tersine çevirmeye çalıştık.
- The developing countries reversed the traditional power relations within the WTO.
- Gelişmekte olan ülkeler DTÖ içindeki geleneksel güç ilişkilerini tersine çevirmiştir.
- It is not necessary, therefore, to reverse the burden of proof.
- Bu nedenle ispat yükünü tersine çevirmek gerekli değildir.
- What it cannot do is to reverse contamination or putrefaction in food.
- Yapamadığı şey, gıdalardaki kontaminasyonu ya da çürümeyi tersine çevirmektir.
- To reverse this destructive tendency is a bold challenge, admittedly, but it is one we are prepared to face.
- Bu yıkıcı eğilimi tersine çevirmek kuşkusuz cesur bir meydan okumadır, ancak biz bununla yüzleşmeye hazırız.
- I think this reduction should also be reversed.
- Bu indirimin de tersine çevrilmesi gerektiğini düşünüyorum.
- This involves something as revolutionary as reversing the burden of proof.
- Bu, ispat yükümlülüğünü tersine çevirmek gibi devrim niteliğinde bir şeyi içerir.
- Parliament attempted at second reading to reverse this situation, but unfortunately lacked a few votes to do so.
- Parlamento ikinci okumada bu durumu tersine çevirmeye çalıştı, ancak ne yazık ki bunu yapmak için birkaç oy eksikti.
- What it cannot do is to reverse contamination or putrefaction in food.
- Yapamayacağı şey ise gıdalardaki kirlenme ya da çürümeyi tersine çevirmektir.
- Evidently, however, it cannot reverse the general trend.
- Ancak genel eğilimi tersine çeviremeyeceği açıktır.
- It is about reversing the effects of Yalta.
- Bu Yalta'nın etkilerini tersine çevirmekle ilgilidir.
- Having regard to the great surplus we must therefore reverse the roles.
- Bu nedenle, büyük fazlalığı göz önünde bulundurarak rolleri tersine çevirmeliyiz.
- The Ombudsman found there had been maladministration and the Commission flatly refused to reverse the situation.
- Ombudsman kötü yönetim olduğunu tespit etti ve Komisyon durumu tersine çevirmeyi kesinlikle reddetti.
- We must reverse the trend and avoid setting up new walls and creating new divides across the world.
- Bu eğilimi tersine çevirmeli ve dünya genelinde yeni duvarlar örmekten ve yeni bölünmeler yaratmaktan kaçınmalıyız.
- These creative prospects cannot be reversed.
- Bu yaratıcı beklentiler tersine çevrilemez.
- This involves something as revolutionary as reversing the burden of proof.
- Bu, ispat yükünü tersine çevirmek gibi devrim niteliğinde bir şeyi içermektedir.
- In order to reverse these unfortunate changes, we will give our wholehearted support to the rapporteur's amendments.
- Bu talihsiz değişiklikleri tersine çevirmek için raportörün değişiklik önerilerine tüm kalbimizle destek vereceğiz.
- You are changing the vote around and reversing it.
- Oylamayı değiştiriyor ve tersine çeviriyorsunuz.
- It is clear that commitments entered into by various parties, instead of being built upon, are in fact being reversed.
- Çeşitli taraflarca verilen taahhütlerin üzerine yenileri inşa edilmek yerine, aslında tersine çevrildiği açıktır.
- Only fishermen themselves and their fight can reverse these policies and prevent their extermination.
- Sadece balıkçıların kendileri ve mücadeleleri bu politikaları tersine çevirebilir ve yok olmalarını önleyebilir.
- How do we reverse the process?
- Süreci nasıl tersine çevirebiliriz?
- How do we reverse the process?
- Süreci nasıl tersine çeviririz?
- That's reversing the logical order of things.
- Bu, olayların mantıksal sırasını tersine çevirmektir.
- Naloxone is a life-saving drug that can reverse the effects of an opioid overdose.
- Nalokson, opioid aşırı dozunun etkilerini tersine çevirebilen hayat kurtarıcı bir ilaçtır.
- Translation is easier than reverse translation.
- Çeviri, tersine çeviriden daha kolaydır.
- The decision was eventually reversed.
- Karar sonunda tersine çevrildi.
Show More (27)
|
| 2 |
reverse |
tersi |
n., adj. |
|
- From my own personal experience, the reverse is, in fact, true.
- Kendi kişisel deneyimlerime göre, aslında bunun tersi doğrudur.
- We would like to see the reverse assumption prevailing.
- Tersi varsayımın geçerli olduğunu görmek isteriz.
- Perhaps agriculture can exist without sustainable development, but the reverse is not an option.
- Belki de tarım sürdürülebilir kalkınma olmadan var olabilir, ancak bunun tersi bir seçenek değildir.
- If the reverse is true, of course, you are extremely fortunate.
- Bunun tersi doğruysa, elbette son derece şanslısınız demektir.
- The benefit of being intelligent is that you can pretend to be a fool, but the reverse is not possible.
- Akıllı olmanın yararı bir aptalmış gibi davranabilirsin, ancak tersi mümkün değildir.
- He did the reverse of what I asked.
- O, istediğimin tersini yaptı.
- The benefit of being intelligent is that you can pretend to be a fool, but the reverse is not possible.
- Akıllı olmanın faydası, aptal gibi davranabilmenizdir, ancak tersi mümkün değildir.
- The reverse is not always true.
- Tersi her zaman doğru değildir.
- The reverse is not always true.
- Bunun tersi her zaman geçerli değildir.
- The reverse seems true.
- Tersi doğru görünüyor.
Show More (7)
|
| 3 |
reverse |
tersine dönmek |
v. |
|
- I was cautious, and my husband was adventurous; now, the roles have reversed.
- Ben temkinliydim, kocam ise maceracıydı; şimdilerde roller tersine döndü.
- In that event, I think the arguments would be reversed.
- Bu durumda, argümanların tersine döneceğini düşünüyorum.
- In 50 years' time, the roles will be reversed as Albanians come to form the largest group in Macedonia.
- 50 yıl içinde roller tersine dönecek ve Arnavutlar Makedonya'daki en büyük grubu oluşturacak.
- In that event, I think the arguments would be reversed.
- Bu durumda argümanların tersine döneceğini düşünüyorum.
- And there is no sign of this trend being reversed.
- Ve bu eğilimin tersine döneceğine dair hiçbir işaret yok.
- We would like to see some aspects of that retreat again reversed.
- Bu geri çekilmenin bazı yönlerinin tekrar tersine döndüğünü görmek istiyoruz.
- Seasons are reversed in the southern hemisphere.
- Güney yarımkürede mevsimler tersine döner.
Show More (4)
|
| 4 |
reverse |
ters yön |
adj. |
|
- This is a one-way street; try not to drive in the reverse direction.
- Burası tek yönlü bir cadde; ters yönde gitmemeye çalışın.
Show More (-2)
|
| 5 |
reverse |
geri dönüş |
n. |
|
- Losing the local elections was a minor reverse for the candidate.
- Yerel seçimleri kaybetmek aday için ufak bir geri dönüş olmuştu.
Show More (-2)
|
| 6 |
reverse |
arka yüz |
n. |
|
- You can find the brand logo on the reverse.
- Marka logosunu arka yüzde bulabilirsiniz.
Show More (-2)
|
| 7 |
reverse |
geri vites |
n. |
|
- The car moved as soon as I put it in reverse.
- Geri vitese takar takmaz araba hareket etti.
Show More (-2)
|
| 8 |
reverse |
arka yüzünü çevirmek |
v. |
|
- Reverse the cassette to listen to side-B.
- B tarafını dinlemek için kasetin arka yüzünü çevirin.
Show More (-2)
|
| 9 |
reverse |
geri gitmek |
v. |
|
- The man hit a tree while reversing.
- Adam geri geri giderken bir ağaca çarptı.
Show More (-2)
|
| 10 |
reverse |
geri döndürmek |
v. |
|
- Because once a person is infected, that cannot be reversed.
- Çünkü bir kişi bir kez enfekte olduğunda, bu geri döndürülemez.
Show More (-2)
|
| 11 |
reverse |
geri vitese almak |
v. |
|
- Tom started the car and put it in reverse.
- Tom arabayı çalıştırdı ve onu geri vitese aldı.
Show More (-2)
|
| 12 |
reverse |
iptal etmek |
v. |
|
- The decision was eventually reversed.
- Karar sonunda iptal edildi.
Show More (-2)
|
